Toprak ana suya hasret. Barajlar da.

Böyle gider ise, Barajlar yine tam takır kalacak. Toprak ananın su hasreti, birilerinin sayesinde hep sürecek gibi görülüyor.

Amacı dışında kullanılır ise bir sistem, bunun adına ne denir sahi?

Kaş yapar iken, göz çıkartmak değil midir?

Dolu savar, yağmuru da savıyor ise; kullanımı bence de yasaklanmalı. Su yok ise, hayat ta yok..

Meteoroloji’ nin, müjde niteliğindeki tahminleri, hepimizin yüzünü güldürse de, beklendiği saatte yağmur bir tülü yağmıyor.

Nasıl yağsın ki? Bulutlarını dağıtan bir faktör var.

Adı, ‘Dolu Topu’ ve ‘Dolu Savar’ olarak bilinen o sistem devreyi giriyor, yağmur bulutları bir anda dağılıyor.

İnsan eliyle, ancak bu kadar zarar verilir doğaya. Küresel ısınmanın nedeni olan insanoğlu, yetmiyormuş gibi; devam ediyor zarar vermeye. Doğa ananın intikamı, nası olur, o nu da bilmek elbet mümkün değil. Yaradan, beterinden korusun.

Çıplak köyü muhtarı ve aynı zamanda Muhtarlar Odası Başkanı Ufuk Göçoğlu’ndan çok çarpıcı bir paylaşım geldi.

İnsan eliyle doğaya verilen zararı, tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren Çıplak muhtarı, ”Yok artık” dedirten uygulamayı anlatır video görüntüleri eşliğinde, özet geçti.  

Bir düzenek top gibi patlıyor. Adı da zaten ‘top’

O anlarda, ovanın üzerini kaplayan yağmur bulutları, dağılıyor.

Çiftçiler ve bizler gibi, Toprak ananın da hasretle beklediği yağmur, yağmaz oluyor.

İnsan eliyle, doğaya nasıl da zarar verilir?, sorusana, yanıt gibiydi yaşanılanlar.

Muhtar Göçoğlu,  az bile demiş. Civar köylülerinin söylediklerini, verdikleri tepkileri bir işitseniz, olayın ciddiyeti daha bir anlaşılır. Muhtarlar Odası Başkanı da olan Göçoğlu, özetle  bozmamış hiç terbiyesini..

“Batak Ovası’nda Engellenen Yağmur, Kuruyan Umutlar" diyerek, anlayana pek güzel etmiş sözünü.

Anlayana ebet bu dediği.. Keşke, yapılanın farkında olsalar, kuraklığın nelere yol açacağını bir anlasalar birileri..

İddia edilenler vahim ötesi. Dolu savar patlıyor, ovanın üzerini kaplayan yağmur bulutlar dağılıyor.

Hasretle, yağmur bekler iken bizler, toprak ana doyacak diye umut eder iken yağmura,  yağmur yağmıyor ey ahali..

Sebebi, iddia edilenler ise vay halimize.. Dolu yağmasın, ürün zarar görmesin mantığı ile kurulan o sistem, yağmuru engelliyor ise sahiden denildiği gibi, diyecek söz bulamıyorum ben şimdi.

 

Çıplak köyü muhtarı Göçoğlu, şaka yapmıyordu paylaşımında. Tanık olduklarını özetliyordu.

“Batak Ovası'nda çiftçimizin bin bir emekle beklediği yağmur bulutlarının dağıtıldığını görmek, kalbimizde derin bir yara açtı. “ der iken,

“Topraklarımız kurak, mahsullerimiz susuz, çiftçimiz ise her buharlaşan damlayla daha da yıkılıyor.” gerçeğinin altını çiziyordu.

Kimseye şaka gibi gelmesin bu denilenler. Bir gıdım doğruluk payı var ise, durup ciddi ciddi düşünmek gerek.

Muhtar Göçoğlu; “Her gün alın teriyle toprağını işleyen çiftçimizin en doğal hakkı olan yağmuru bile elinden alıyoruz. “ ifadesi ile insanoğlunun doğaya verdiği zararın boyutundan söz ediyordu özetle.

Ve Batmak üzere duruma gelen Batak ovasından haykırıyordu Göçoğlu;

“Bu topraklar, o yağmurla can buluyor; umutlarımız, zeytinlerimiz o yağmurla yeşeriyor.

Bugün Batak Ovası’nda yağmur bulutlarını dağıtmak, sadece suyu değil; umutlarımızı, geleceğimizi de elimizden almaktır.” diyerek,  nelere neden olunduğuna dikkat çekiyordu.

Teknoloji sayesinde, yağmur yağdırılabildiği gibi, yine bu sayede, yağmur yağdırılmıyor ise, neyime benim teknoloji diyerek, aklımın çok da basmadığı bu konuyu şahsen kapatıyorum.

Eminim ki, ilgili ve yetkili birimler harekete geçecektir.

Suya hasret iken toprak ana, dahası hepimize gerek barajlar, kim seyirci kalabilir ki bu duruma?