Bu neyin hırsı?  Bu neyin vurdumduymaz lığı?

İnsanoğlu, hakikaten bir tuhaf.  

Sonunu bilmeyen yok. Düşünen, düşündükçe işin içinden çıkamayanlarda, lay lay lom haline geçiyor.

Bu da bir kaçış şekli..

Sosyal medya olmasa, bu bahsedeceğim türden anlatımlar durduk yere kimin aklına gelir ki?

Kimse tepki vermesin şimdi. Bilenlere değil bence, bahsedilenler. Bilmeyenlere sanki.

 Zaman da verilerek denilen şu;  SEN ÖLDÜKTEN  1 SAAT SONRA!?!.. 

Tek cümlede, ilk olacak olan; Ağlamalar azalır.

Yani,  sanki mümkün gibi. Her ne kadar, kişiden kişiye değişse de, genelde izlenim bu sanki..

Ve sonrası. Ailen eve gidip yakınlarının yeme içme işiyle ilgilenmeye başlar denilerek anlatılan. Sahiden de öyle.. Bir tür adet olmuş bu durum.

Ve şu ifade; “Bu sırada bedeninde organizmalar çalışmaya başlar.” Yani, evde ahali yemek içme derdinde ikin..

Sıkı durun şimdi. Bir iddialı söz daha geliyor; ”İKİ SAAT SONRA?” denilerek..

Bir çoğumuz yakınını kaybetti. Onlar daha iyi bilirler, ben gibi. 

Evini arayip cenazeye katılamayanlar mazeret bildirirler.  Bu sırada evindeki taziyeye gelenler spor ve siyaset konuşmaya başlamışlardır bile..

Ölümden çok sonra değil, henüz; ALTI SAAT SONRA

Bakın olacaklar nasıl özetleniyordu, bansettiğim paylaşımda;

“Birinci dereceden yakınların hariç diğer herkes evine dönüp, bir sonraki gününü planlamaya başlar.”

Gün bitti. Yani, 24 SAAT SONRA

Bir tür dönüşüm başlıyor gidende.  Organlar çözünmeye başlıyor önce.

Kaybettiğinin üzüntüsünü yaşayan insanda ise, genelde şunlar oluyor. Bu sırada telefonuna önü bilmeyen kişilerin aramaları, reklam mesajları gelmeye devam ediyor ne yazık ki. Akıllı telefonda yaşam normal halinde.

Öyle çok uzu süre geçmedi. Henüz, İKİ HAFTA SONRA

Çocukların miras paylaşımı için bir avukatla görüşme durumunda muhtemelen. Toprak altında iseş dönüşüm sürüyor. Tırnakların, dişlerin dökülmesi süreci...

Saatler saatleri, günler günleri, haftalar, haftaları kovalar ve der iken; 3 AY SONRA

En yakanın, belki de eşin; televizyonda bir komedi filmine güler ve toprak altında olan, yani gidenin, bedeni sıvılaşma durumunda.

Şimdi, zaman hızla geçmiş kabul edelim. Tam 12 ay bitmiş, Yani; BİR YIL SONRA

1.yıl dönümünde birisi: "Vay be, bu kadar oldu mu?  Daha dün gibi." der muhtemel ki..

Toprak altındaki; yani o gidenin dönüşümü ise devam etmekte. Beden, toprağa karışıyor artık.

Dile kolay fakat, çok geçti belki de. Belki de, ON YIL SONRA.. 

Bir arkadaşın eski bir fotoğrafta görüp hatırlar.

Bedeninden geriye kalan sadece kemikler.. İskeletsin artık.

Paylaşımda bir de şu not;

“İşte bu dünyadaki varlığının tamamen unutulması, bu kadar kısa süre alır.

Şimdi bugün kafana taktığın kişi ve olayları tekrar gözden geçir.

SENCE DEĞER Mİ...?!

Biriktirdiğin hiçbir şey senin değil

Bu dünyadan bir hoş seda bırakıp geçip gidebiliyorsan ve elalem ne dere takılmadan kendin olup dilediğince yaşayabiliyorsan sana her gün bayram.”

Düşündüm şimdi yine. Haklılık payı çok galiba bu mesajda.. Hadi kalın sağlıcakla..