Baktılar ki Çanakkale geçilmiyor… Başka yol ve plan değişikliğine gitmişler.

(Bahsettiklerim zehir tacirleri içindir). 102 yıl önce Dünya savaş tarihine altın harflerle yazdırılan o destanın coğrafyasında uyuşturucu tacirlerine geçit verilmeyip, Pabuçları kelimenin tam anlamıyla bağlanınca, o pislikler de güya yeni yöntemler geliştirmeye çalışmış. İyi de mümkün mü…?

Onlar plan yapar kendilerine yeni güzergahlar seçer de, Türk polisi boş mu durur…? Durmadı elbet.
Çanakkale’ nin Trakya’daki komşusu Tekirdağ’ ın polisi, alkışlatan bir operasyona imza atıp, mega kentin yolunu tutan kilo kilo uyuşturucuya geçit vermemiş.

Tıpkı Çanakkale’ de hem kara hem de deniz yolu ile kurulmaya çalışılan uyuşturucu trafiğine dur diyen KOM Şubesi gibi, Tekirdağ polisi de güzergahını kullanmaya çalışan zehir tacirlerine okkalı şekliyle Osmanlı tokadını çekmiş. Sonuç mu…? Tam 152 kilo eroini ele geçirilmiş.

Geçen aylarda hem Polis hem de Jandarma denizden ve karadan uyuşturucu tacirlerine göz açtırmayıp, Çanakkale olarak aynı zamanda terör örgütlerinin finansal kaynağının bir damarını kurutmuştu. 

‘Tekirdağ’da ki operasyondan bize ne…?’ diye düşünmememiz gereken bir durum olduğu için, polisin başarılı operasyonunu ballandıra ballandıra anlatmak istiyorum.

Çünkü; bir nesli uyuşturma çabasındaki gözü dönmüş pisliklere vurulan her darbe, bence;  Milletçe alkış tutmamızı gereken bir durum.

Veriler, uyuşturucu tacirlerinin gözlerini daha minicik çocuklarımıza diktiğini gösterirken, yani uyuşturucu illetini ilkokul önlerinde satmaya başladıkları bilinirken, zehir tacirlerine vurulan her tokat, geleceğimizi korumak için atılıyor.

‘bizim evlatlarımızı da ağlarına düşürebilirler’ düşüncesini zihnimizden hiç çıkarmadan, çevremizde olup biteni iyi gözlemleyerek, vatandaş olarak bizlerde, uyuşturucu ile mücadeleye destek verebiliriz. Şüphe duyduğumuz davranış içindekiler başta olmak üzere, okul önlerinde fark ettiğimiz, gençlerle kurulma çabası verilen sıra dışı diyaloglara karşı uyanık olmakla birlikte, çocuklarımızı da konuyu anlayacakları dilden uyarmakla dahi uyuşturucu ile mücadeleye katkı sunmak hepimizin elinde. 

Güne ilişkin yazdıklarıma başlarken, demek istediğim; ’baktılar ki Çanakkale kendilerine geçit vermiyor, biz de yeni geçişler arayalım’ telaşına girmiş uyuşturucu tacirlerine dikkat çekebilmekti.

Tanık olduğumuz bir çok konu karşısında, şüphe duyarak yaklaşımımız sadece bahsettiğim mücadeleye destek verme anlamı getirmez diye iddialı düşüncemi de dile getireyim.

Şüphe duyduğumuz hal hareketler içinde gördüklerimizi ihbar ederek,  belki de kapı komşumuzu hedef alacak bir hırsızlık girişimini de engellemiş olabiliriz.

Hatırlıyorum da, geçmiş tarihlerde, Çanakkale polisinin bu konuda hayli ilgi çeken çalışmaları vardı. Sosyal sorumluluk projesi de denilebilecek türden diyaloglar mahalleli ile hep vardı. Bu gün de devam ediyordur herhalde.

Her ne kadar, uzun süredir benzer çalışmaların varlığından bahseden açıklamalar elimize ulaşmıyor olsa da, geçmişte verilen bilinç, bu gün süre gelen ihbar mekanizmasının devamlılığının yegane nedeni.

Neden bahsediyordum, nerelere geldim. Tekirdağ ve Tekirdağ polisinin başarılı çalışması diyordum, sözü nerelere getirdim.

Lakin; bunlarda bildiklerimiz ve öğrendiklerimiz…

Şimdi konuya dönüp,  Tır dorsesinde ele geçen kilolarca uyuşturucudan bahsedeyim.

Polis, İstanbul’a ulaştırılmak üzere yol alan tır da, tam 152 kilo eroin ele geçirdi.

Bu rakam aynı zamanda,  Tekirdağ’da bugüne kadar yapılan en büyük uyuşturucu operasyonu anlamı da taşımış.

Öncesinde bu miktarda uyuşturucu hiç ele geçmemiş.

Demek ki, zehir tacirleri kendilerine yeni yeni güzergahlar ve taşıma yöntemleri geliştiriyor. Uyuşturucu gelirinin terör örgütlerini de güçlendirdiği gerçeğiyle yola çıkarsak, önceki akşam Esenler mahallesinde, 60 metrelik yol güzergahında dolaşın tır ve dorsesinden şüphe duymakta hayli haklılığım ortaya çıkıyor.

Geçtiğimiz Pazartesi günü akşamı saat 20.20 sıralarıydı sanırım. 60 metrelik yolun, deniz tarafından, mezarlık yönüne seyir haldeki tır’ı görünce, ‘Bu aracın burada bu saatte ne işi olabilir ki…?’ düşüncesine kapılmıştım. Öyle ya, kamyon ve tır trafiğinin bulunmaıdğı il merkezinde, bu satte bu tır neden var dı…?

Böylesine şüpheci halimin nedeni, 90’ lar dan bu yana polis muhabirliği yapmış olmamdan geliyor. Kimse kusura bakmasın. Öküz altında buzağı aramak bizim işimiz. Fıtratımızda var.

Bilenler bilir, ‘Paylaştıkça çoğalan bilgi, istihbarattır’ gerçeği ile büyüdük hep.

Çanakkalemiz bir geçiş noktası. Hem kara, hem de deniz yolu anlamıyla. O nedendendir ki, buzağı aramak için, öküz mü, sıpa mı, hat ta koç mu diye bakmamayı, eski büklerimizden öğrendik vesselam.

Yine ne diyecektim, nerelere geldim. Benim gördüğüm tır o tır mı diye şimdi beni bir lanet olası düşünce sardı.Yok arkadaş yok, çok pipiriklendim yine. Aracımdaki güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeyi denedim lakin, mesafe uzak, tır gözüküyor da, plakayı okuma ihtimali, milyonda sıfır…

 Tekirdağ'da bir tırın dorsesinde tam olarak, 152 kilo 610 gram eroin ele geçirilmiş ya, acep o tırın Tekirdağ öncesindeki güzergahı neresiydi diye bir soru da aklıma gelmedi edğil.

Bende hasıl olan pipiriklik devam ede dursun, Dorsenin tabanında hazırlanan özel bölmede ele geçirilen eroinlerin İstanbul'a götürüleceği gerçeğinden yola çıkacak olursak, bu eroin Tekirdağ’da mı üretildi diye bir yeni soru da aklıma gelmiyor değil.

Bende hasıl olan bu sorguculuğun nendi, polis muhabirliğinden g eliyor. Keşke yıllardır spor muhabiri olsaydım.
Yine döneyim, şu alkışladığım operasyonun ayrıntılarına.

 Tekirdağ polisi, Malkara ilçesi yolu üzerinde 35 HD 1319 plakalı tır çekicisi ve 34 JC 1813 plakalı dorseyi durduruyor.
Koca tır, incelenmek ve arama tarama için, Emniyet Müdürlüğü otoparkına çekiliyor.

Dorse içini, İçini ‘V’ şeklinde parçalarla kapatıp uyuşturucu maddeyi gizlemek için de yeni bir yöntem kullanan tacirlerin bu plnı da tutmuyor ve bingoooo…

Polis, İncelemeye alınan tır’ ın boş olması gereken tabanın ortasının "V" şeklinde parçalarla kapatıldığının fark edilmesi üzerine, arama işlemini yoğunlukla dorsenin bu kısmında yapıyor.

Paketleme yöntemi yine aynı olan, koli bantlarıyla sarılı halde 300 paket ekiplerce ele geçiriliyor.
Ellerinize sağlık…

Bu arada demeden edemeyeceğim. Çok sevdiğim ve uzun süre birlikte, (ben gazetecilik o ise Polisiye)  sokak mesaisi yaptığım bir Emniyet müdürü ağabeyimin devresi  olan Tekirdağ Emniyet müdürü Mustafa bey’e de, Şehitler diyarından kucak dolusu saygılar…

İyi ki varsınız… Siz ve mesai arkadaşlarınız… (Kahraman Türk polisi)