Başkent mahreçli bir haberi okuyunca, bende yep yeni bir düşünce oluştu.

Bilim yeni türler üzerine büyük miktarda harcama yetkisine sahip olabiliyor iken, benzer bütçeyi dağda her daim gezenlere sunsalar, ülkemiz ormanlarında yaşam süren  yeni türler ile Literatürleri alt üst edebiliriz diye bir düşünceye vardım…
 Mesela, çoban, çiftçi, avcı, mantar toplama meraklısı ve de sayması hayli sürecek doğa gönüllülerine de bir miktar ödenek sunsalar, daha ne türlerden haberdar olabiliriz, kim bilir...?
‘ Hoppala..’ demeyin hemen. Bu fikre sahip olmamın bir haklı nedeni var.
Hafta sonu okuduğum bir habere kitlendim. Çünkü, Kış aylarına girdiğimiz şu günlerde, yeni tür bir Yılan’dan söz ediliyordu. Öyle ya, yaz aylarında bu haber gelmiş olsa, belki de çok dikkat kesilmezdim.
‘Kış başlamış iken ne yılanı?’ sorusu ilk aklıma gelen oldu. Ardından da; ‘Bu yılanlar kış uykusuna yatmamış mı…?’ türünden ikinci soru da aklıma gelmedi değil.
Lafı uzatmadan, okuduğum haberi, elden geldiğince aktarayım.
Kurumumuzun abonesi bulunduğu İhlas Haber Ajansı (İHA) imzalı haberde;
“Küre Dağları Milli Parkı’nda yeni engerek türü tespit edildi” başlığıyla geliyordu dikkat kesildiğim yılan türünü anlatır yazılanlar.
Bir önemli detayda da; “Milli parkta bulunan kafkas burunlu engereği kayıt altına alındı” deniliyordu. Burun tabirine de ayrıca dikkat…
Orta ve Lise öğretimi aldığım yıllarda, bendeniz de Kafkas yöresi oyunlarına hayli meraklıydım. Okulun halk oyunları ekibinde, ekip başlığı yapmışlığım da oldu. Kafkas sözü geçince, bu habere bir ayrı merakla yaklaştım.
Başkent Ankara’ dan gelen bu yeni tür engereği anlatır haber, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından yürütüle ‘Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi’ kapsamında süren ve Küre Dağları Milli Parkı’nda yapılan çalışmayı özetliyordu.
Ve deniliyordu ki; “Yeni bir engerek türü tespit edildi.”
İşte tam da bu nokta da, aklıma bizim dağlarımız geldi. Hep adını madenlerle anacak değiliz ya. İda, Kazdağlarımız yani. Eşsiz ve benzeri dünyada görülmemiş endemik türlerin yaşam alanı bu dağlarımızda, kim bilir ne türler yaşıyordur.
Endemik türleri ile Dünya’ nın merak sardığı bizim dağlar için de bütçe çıksa, doğa gönüllülerinin haftada bir gitme olanağı buluğdu dağlarda, daha da uzun süre gözlem ve inceleme yapmaları sağlansa, eminim ki bir çok tür keşif edilir.
Başkent’ten gelen yeni tür yılanı anlatır haberde,  Milli parkın Bartın bölümünde bulunan Kafkas Burunlu Engereği (Vipera transcaucasiana) kayıt altına alındığı belirtiliyordu.
İsminin ezberlenmesi dahi güç bu tür, bilinen bir tür de, bizde yaşam sürdüğü yeni belirlenmiş. Bu da ayrı bir püf nokta bence.
Haberde kullanılan görsellere bakınca, Ormanda mı, şehirde mi sorusu da aklıma düştü elbet. Bir elektrik direğinin dibinde bu yeni tür’ ün fotoğrafı kamuoyuna sunuluyordu.
Durum şu bence; ‘tür bulunduktan sonra, gerekli inceleme için dağ dan şehre indirilmiş olmalı.’
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ nın ülke çapında yürüttüğü  bence de hayli önemli ‘Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi’ ile, muhtemeldir ki yep yeni türlerin Anadolu’ da yaşam sürdüğü bilgisine sahip olabileceğiz.
Şaka bir yana, böylesine bir çalışmanın faydası önce bilime.
Haberde, proje çalışmalarında, türleri kayıt altına almaya devam edildiğine de vurgu yapılmıştı.
Nasıl yani…?  Kayıt mı, sayım mı…?
Bildiğim kadarı ile, bizi dağların müdavimleri ‘koca oğlan’ lar bir güzel kayıt altındalar. Sayıları belli yani. Eksilseler haberimiz olur durumu var.
Benim aklıma düşen, beyin akan sorular ile kafaları karıştırmadan, devam edeyim haberin detayları ile.
Deniliyordu ki; ‘Küre Dağları Milli Parkı’nda ilk kez Kafkas Burunlu Engereği (Vipera transcaucasiana) tespit edildi.’
İyi ne güzel diyelim bence. Netice itibariyle bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın…
Haberin detaylarında, ‘ Yeni Popülasyonlar İçin Çalışma Başlatıldı’ deniliyor, ardından da;
“Küre Dağları Milli Parkı’nın Bartın bölümünde Ulus Ulukaya’da yapılan arazi çalışmaları sırasında tespit edilen Kafkas Burunlu Engereği’nin anavatanı Kuzey Türkiye, Transkafkasya ve Kuzey İran olarak biliniyor.
Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) tehlike kategorilerine göre tehlikeye yakın (NT) kategorisinde bulunan engerek türünün tespit edildiği alan dışında da yeni popülasyonlarının bulanabilmesi için çalışmalar başlatıldı.” Anlatımı yapılıyordu.
Detaylar arasında, şu dikkat çeken bilgi de vardı; “Küre Dağları Milli Parkı’nda 2015 yılında yapılan arazi çalışmalarında da yine bir engerek türü olan Burunlu Engerek (Vipera ammodytes) kaydı yapılmıştı.”
Bu ayrıntılı bilgiyi okuyunca içimden şu sözü etmek geldi; “Vay anasını, dağları yılanlar basmış. Türlü türle şekildeler hem de…”
 
 
Bilinen şu ey dostlar, Türkiye Biyoçeşitlilik Açısından Büyük Potansiyele Sahip.
Ve bizler, araştırdıkça potansiyelin önemine varıyoruz. Tabii bütçe el verdikçe .
Bence, gönüllü ekipler kursak, tür avı başlatsak, ancak sadece görüntülemek ve incelemek anlamında, can almaksızın, yeminle yeni yeni türler tespiti ile tarih yazarız.
Bulunan her tür için, bir miktar belirleyip, doğa sevdalılarını seferber etsek, çevreyi korumak adına tüm hayvan Severler alemi de ayrı bir seferberliğe girişir ki, ‘yok o dağı bu maden, yok bu dağı şu maden yok ediyor’ söylemlerini değil, tüm dağları doğa ve hayvan severler koruyor lakırtılarını işitiriz.  
Belki de, Nuh tufanı ardından, bir çok tür dağlarda kalmayı benimsemiştir.
Ekmek elden, su gölden. Ne işi var o türlerin doğa düşmanı biz insanlar ile. Yanlış mıyım.,.?