AK Parti’ nin metal yorgunluğu vurgusu ile yenilenmeye işaretinden haberdar olmayan yok. Şimdi, çizilen yeni yol haritasına eklenen detaylar, ‘kim dava için varmış?’ sorusuna da bence yanıt çıkaracak.
Yeni şartlar yekten dile gelince, siyaset kamuoyunda akıllara gelen soru, kısacası şöyle olmadı mı? ‘kimler acaba?’
Önceki geceydi. İnternetten gündeme dair gelişmelere göz atmaya çalışırken, politik haberler kısmında, “AK Parti’de görevi bırakması istenen il başkanlarının sayısı 30’a çıktı” diyşe bir başlıa rastladım.
Merakla, kaleme alınanları okumaya başladım. Yazılanlar okunsun diye ustalıkla atılmış başlık olacağını düşünmemenin kurbanı oluverdiğimi sonradan anladım.
Detay yok. İsim yok, ‘kim?’ Sorusuna yanıt olacak tek bir ayrıntı yok. İUşin özü, başlığın oyununa geldim.
Ne var ki, sıkılıp da vazgeçmedim denilenleri okumaktan. Özetle dile getirilenler dahi hayli ilginçti.
Kısacası, bundan sonra il ya da ilçe başkanlığına aday olanların, ‘kesinlikle…’ diye de anlatılabilecek bir durumu kabullenmeleri söz konusu olacakmış.
Aklıma birden, tüm hayali Vekillik olanlar geldi. Hatta onlar için, ‘Ne gerekir ise yapar’ lafı da edilmekte çoğu zaman.
Böyle denilenler olduğunu bizzat kulaklarımla da duymuşluğum bulunduğundan, yüzüme kendiliğinden bir garip gülümseme çöküverdi.
Hal böyle olunca da içimden geçen de tam olarak şu oldu;
“Ohh ne güzel. Durduk yere tebessüm halindeyim. Daha ne olsun…? “
Beni güldüren detaylar, biliyorum ki birilerinin tüm hayallerini su’ya düşürdü. Bu anlamda Çanakkale siyasetini düşünürsek, aklı fikri vekillik olan bildiklerimin de hayallerini, her daim güldür güldür akan Çanakkale boğazı yuttu.
Demek ki neymiş…? Boğaz sadece geçilmezliğin adresi değil, beyhude hayal ve bekleyişlerin de gömüldüğü yermiş…
Öyle, ‘ su akar, ben bakarım’ dan ziyade, Boğaz’ ın hikayesini bir başka anlamak gerek. Var mı itirazı olan…?
Her daim, Manzarasına ve dünyaca eşsiz güzelliğine bakmak yerine, verdiği mesajı anlamak gereken Çanakkale’ miz, oturulan yerden politika yapılacak bir yer değil vesselam… (Siyasette tarihsel yaşanmışlıklardan kaynaklı bu son cümleyi kurdum. Kimse işkembeyi kübradan attığımı sanmasın. )
Kısacası, 90’ ların politikacılarının açıklamalarını halen hatırında tutan bir gazeteci oluşumun kattığı avantaj, zaman gelir kestiğim ahkam’a da vesiledir.
Yaptığım kısa reklam arasından hemen sonra, dikkat kesildiğim ve yüzümde her nedense giderek artan gülümsemeye neden detaylara bi döneyim.
Öncelikle, gidenlerin yerlerine geleceklerde üniversite mezuniyeti yanı sıra, ‘belediye ve milletvekili seçimlerinde aday olmamaları’ şartı konulması, siyasette adeta devrim.
Sıkılmadan okuduğum haber metninde, “AK Parti'de 2019’da yapılacak seçimlere yönelik yaşanan değişim süreci sadece belediye başkanları için değil, il başkanları için de deprem etkisi yarattı.” anlatımı ile sürüyordu.
Detayları merak ettiyseniz, metinde geçtiği şekli ile sizlerle paylaşabilirim. Bir çok interet sitesinin, politik haberleri gören sayfalarında;
“İl kongrelerinden önce görevi bırakması istenen il başkanı sayısı 30’a ulaştı.” Şeklindeki o tuzak balıktan da yeniden bahsedeyim. Sayı verilen, isim verilmeyen şok etkisi yaratan bir başlık ile, ‘Haber okunsun’ düşüncesi, hayli hakimdi.
Yazıya dökülen detaylar için, klasik bir sözle, ‘Edinilen bilgilere göre’ anlatımı da vardı.
Kurulan cümlenin devamı ise şöyle geliyordu; “ il kongre sürecine gelmeden önce hakkında iddia olan ve ya yeni dönemde farklı yerlerde değerlendirilmesi düşünülen il başkanlarıyla, genel merkezin talimatıyla vedalaşıldı.”
Kim ki bu iller…? Ve dalaşılan isimler kim ki acep…?
Detay yok. Sizler de merak etmeyin boşuna. Ben denilenleri dile getiriyorum yenide yazıya dökerek.
Gelelim, devamını benim de merak içinde okuduklarıma. Aynen şöyle;
“Bu iller için yeni il başkanı adayı belirlenirken, üç şart getirildi.
Yeni il başkanlarının, ‘üniversite mezunu olmaları, 2019’da yapılacak belediye başkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine aday olmamaları’ istendi. “
Peki ne mi olacak sizce…? Ben de bilmem de, yazılana göre, pardon edinilen bilgilere göre şöyle olacak mış…;
“Bu şartları kabul eden il başkanı aday adayları belirlendi.”
Yani tek kelimeyle özetleyecek olursak, meraklanmayınız boşuna; ‘olmuş, bitmiş…’
Benim meraklandığım, Çanakkale’ de durum ne…? Tamam mı, devam mı…?
Yekten birileri çıkıp da, ‘Yola devam…’ diye haykırışa geçmiyor. Yok sa, geçilemiyor mu…?
Bana ne ise. Elbet sırası gelince bilgiler gelir, paylaşılır. Belki de, hayli görkemli şekliyle düzenlenen toplantılar ile dile gelir, düşünülenler. İşimiz ne ki, bekleriz…
Bana ne diyorum da, yine de Merak ettiğim bir şey de yok değil.
Geçen günlerde tüm il başkanları başkentte idi ya, ‘Sizinle Tamam’ denilenler, Başkent’ ten erken dönenler miydi illerine, yoksa geç gelenler mi…?
Merak içinde okuduğum, internetteki haber metinlerinde, bir de şöyle bir anlatım gördüm;
“AK Parti kurmayları, il başkanı adaylarının, il kongrelerinden önce belirlenmesinin amacını, il ve ilçe yönetimlerinde kendi istedikleri ekibi kurmalarına olanak sağlamak olduğunu söylediler.” denilerek kaleme alınan.
Bu yazılanı okuyunca, ‘Bende mi bir anlama yetersizliği oluştu, yok sa anlatılmak istenilende mi, bu noktada kala kaldım.’
Cümlenin devamında, “Görevden alınan il başkanlarından bazı isimlerin ise belediye başkanı ve milletvekili adayı olarak değerlendirileceği de belirtildi.” de deniliyordu.
Vallahi kafa karma karışık durumdayım. Çok mu güldük ne…?
Bu günün sonuna gelirken, bir özel ekip ile yola çıkıldığını da dile getirmeden, yazdıklarımızı noktalamayalım istedim.
Denilenlere göre, AK Partideki değişimin ilk ayağı olan il başkanlarıyla ilgili operasyonda, sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderilen notların çok etkili olduğu da ileri sürülmekteydi.
Yani, sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu güne değin gittiği her ilde kendisine vatandaş tarafından ulaştırılan notlardan yola çıkıldığı dile getirilmekteydi.
Peni ne mi olacak mış? Şikâyetler dikkate alınmış ve bu illere özel ekip gönderilmiş.
İşin özü, iddia ve eleştirilerin doğru olup olmadığına göre, gereği yapılacakmış.