Her birimiz, birine sahip çıksak; sorun kökten çözülecek aslında. Mesele, bir Vicdan haline bakıyor vesselam.

MHP İl Başkanı Hakan Pınar’ ın, geçen hafta etkili olan Kuvvetli, Sağanak ve aralıklı Kar yağışı ile sokakta yaşamakta zorlanan bir Kediyi sahiplenip, adını da ‘Garip’ koyduğunu duymuştum.

Peki sonra Ne olmuştu o garip?

Sokağı mı boşlamıştı?

Hatta daha ne sorular üretilir bu konu üzerine. O kedicik, MHP Kurmayının evinden biri olmuş gayri.

Tıp kı, benim kedim Pati gibi…

Kediler her eve lazım. Kesinlikle evin bir yaşayanı olmalılar. Bu konuda diyecek söz elbet çok lakin, ben sözü bir Kedinin artık ailesinden biri olduğu MHP’ li Pınar’a bırakayım.

“Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz diyor İlahi emir. Kar’ da geçici olarak eve aldığımız sonrasında da tekrar sokağa bırakmaya kıyamadığımız Garip’ le cansız hatıramız” sözleri ile bir ‘An itibariyle’ denilecek türden fotoğraf paylaşıyordu

Pınar…

Aslında bir Subliminal mesaj da var bu paylaşımda.

Öyle ya, her birimiz bir sokak yaşayanını sahiplensek, bu günlerde Hayvan Hakları’ na ne gerek var?

Ya da şöyle diyelim, sokak yaşayanlarına her birimiz sahip çıksak, onların sokaktaki varlığı birilerini rahatsız edip, katilliğe de soyunmazlar.

Yok efendim işkence. Yok efendim zehirleme ve daha niceleri…

Bir daha yaşanmamak üzere, bu tür eyleme dönüşmüş çirkinlikler kaybolur gider.

Bilmem belki de çok uçuk düşünüyorum. Fakat, her bir insan oğlu, ailesine de kabul ettirip, ailecek  bir sokak yaşayanına sahip çıkar ise, düşünün ortaya çıkacak durumu.


Soğuk kış günlerinde, kimsede fazla vicdan yapmaya yeltenemez. Kendi Sahiplendiği bir canlıya adam gibi bakar.

Galiba, birilerini kızdıracak sözler etmeye başladım. Hadi kızmayın. Sustum.

Dönüyorum hemen, sosyal mesajından sonra, siyaseten verdiği mesaja ve tabi ki MHP kurmayı Pınar’a.

“Gözünü siyaseten 17-18 li yaşlarda Milliyetçi Ülkücü Harekette açan Cennetmekan Başbuğumun sağlığındaki son İl Ocak Başkanlarından biri olan kardeşiniz olarak dün Başbuğumun emrindeydim.

Bu günde Başbuğumun ayak izlerine basarak bu günlere gelen ve bir ömrü Milliyetçi Harekete adamış Liderim Dr Devlet BAHÇELİ' nin emrinde, Başbuğumun izindeyim” diyordu MHP İl Başkanı Hakan Pınar’ ın dili.,

Sonrasında da, “Sen bizi hiç utandırmadın, yinede utandırmayacaksın. Sana inanıyor, sana güveniyoruz.

Bu gerçeği hiç bir şey değiştirmeyecektir, Ülkü Ocaklı olmak o kutsal yuvanın tozunu yutmak böyle bir şey; LİDERİM SEN

DOĞRU BİLDİĞİN YOLDA YÜRÜ BİZLER HER DAİM YANINDAYIZ” sözleri ile, Başkent Ankara’ dan son günlerde parti

içi yükselen bazı seslere karşın, Liderinin yanında durduklarını açık açık ifade ediyordu Pınar.

Bir politikacı ve bir kalp.  Hayvan sevgisi ile de dolabilen bir içtenlikle yazıyor düşündüklerini.

Bir de, dava sevgisiyle dik duruyor yanında oldukları ile.

Hem sosyal hem politik veriyor mesajını.

Şimdi denilebilir; ‘Eeee?’ diye. ‘Eeee tabi ya Eeee…’

E’ le mekle geçmiyor bu hayat. Sevmek de gerek, dik durmak da. Bilmem anlatabildim mi?

Hazır politik mesajlardan bahsetmiş iken, sosyallik ile birlikte, bir dikkat çeken mesajı daha görüyor ve de duyuyorum siyaset üzerine.

Kendisini, bir eski politikacı diye anlatacağım, belki bana kızacak lakin, çoğu kez hayata dair fikirlerimizin örtüştüğü bir isim olduğundan, ‘Güldürme beni’ diyeceğinden de eminim.

AK Parti’ nin kurmaylarından dı bir dönem. Tekrar anlatıp, kafa şişirmeden Ayhan Demirtaş diyivereyim. Tanırsınız…

Öyle bir konuda saptamada bulunmuş ki kendileri, belki de bir çoğumuzun güzergahında olmasına karşın, ‘Durup da bunu bir gündeme taşıyayım’ demediğimiz noktada durmayı başarmış.

Uzatmadan, sözlerine döneyim Ahhan ağabeyin.

 “DİKKAT ! KIRMIZI ALARM... !”

Diyerek ten geliyor konuya. Ve devam ediyor.

Üstelik, ‘Canım kardeşim; büyük harflerle yaz da, okumadık diyen çıkmasın’ uyarısında da bulunarak.

Devam edeyim o halde. ‘Dikkat Kırmızı Alarm’ ile…

Ayhan ağabey; “ SARICAELİ KÖYÜ ALT GEÇİDİ S.O.S VERİYOR” diyor ve ekliyor.

Görselleri pek de olayı anlatacak netlikte olmasa bile, konu ap-açık ortada.


Bir çukur var duvar dibine doğru. Tehlike büyük. Çünkü bir anlık dikkatsizlik ardından, duvar ile öpüşmek muhakkak.
Bu noktadan sonra, Ayhan ağabeyin sözleri biraz sert kaçmış olsa da, diyor ki;

“SİYASİLER VE BÜROKRATLAR UYUYOR.

CAN VE MAL GÜVENLİĞİ OLMADIĞI GİBİ, UYARICI LEVHALAR, IŞIKLANDIRMA YOK.
YAĞMUR SUYU DİRENAJI YAPILMAMIŞ.

BORDÜRLER YOLUN ORTASINDA . ALT GEÇİTLER FOSFORLU BOYA İLE BOYANIR.

KAZALARIN OLMASI AN MESELESİ. BOĞAZLARA KÖPRÜ’ LER , DENİZİN ALTINA TÜP GEÇİTLER.

BİZİM ALT GEÇİTLER ALLAH A EMANET... BİLGİLERİNİZE SAYGILARIMLA.....!!!!!!”

Ne yalan söyleyeyim, benim birden fazla  kez dikkatimi çeken bu noktayı aklıma düşüren Krt politikacının sözlerinde doğruluk payları da yok değil.

Bir kaza, an meselesi gibi…