.
Bütün dinlerde (kitabi ve hitabi) dini günler ve geceler vardır. Herkes kendi inancına göre yaşar, yaşatır; kültürel yapısının önemli kısmını onunla oluşturur. Bu geceler, dini inançların yaşanmasında ve o inancın sürekli kılınmasında öne çıkan, o günü ve geceyi hatırlatan, simgelerle bütünleşir ki ; bunların en önemlisi de çocuklara verilen isimlerdir…
Ailelerin en büyük sevinci, en büyük övüncü, en büyük kazancı, en büyük kârı, en büyük zararı, en büyük kararı, ÇOCUKLARIDIR !?...
Tüm bu EN’lerin, EN’i; onların güven kaynağı, onların geleceği, onların onuru, onların gururu, onların (koydukları isimlerle maya tutarsa) şuuru, onların zuhuru, onların doğumlarının buluştuğu veya ana rahminde oluştuğu, GECELERDİR ki, bu geceler, doğacak çocuğu müjdeler...
Hz. Peygamberin doğuşuyla başlayan, doğmadan önce doğacağı bilinen ve doğuşuna işaret sayılacak unsurlar, Süleyman Çelebi’nin “Mevlit” manzumesinde;
“ Hem Muhammed gelmesi oldu yakîn
Çok alametler belirdi gelmeden! ”
şeklinde başlayıp MERHABA bölümüne kadar devan eden işaretler (belirtiler), verilmiştir.
Hz. Peygamber’in isimleri, sıfatları İslâm dünyasında ve Türk dünyasında peygamberimize hürmeten, konmaktadır. Bu dini ve kültürel isimler uygun bulunabilir; lâkin zaman içinde DEĞERLER sistemi içine giren dini ve milli isimler, İDEOLOJİYLE karıştırılmış; ülkeyi yönetenlere atfen olduğu kadar, ideoloji teorisyencilerine varana kadar fanatik isimler konarak, FARKINDA olmadan (68-80’li yıllarda) çocukların geleceği İPOTEK altına alındı, sınıflarda, dershanelerde, işe alınmalarda önce İSİMLERE, sonra CİSİMLERE bakıldı… Hâlâ da bu anlayış devam ediyor; maalesef SOLCULAR, Ülkücülerin; Ülkücüler, Solcuların; İslâmcılar her iki gurubun, her iki grup ise İslâmcıların isimlerine takılıyor; o kişinin kimliğine- kişiliğine bakılmıyor…
Dini gecelerde doğan çocukların isimleri belli ve ailenin ortak gibi görünse de baş otorite (erkekte kayınbaba, kızda kaynana), kendini sessizce gösteriyor, Konan isimlerin kişilikleriyle, varlık bulması istenir; dini ağırlıklı yaşam sürmesi hedeflenir ki, bunu doğal olarak karşılamak gerekir… Halkın mensup olduğu dine olan saygısının bir tezahürü olarak görülmelidir.
Dilbilgisi açısından bakılınca da “özel isim” diye bir isim yoktur, bütün isimler cins isimdir, ancak biz onu verdiğimiz varlıklarla özel hale getiririz. Özel isimlerde anlam aranmaz, aranırsa; ortaya çok olumsuz eleştiriler çıkar ki, bu da o ismi taşıyan kişileri rencide eder…
Kandil gecelerinde doğanların isimlerini hatırlayalım:
Mevlit kandilinde doğan erkeklere Mevlit, kızlara Mevlüde; Regaip kandilinde doğan erkeklere Ragıp, kızlara Ragibe; Miraç kandilinde doğan erkeklere Miraç, kız ismi yok; Berat kandilinde doğan erkeklere BERAT, kızlara Bereket; Kadir gecesi doğan erkeklere Kadir, kızlara Kadriye adı verilir.
Berat Gecesi
isim, özel Hz. Muhammed'e peygamberliğin bildirildiği şaban ayının on beşinci gecesi.
1. isim Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patenti 2. isim, tarih Osmanlı Devleti'nde bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu.
Kadir Gecesi
isim, özel Kur'an indirilmeye başlandığı için kutsal sayılan ramazan ayının yirmi yedinci gecesi.
kadir, -dri (I)
Arapça ?adr1. isim, eskimiş Değer, kıymet, itibar. kadir (II) ka:dir), Arapça ?adir 1. sıfat Güçlü, gücü yeter, erkli: 2. sıfat, din bilgisi Her şeye gücü yeten (Tanrı).
mevlit, -di, Arapça mevlid 1. isim Hz. Muhammed'in doğumunu, hayatını anlatan mesnevi. 2. isim Bu mesnevinin okunduğu dinî tören, 3. isim, eskimiş Doğma, doğum. 4. isim, eskimiş Doğum yeri, insanın doğduğu yer.
ramazan
isim, Arapça ramazan Ay takviminin dokuzuncu ayı, üç ayların sonuncusu, oruç tutulan ay. 1. isim Millî veya dinî bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler. 2. isim Özel olarak kutlanan gün. 3. isim, mecaz Sevinç, neşe.
http://sozluk.gov.tr/
Dinin anlamını kuvvetlendiren isimler;
Alâeddin, Bahaeddin, Celâleddin, Fahreddin, Hayreddin, Kemâleddin, Muhiddin, Nasreddin, Nureddin, Selâhaddin, Seyfeddin, Ziyaeddin gibi. Bu isimlerin içinde bulunan son iki yumuşak ÜNSÜZ ses yazıda ve söylemde yerini, Türkiye Türkçesi’nde – tin’ E bırakmıştır, bu gün - Hayrettin- olarak, son şeklini kullanıyoruz…
Son zamanlarda kız isimlerinin sonuna NUR isimleri de konmuştur; Ayşenur, Fatmanur, vs gibi, NUR gibi anlamı olan bu kelimeyi, her tarafta yerli yersiz kullanılanarak, yerini ruhsuz bir şekilde IŞIK anlamına bırakmaktadır ki, bu da NUR ismi ideolojinin sıfatı olunca, IŞIK’la çarpışıp durmaktadır...
Bu konu başlığımızı, bir alıntıyla sürdürelim:
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Polat;
"Yahudi, Hristiyan ve İslam toplumlarında birçoğu yaygın olarak kullanılan ortak isimler mevcuttur. Bu isimler, Yahudi ve Hristiyanlarda Kitab-ı Mukaddes'e Müslümanlarda ise Kur'an'ı Kerim ile bu kitapların etrafındaki dini metinlere dayandırılıyor.
Her toplum kendi inanışlarına uygun isimleri kullanır. Bazı isimler ise birçok dinde farklı şekillerde karşımıza çıkar. Bu ortak dini adların başını ise melek adları çeker. Değişik şekillerde kullanılan ve dini niteliği olan bir çok ortak isim bulunuyor. Her zaman ilgi çeken bu bütün ilahi dinlerin gayesi insanın dünyada huzurlu ve mutlu yaşamasını sağlamak, ahirette de onu kurtuluşa erdirmektir. Bu yüzden dinler insanların inançlarını ahlaklarını davranışlarını güzelleştirmek ve iyileştirmektir. Ortak değerlerden bir de ortak isimler vardır. Yahudi, Hristiyan ve İslâm toplumlarından bazıları nadir olmakla birlikte, bir çoğu yaygın olarak kullanılan isimler mevcuttur.
Ortak dini isimlerin başında büyük meleklerin isimlerinin gelmiştir.
Dört büyük melekten Azrail adı, ölüm meleği olduğu için kullanılmaz. Cebrail, İsrafil ve Mikail isimleri fazla yaygın olmasa da Türkiye'de kullanılmaktadır. Cebrail farklı toplumlarda Gabriel olarak kullanılırken, İsrafil'in Hristiyan kültüründe karşılığı Seraphim ve Serafim'dir. Mikail'in karşılığı ise Fransızlarda Michel ve Michele, hem erkek hem de kadın adı olarak kullanılmaktadır. Aynı ad İngiliz telaffuzuyla Maykıl olarak görülür. Hz. Adem'in oğullarından Habil adı da bizde nadirdir. Bunu karşılığı Abel, Hristiyanlarda biraz daha fazla kullanılır. Hz. İbrahim'in adı ise her üç dinin mensupları tarafından çocuklara verilen en yaygın isimdir diyebiliriz. Türklerde unvanıyla birlikte Halil İbrahim olarak da verilmiş olan bu isim Yahudi ve Hristiyan kültüründe, Abram, Abraham, Avram olarak yaygındır. Yusuf adı ise Joseph, Yosep, Yasef, Hoze, Osep şeklinde yer almaktadır. Hz. İsa'nın adı yalnızca Müslümanlar arasında kullanılmaktadır." https://www.haberler.com/doc-dr-polat-isimler-insanligin-ortak-degeridir-4810815-haberi/
Bu haftaki yazımızı dini gecelerle bütünleştirip çocuklarımıza konan isimleri hatırlatarak, her isimin çocuklara verilirken, O İSİMLE kimlik kazanacaklarını, bireysel ve toplumsal birliktelikte zamanla kendilerini bulacakları da düşünülerek konmalıdır… Eğer böyle düşünülmezse, dini gecelerin İSİMLERİYLE yaşayanları o gecelerde, bulamadığınızda üzülmeyiniz, MİZAH yapınız…
"İsimler milli kültürü yaşatan önemli ortak değerler arasında yer aldığına göre; Çocuklarımızı hangi isimle çağırırsak, çağıralım; onların kimlikleri, kişilikleri bizler için değer ölçüsü olmalıdır !...
İSLÂM dünyasının içinde TÜRK dünyası -dini açıdan olmasa da kültürel açıdan- bayramları farklı yaşar…Ramazan ayında oruç tutanın, tutmayana; oruç tutamayanın, tutana saygısı mutlaka olmalıdır. Ramazana LÂYIK olmanın, LÂİKLİKTEN geçtiğini unutmamak gerekir !..
Ramazan AYINIZI ve BAYRAMINIZI kutluyor ; tüm İNSANLIĞA, Çanakkale’mize, ülkemize güzellikler, mutluluklar dileğiyle, sizlere ve KKTC’ye sevgiler…