Birileri ben buyum diye bağırıp duruyor da, ya o kirli düzenin içinde varlığını hissettiklerimiz.
Zaman içinde, terörist sözde hocanın dizinin dibindekilerine yakın isimlerle yan yana duranlar. Üstelik de, FETÖ’ cü lükten tutuklularla mesai birlikteliği yapmış olanlar. Onlar için ne düşünmek gerek?
Birçok kez söylemlerindeki ortak sözlere tanık olduklarımız. Onlar nereden çıkmış, sütten çıkmış ak kaşıklar mı onlar?
Daha da söylenecek sözlerin bir çoğunu, aylardır sokakta dinleyenlerden biri olarak, çok laf edip, çok tepki alacağıma susayım bari. Susayım da, konuşulanlar daha doğrusu açıklananlarla devam edeyim bu güne.
Şehrimizin bilim yuvasına kümelenmiş hainlere ilişkin detayları, sayın Rektör Prof. Dr. Acer paylaştı dün.
Bir takım sağlık problemleri yaşadığımdan, her sabah baş ağrısı ile uyandığım o migren ataklarını yaşadığımdan katılamadığım toplantının detaylarını, haber ajansları başta olmak üzere, mesai arkadaşlarımdan aldım.
‘ÇOMÜ’ de 70 akademisyen ByLock’cu çıkmış…’ Bir türlü bitmiyorlar ki bu hainler.
Adını, dünyayı dize getiren şanlı Deniz Zaferinden alan Onsekiz Mart Üniversitesi’ nin Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, 70 akademisyen ve 100’ün üzerinde idari personelde ByLock tespit edildiğini açıkladığı dün, Şehitler coğrafyasını üst edinmeye çalışmış hainleri keşke isim isim ifşa da etseydi.
Üstü kapalı değil de, bildik adları ile veryansın etseydik o isimlere.
Sayın Rektör Prof. Dr. Acer, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında şu ana kadar 322 akademik ve idari personel hakkında soruşturma başlatıldığını dile getirirken, üniversitemizdeki olumlu son gelişmeleri de anlatmış elbet.
Diyebilirim ki, ÇOMÜ’ nün son 6 yıllık gündeminin paralel yapılanmayla geçtiğini söylemesi gibi, anlattığı iyi şeyleri dile getirmek isterdim lakin, aylardır öfke ile takip ettiğimiz FETÖ gerçeğini kökten bitirmeden, içimizde hasıl olan o kin ve öfkeyi kusup rahatlamadan, iyi şeylerden bahsetmek, bir şekilde asıl gerçeği perdelemek olur endişesi yaşayanlardan olduğumdan, iyileri göremez oldum.
Sayın Rektör Prof. Dr. Acer de böyle düşünmüş olmalı. Açmlış ağzını yummuş gözünü.
Demiş ki; “Maalesef, özellikle 15 Temmuz’la birlikte bütün Türkiye’nin de gördüğü silahlı terör örgütü FETÖ ve onların yaptıklarının gündem oluşturduğu bir
6 yıl yaşadık.
Bizden önceki 4 yıl boyunca konuşulan konular arasında kime ne tür sıkıntılar çıkarıldı, Çanakkale’nin değişik kurumlarıyla ne tür sürtüşmeler yaşandı gibi aslında üniversitenin gündeminde hiç bulunmaması gereken birçok konu konuşuldu.
Bu da ÇOMÜ’ye bilimsel ilerleme ve kurumsallaşma anlamında ciddi zaman kaybettirdi”
Aynen de öyle oldu. Yılları gitti bir parlayan yıldızın, Üniversitemizin. Hatırlıyorum da, baskı altında tutulan bir çok uzman kaçtı gitti. Tıp fakültesinin önemli hocalarını yitirdik.
Sayacak o kadar soruna neden oldular ki bu hainler, üst kurmak için harcadıkları mesaide,bir kentin bilim yuvasını şer ocağına çevirdiler adeta.
Rektör hoca, açıklamasının devamında, “Biz bu konuyu daha hızlı bir şekilde gündemden çıkarmaya gayret gösterdik. Üniversitenin şu anki durumuna ben yeniden yapılanma diyorum” derken bilim için verilen hainlikten temizlik harekatının önemini de dile getirmiş bence.
“Ben ve arkadaşlarım ÇOMÜ’yü yeniden şekillendirmenin heyecanını yaşıyoruz” şeklindeki söze dikkat sekildim.
Bizlerin Kulağımına gelen o kadar çok şey muhakkak ki sizlerin de kulağına gitmiştir sayın Rektör.
Umarım, siz ve ekibiniz bunun da gereğini yaparsınız…
Belki de yapıyorsunuz dur. Öyle ya, kurduğunuz bu cümleden bunu anladım. Demişsiniz ki;
“Dışarıya çok yansımasa da, kendi içimizde yaşıyoruz. Dolayısıyla FETÖ gündemini geride bırakmaya başladığımızı söyleyebilirim”
Bu kentin bir insanı. ÇOMÜ’ nün kurulduğu günden buyana içinden geçen zorlu dönemin tanıklarından biri olarak, inşallah tamamen biter bu hain rezillik temennisini yapanlardanım.
Sayın rektörün de dile getirdiği gibi, Çok sayıda öğretim elemanının ve idari personelin soruşturmalarında sona yaklaşılmış. Ve hatta idari personelin soruşturmaları neredeyse tamamlanmış.
Rektör öğretmenin dediği gibi, ‘Henüz resmi tebligatlar yapılmamış olsa da, 322 akademik personelin büyük bir çoğunluğunun soruşturmasının sonuçları aşağı yukarı belli.
Bugüne kadar ihraç olanlar var. Olacak olanlar var’ bilgisine, bizim duyduklarımız da dahildir de, gelecek günlerde, dipnotlar verip, o isimler ne oldu diye sormak zorunda kalmaz kimsecikler.
FETÖ’nün gizli haberleşme programı olan Bylock’u kullanan 70 akademik personel ile 100’ün üzerinde idari personel tespit edildiğini anlatan Rektör
öğretmen Prof. Dr. Acer,
“Sadece akademik personelde 70’ye yakın Bylock tespit edildi. Aynı zamanda idari personel içinde 100’ün üzerinde ByLock tespit edilmiş kişiler var. Bundan sonra nasıl bir sonuç çıkar onu göreceğiz.
FETÖ yapılanmasında ilk sırada 3 üniversite sayarım. Bunlardan biri Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, bizimle aynı kategoride. Onlar şu anda akademisyenlerin ihraç listesinde birinci sıradalar.
Bir diğeri de Dicle Üniversitesi. Ama Dicle Üniversitesinde süreç tahmin ediyorum ki yavaş yürüyor olabilir.
Onlarda da epey bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum.
Diğeri de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin başına gelmiş epey büyük bir felaket bu. Kurumsallaşma adına ciddi bir zaman kaybına yol açmış” diyordu sözlerinin devamında.
Bende naçizane, tam da benim bahsettiğim de buydu diyorum sayın Rektör öğretmen.
FETÖ yapılanması kapsamında ihraç edilen idari personel sayısında, ÇOMÜ’ nün Türkiye’de ilk sırada bulunduğunu söyleyerek, doğruyu paylaştığınıza tanık olduk sayın rektör. İşte bu noktadan hareketle, kamuoyunda sıkça konuşulanın halen ÇOMÜ olduğunu dile getirmeye de gerek yok aslında.
Basına düşen örneklerinden biliyoruz ki, bu hainler kendilerini öyle bir gizleyebiliyorlar ki, belki de ÇOMÜ’ de süren FETÖ ‘cü hainlerden temizlik operasyonu içine de, temizlikçi olarak dahil olmuş olabilirler.
En azından bize ulaşan duyumlar bu yönde. Hatta bazı yazışma örnekleri var ki, bir kaçına tanık olduğum, insanın aklı almıyor.
ilişikleri kesilenler, belki de tam da onlardır.
Fazla yorum yapıp, çok da uzman olmadığım bu konuda beyan sunmak haddime değil elbet.
Döneyim sayın rektörün, son sözlerine;
“Soruşturmalarda biz iki hususu birbirinden ayırdık. İdari personel ile akademik personeli birbirinden ayırıp iki farklı komisyon soruşturdu.
İdari personel ihraç sayısına baktığımız zaman 72 tane idari personel üniversitemizden ihraç oldu. Sanıyorum buna bir dört kişi daha eklenecek.
Nihai olarak 76 diyebiliriz. Maalesef Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi bütün üniversiteler arasında en çok idari personelin ihraç olduğu üniversite haline getirdi.
Akademik personel açısından bakıldığında şuana kadar ihraç olan akademik personel sayısı 145. Ama bu rakam öyle görünüyor ki kesinlikle 200’ü epey bir
geçebilir.
Bu rakamda bizi Türkiye’de üniversiteler içerisinde ilk 3, an fazla 4 arasında yapıyor. Şu anda 145 rakamına bakılırsa, ilk 4 arasında”
Biz dünya Üniversitesi olmayı beklerken, hainlik de sıra yarışına girmişiz meğer.
?Lanet olsun size hain FETÖ’cü ler…