KIBRIS ADASI, genel olarak güzel ve özel !.. KKTC, daha da güzel daha özel, içinde yaşayan bizler için. Ülkenin Strateji güzelliği ve özelliği de ayrı …

KIBRIS ADASI, genel olarak güzel ve özel !.. KKTC, daha da güzel daha özel, içinde yaşayan bizler için. Ülkenin Strateji güzelliği ve özelliği de ayrı …
Doğu Akdeniz denince ilk akla gelen yer KIBRIS ADASI… Adayı, ada yapan coğrafi konu yanında o coğrafyayı tarih haline getiren, o coğrafyayı ekonomik kılan, o coğrafyayı yaşanacak kılan İNSAN faktörüdür…
İNSAN, Arapça kökenden gelen “ns” (iyi huylu, yumuşak başlı, evcilleşmiş, anlamındadır. Bu anlam zamanla bozulmuş olacak ki, şimdi KKTC’de devlet dairelerinde (istisnalar hariç) robot hale gelmiş bir tip…!?   Bu tipi kimler oluşturdu, nasıl bir eğitim verdik de bunlar, bu hale geldi,  ayrıca tartışmak gerek…
KKTC’de devlet dairelerinde bu tipleri görmek olası... Çözüm üretmeyen, açıklayıcı bilgi veremeyen, yalnız aldığı ve alacağı maaşı düşünen, elinde bir telefonla, karşısındaki kişiyle o kadar meşgul olmayan veya dışarda sigara içen, yorulmuş, kendinden geçmiş, sıcağın etkisi, bilginin kıtlığı, iletişimin güçlüğü, beceriksizliğin eşsizliği bu ROBOT tiplerde genelde yayınlık kazanmış… Aldığım duyumlar, yaptığım kısa araştırmalar, siyasi iradenin seçimlerde OY kaygısı, bu ROBOT tipleri çoğaltmış, ama vatandaşı da bunaltmış, çaresiz vatandaş her yapılana evet demiş, çıkarılan yasalar, hedef-kitleye ulaşamamış, lâkin bu ROBOTLUK alışkanlık kazanarak, bulaşıcı-ürkütücü hale gelmiştir.
Türkiye’den gelen, 23 aydır KKTC-GİRNE’de oturan, özel bir kurumda görev yapan biri olarak, pek tabiidir ki günlük ihtiyaçlarımız içinde barınma, beslenme, sağlık yanında özel de olsa,  yaşama alanlarımızın içinde “elektrik, su, kira,  aylık barınma aidatları” var; işte sıkıntı bu ÖDEMELERDE  çekiliyor… Bunların başında da ELEKTRİK ödemesi, onun da ödendiği yer KIBTEK  var…
KIBTEK açılımı, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu, her kurum gibi devletin unsurlarından biri, olması da gerekir, çünkü devlet,  kurumlardan oluşur, halkına hizmet götürür, ortada oluşabilecek haksızlıkları, halka hizmette eşitliği, gerektiğinde güncel olabilecek halkın yararına uygun çeşitliliği sağlayacak bir birim olarak görülür, görülmelidir; bu kurumlar ciddi çalışmalara, ciddi hizmetlere imza atar, devletin anlamında yatan devamlılık  anlamına da güç katar… Bu kurumlar hizmet verirken, halka eziyet, kurumu hezimet yaşatamazlar, yaşatmazlar; bilgisiz, ilgisiz, beceriksiz, İŞ üretmeyen, ROBOT söylemli, işsizler kurumu haline gelemezler…!?
KKTC’de elektrik üretimi, Türkiye’deki ve diğer komşu ülkelerdeki gibi UCUZ olmadığı, üretimde sıkıntılı olduğu, maliyetlerin çok yüksek olduğu, ülkede her şeyin ELEKTRİĞE bağlı çalıştığı, başka bir ENERJİ üretimin olmadığı da bilinen-yaşanan bir gerçektir, lâkin halka dağıtımda, iş yerlerine dağıtımda bir adaletsizliklerin yaşandığı da, ELEKTRİK kullanım faturalarının HAKSIZLIKLARLA,  yüksek RAKAMLI  olduğu da bir gerçektir.
KKTC’de çalışma izinli olarak yaşayan, Türkiye’de ve burada gazetelerde köşe yazarlığı yapan biri olarak, ben ELEKTRİK faturalarında YÜKLÜ miktarları ödemek zorunda kalıyorum. Gayet tabidir ki, benim gibi kim bilir daha kaç kişi ve kişiler var… Öğretim sektörünün yoğun yaşandığı yer olan bu güzel ülkede ve canımız-kanımız olan şehitler diyarı ADAMIZDA, ÖĞRENCİLERİN elektrik ödemeleri NE ÂLEMDE veya ödemeden gitmeleri, ev sahiplerini zarara sokmaları NE DURUMDA, bunlara sebep olanlar kim, bunların vebali KİME ?..
Bir örnek veriyorum; şahsıma ELEKTRİK ödemesi ay olarak 300’den başlıyor, 790 liraya kadar çıkıyor.  Kış ayında gelenlere  EVET, ama olmadığım, tüm elektriğin kapalı olmasına rağmen gelen ödemeler can yakıcı, ruh sıkıcı, güzel düşüncelerle-duygularla kurulan kurumlara karşı tavır aldırıcı…  İnsanın aklına maalesef, olmadık duyumlar, olmadık senaryolarla gazete haberlerini getiriyor… Bizlerde de ACABA zannı uyanıyor,  KIBTEK, kapmak filindeki ses benzerliğinden KAPTEK oluyor diye köşe başlığı oluşturuyor…
İŞTE BİR HABER, LİNK aşağıda, tıklayınız-okuyunuz…! Not olarak bir çok çok eski bir kelimenin, bu haberde kullanımını gördüm, sanıyorum adliye zabıtlarında çok kullanılıyor; SİRKAT (hırsızlık),.. Bizde bu kelimeyi içinde barındıran, güncel olmayan bir de söylem vardır: “Merd-i kıptı şecaat arz ederken, SİRKATİN” söyler 
http://www.kibrispostasi.com/c35-KIBRIS_ HABERLERI/n287856-kibtekte-3-yildir-fark-edilmeyen-vurgun!-12062019       
Bu ülkede (KKTC’de), yönetenler kadar yaşayanların da sorumluluğu ve zorunluluğu var; herkes bu sorumluluğun ve zorunluluğu var, o da ÜLKENİN ebedi yaşaması, gelişmesi, hizmet vermesi için; yöneticiler çıkardıkları yasaları eksiksiz-tarafsız uygulayacaklar, yönetilenler de bu çıkarılan YASALARA harfiyen uyacaklar ki, DEVLET  YAŞASIN, GÜÇLÜ OLSUN, devlet-i ebed müddet kavramı yerine otursun…
KKTC’de çıkarılmasına rağmen, hâlâ uygulanmayan, burada yaşayan kişi olarak şikayetçi olduğum; temiz düşüncelerle çıkmış, ama kimsenin haberi olmadığı, KKTC - KAT MÜLKİYETİ  KANUNU var, ( bu kanun 35/2010 da çıkarılmış, 2013’de düzenlenmiş- yönergesi oluşturulmuş)  ama uygulanmıyor, SİTE yöneticiliğini üstlenen firmalar veya EMLAKÇILAR  aylık SİTE aidatında TL yerine STRELİN alarak, bildiklerini uyguluyorlar, çıkarılan YASADAN bîhaberler (habersizler)…  
BİR ÜLKEDE önce YASA-lara  UY, sonra da ADAM yerine koyul
ÖNCE YASA, sonra YAŞAAAA !... Girne’den       SEVGİLERLE…
                                                                                                              25.08.2019
                                                                                           Dr. Hayrettin Parlakyıldız
                                                                                           Kıbrıs İLİM Üniversitesi
                                                                                           Öğretim Üyesi
                                                                                           E-posta:hparlakyildiz@mynet.com