Yanlış duymadınız. İlk BİNEN…
Yani, test sürüşünü o yapmış. Kepez’ e gelen 700 bisikletin montajı süre dursun, çocukluk, gençlik yıllarına dönen Doktor Başkan Ömer Faruk Mutan, sağlıklı yaşama pedal basmış.
Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü planlamasıyla, CHP’ li Kepez Belediyesine armağan edilen, tam yedi yüz bisikletin montajları başladı ve büyük bir keyifle sürüyormuş.
Montaj çalışmaları süren bisikletleri ilk test eden Dr. Başkan Mutan, belde içinde armağan bisikletlerin kullanımı için belirlenecek güzergahlarda, vatandaşların kullanımına sunulacak bisikletlerin KEPBİS adıyla ücretsiz olarak sunulacağını anlattı.
Yani armağan bisikletler, kısa sere içinde kepezde cirit atacaklar.
CHP li Kepez Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan, armağan edilen ve montajı tamamlanan bisikletlerden bir kaçında test sürüşü yapıp, halkı sağlıklı günlerinde barışa pedal çevirmeye çağırdı.
SAYILAR VERİLMİŞ ÇÜNKÜ…
Dün, ‘sayısal mı oynuycaz’ diye kaleme aldığım gündeme ilişkin gelişmelerde, sanırım bir ayrıntıyı araştırmamış olmanın kusurunu işlemişim.
Bir de sordum ki; O da ne? Meğer yeni hekim ve sağlık personeli kuradan Çanakkale çekmiş.
Yeni atananların sayısıymış bizimle paylaşılanlar.
Çünkü henüz Özlük dosyaları ve adları ulaşmamış kentimize. Hal böyle olunca da, sadece sayı verilmiş.
Hayırlı olsun…
HAİNLİĞİN ADI, İŞGAL GERİŞİMİ…
Yani, 101 yıl öncekilerden farkı olmayan bir zihniyet. 7 Düvel bir araya gelmiş ve boğazıma yapışmıştı. Önce bir öksürdük. Hooop dercesine…
Sonrasında kulak asmayan olunca, Deniz harbinde destan yazdık. Nusrat’ ı ile, Türk topçusu ile…
Koca Seyid, isabet alan bataryasının asansörü, kaldıracına inat kucaklayıp dev mermiyi sürmüştü namluya.
Sonrası malum. Tam isabet…
Kahramanlık destanında imzası bulunan ve bir çoğunun adı sadece Mehmetçik olan, yüz binlerce isimsiz kahraman Dünyaya Çanakkale Geçilmez dedirtmişti.
Yurdun dört bin köşesinden Şehitler coğrafyasına, Şehit olmaya bile bile koşan Çanakkale Aslanlarının birer torununun olduğundan habersizler, kısacası hainler, o torunların da torunlarının aslan yürekli olduklarından da şüphe etmiş olacaklar ki, tank ve tüfeğe karşı duruşu hesaplamamışlardı.
Hatta ve hatta bomba yağdıran uçaklardan da korkulacağını sanmışlardı.
İyi de tarih yazan bir neslin torunları için, yeni tarih yazmak bu kadar mı zordu?
Öyle olmadığını tüm dünya alem bir kez daha gördü. Lamı cimi yok. Türk ne göğsünü siper etmekten, ne de bedenini toprağa düşürmekten korkan bir ırk asla olmadı.
Neyse, milliyetçilik duygularımı fazla kabartmadan, dünkü okkalı çıkışa döneyim.
Konuştukça konuşasım var, yazdıkça da yazasım lakin, sayfalar yetmiyor.
Vekil Turan dan e-postama düşen sözlere dikkat kesiliyorum. Sizde bir göz atıverin istedim.
AK Parti Grup Başkanvekili ve de Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan, dün şöyle diyordu;
‘ 27 gün boyunca Çanakkale’den Kars’a, Mersin’den Giresun’a kadar yurdun dört bir yanında demokrasi nöbeti tutanlara teşekkür ediyorum’
15 Temmuz darbe kalkışmasının adını net şekliyle koyup, ‘Bu bir işgal girişimi’ diyen vekil Turan, aslında aklıma 101 yıl öncesini getirmeye de yetti.
Vekil Turan, “Milletimiz tarihi bir destan yazdı. ‘Apolitik kuşak’ diye aşağılanan gençler meydanları terk etmediler” diyerek de, kulağı küpeli olduğu için tepki gösterilen gençlerin de aslında birer aslan parçası olduğunu da söyler gibiydi.
Çünkü meydanlarda, bir bütün olan fertlerimizden di küpeli gördüğümüz aslan parçaları.
“Yaşadığımız şey bir işgal girişimidir” tespiti ile 15 Temmuz’da Türkiye’ nin büyük bir darbe girişimine şahit olduğunun altını bir kez daha çizen vekil Turan;
“Üniforma giymiş alçak teröristler, milletin iradesine el koymaya çalıştılar. Milletimizin üzerine bomba yağdırdılar, tanklarla vatandaşlarımızın üzerine yürüdüler, kurşunladılar.
Milli iradenin tecelligâhı olan Meclis, Kurtuluş Savaşı’nda bile bombalanmamışken bu alçak darbeciler tarafından bombalandı. Bu yüzden yaşadığımız şey bir darbe girişiminden çok daha öte adeta bir işgal girişimiydi” diyerek de sürece ilişkin son değerlendirmesini de yapar gibiydi.
“Milletimiz tarih bir destan yazdı”
101 yıl öncesinin işgalcileri gibi, göklerden bomba yağdıran, yer yüzünde tankları milletin üzerine sürenlere ne desek az elbet.
Lakin, Allahın da sopası yok…
Senin el koyduğun tankın, tüfeğin, uçağın, helikopterin var ise, Bu milletin de aslanlar gibi yüreği var hain…
Çok daha fazla laf salatası yapmadan vekil Turan’a döneyim.
Sözleri şöyle son buluyordu; “Bu işgal ve darbe girişimi karşısında milletimiz tarihi bir destan yazdı. Türkiye tıpkı Milli Mücadele döneminde olduğu gibi bir kez daha işgalcilerden kurtuldu. Milletimiz, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş, eşsiz bir mücadele sergiledi. Tankların üzerine yürüdü, göğsünü kurşunlara siper etti. Bir an bile kurşunlardan korkup geri adım atmadı.
Sözüm ona “apolitik kuşak” diye aşağılanan gençler, meydanları terk etmediler. Anne ve babalarıyla en önde mücadele ettiler. 27 gün boyunca Çanakkale’den Kars’a, Mersin’den Giresun’a kadar yurdun dört bir yanında milletimiz meydanları terk etmedi. Bütün dünyaya, “vatanımızı işgalcilere” terk etmeyiz mesajı verdi. Herhangi bir tehdit durumunda tekrar sokağa çıkacağını da dün gece göstermiş oldu.
“Türkiye evrensel vicdanın sesi olacak”
Hayatımızın hiçbir döneminde olmadığı kadar bu milletin bir ferdi olmaktan gurur duyduk, göğsümüz kabardı. 15 Temmuz’dan bu yana gördük ki, Türkiye evrensel bir vicdanın sesi olacak”
Doğru olduğu söylenilen, ne var ki doğruluğu üzerine birazcık dahi yanlış gördüğüm durumlarda, kimyamdan olacak , ‘Hep muhalefet, hep muhalefet’ etmekten yorulmayanlardanım.
Ne var ki bu durumda, Doğruya da doğru kardeşim. Şahsen, Neresine katılmak mümkün olmayan, vekil Turan’ ın bu sözlerine de alkış tutuyorum.
Sizleri bilemem…