Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, İslam Dinine yönelik tavırları ve Ülkedeki Türk Mallarına yönelik Boykut çağrısına Türkiye’den ve İslam Aleminden yanıt gecikmedi. Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Fransız mevkidaşı Macron’a sert tepki verirken ‘Fransız Mallarını Boykot’ çağrısı da yaptı. Bu çağrıya cevap Çanakkale Memur-Sen İl Başkanlığından  geldi. Cumhuriyet Meydanında bir basın açıklaması yapan İl Başkanı Suat Özen, Macron’un İslam Düşmanlığı çağrılarına sert tepki gösterirken, Kamu çalışanlarına da Fransız mallarını boykot çağrısında bulundu.

Fransa’da başta Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron olmak üzere Fransız yetkililerin Hazreti Muhammed’i hedef alan karikatürleri savunmaları ve İslam karşıtı açıklamalarına islam aleminden tepkiler yağdı. Türkiye dışında da pek çok Müslüman ülke ve kuruluşun sert tepkisine neden olan Fransız Cumhurbaşkanı Macron’un İslam Düşmanlığına bir sert Tepki de önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. Fransız yetkililerin İslam Dinini Hedef almasına sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir de boykot  çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklama ve boykut Çağrısına Çanakkale Memur-Sen İl Başkanlığından da destek geldi.

Çanakkale Memur-Sen İl Başkanı Suat Özen, Memur-Sen’e bağlı diğer sendika Başkanları ve üyeler Cumhuriyet Meydanında bir Basın açıklaması gerçekleştirdiler.   Basın Açıklamasını gerçekleştiren Çanakkale Memur-Sen İl Başkanı Suat Özen, Fransız Cumhurbaşkanı Macron’un İslama yönelik söylemlerine sert tepki göstererek yaptığı basın açıklamasında  “Sömürgenin merkezlerinden olan Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, son birkaç zamandır cinnete esir politikalarına bir yenisini ekleyerek, insanlığa rahmet olarak gönderilen, hatem-ül enbiya Hz. Muhammed Mustafa’ya ilişkin sözde karikatürlere fikir özgürlüğü adına sahip çıkması ve Müslümanları aşağılamasını tel’in etmek için burada toplandık.  Değerli dostlar, sayın basın mensupları. Aslında Macron, bir görüntü. Avrupa’da birçok ülkede bir cinnet hali yaşanıyor. Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi, o meşhur Avrupa aklını esir almış, çoğulculuk söylemlerinin sırçası dökülmüş ve nihayet aşırı sağ siyasetin ürettiği politikalar siyaseti belirler hale gelmiştir.  Almanya’da cami baskını, Hollanda’da Gert Wilders’in terör ve şiddet içeren konuşmaları ve nihayet Macron’un, ifade hürriyeti arkasına sığınarak, İslam’a ve peygamberine saldıran unsurlara sahip çıkması cinnetin boyutlarını göstermektedir. Burada bir parantezle bir başka tepkimizi de özellikle ifade edelim. Kutsal emanetlerimizin mekanı olmakla yetinip, kutsala sahip çıkmayı beceremeyen Suudi Arabistan yönetimini ve onunla aynı kulvarda bulunmaya teşne Birleşik Arap Emirliklerini de tarih ve bizler not ediyoruz. Dine ve Kutlu Nebi’ye dönük  hakaret faillerinin kuyruğuna takılan ülkelerin ve yöneticilerin, emperyalist taşeronluğu ve  kapitalistlerin sömürü baronluğu sıfatlarının sona ermesinin de yakın olduğuna inanıyoruz”    dedi.     

Özgürlük Değil Küstahlıktır
Özen, Avrupa’nın özgürlük vurgusuna da değinerek “Hemen belirtelim ki; insanlığın inançlarını hedef almak özgürlük değil, küstahlıktır. Avrupa’daki kimi siyasetçilerde olduğu gibi Macron da kirli siyasetine malzeme aramaktadır. Macron’un, sözde ifade özgürlüğü adı altında doğrudan insanların inançlarına saldıran ve neresinden bakarsanız bakın kin, nefret ve terörle şekillenmiş zihinler tarafından çizilmiş karikatürlere sahip çıkarak, teröre ve kine ortak olmaktadır.  Bu bir akıl yitimidir. Emanuel Macron, siyaseten yaşadığı krizi örtmek için özellikle yabancı düşmanı ve ırkçı aşırı sağ siyasetin söylemlerini kullanması, kendi ülkesinin milletvekili tarafından dahi ‘bu ülke aklını mı yitirdi’ şeklinde eleştirilmiştir” dedi.
 
Özgürlük Batı’da Slogandır
Basın açıklamasında Batının özgürlük anlayışına da değinen Memur Sen İl Başkanı Suat Özen “Son birkaç aydır, ısrarla İslam ve Müslümanlar üzerinden güç devşirmeye çalışan, deyim yerindeyse, aklını yitirmiş küresel emperyalist odaklara yardakçılık yapan Macron’u korku çemberi sımsıkı sarmış durumda. Macron, insandan korkuyor. Macron, adaletten korkuyor. Hülasa, Macron, İslam’dan korkuyor.  Son birkaç yüzyılda bütün insanlık öğrendi ki; özgürlük Batı’da slogandır. Batı iki değerden korkmaktadır aziz dostlar; adil dünyadan ve özgür insandan. İslam da tam da bunu vaat etmektedir.  Bütün insan hakları aktivisti örgütlerden, kişilerden, emek hareketlerine yön veren kuruluşlardan, kişilerden beklentimiz, çağrımız şudur: Özgürlük insanın, dünya insanlığın ikametgâhıdır. Renkleri, fikirleri ve inançları; hakaret etme, küçük görme, şiddeti çağırma aracı yapan, kendi kirli oyunları için saklama tezgâhları oluşturan, siyasi kimlikleri, ideolojik örgütlere ve emperyalist devletlere birlikte cevap vermeli, onlara yenilgiyi birlikte tattırmalıyız. İnancımız, farklı olabilir. Fikirlerimiz karşıt görünebilir. Ama çok temel bir ortaklığımız var; biz insanız ve dünyada birlikte yaşıyoruz. Hiç kimse, hiç kimsenin dinine, hükümlerine ve kutsallarına hakaret etme, onları yok etme hakkına sahip değildir ve olamayacaktır. Biz insanız, elbette inanacağız. Biz insanız, elbette insan onurunu savunacağız. Biz insanız, en kesin şekilde söylüyorum ki inancımızı ve değerlerimizi koruyacağız. İnanca ve değerlere savaş açanlara, kutsallarımıza hakaret edenlere karşı dayanışmayı güçlendireceğiz ve birlikte mücadele edeceğiz.  Tam da bu noktada belirtmek isteriz ki; Emmanuel Macron ve diğerlerinin aslında neyi gizlediğin, kimi kolladığının iyi bilinmesi gerekiyor.   Dünya’nın imkânlarını, insanların inançlarını çalanlar yani Macron gibiler, inanca ve kutsallara hakaretle yenilgilerini gizlemeye, yok oluşlarını geciktirmeye, kirli düzenlerini devam ettirmeye yönelik tetikçi konumlarını devam ettiriyorlar.  Bizim gözümüzde Macron ve benzerleri emperyalistlerin amelesi, kapitalistlerin, finans baronlarının hademesidir. Güzel ahlak için gönderilmiş Hz. Resulü hakaretlerine konu eden zihniyet, dünya üzerinden silinmeye mahkûmdur” dedi.

Yaşananlar Bir Yok Oluş Cinnetidir
Suat Özen “Biz buradan bir konunun altını kalın çizgiyle çizmek istiyoruz. Bütün dünya duysun ki;  bizim için Hz. İsa da Hz. Musa da hülasa,  Hz. Adem’den Hatemül Enbiya Hz. Muhammed’e bütün peygamberler kutsaldır, haktır, sataşmadan dahi muaftır. Çünkü onlar, insana onuru ikram, insanlığa felahı imkân haline getirmek için yaşadılar, yaşattılar ve hakikati, doğruyu yaydılar. Dolayısıyla biz, neye inandığına bakmaksınız, yüce Allah’ın yarattığı bütün insanları “yaradılanı sev yaradandan ötürü” düsturuyla sever, hakikatin ışığı sönmesin, refah sömürülmesin, felah engellenmesin diyerek de hilkati garibenin yani Macron gibilerin karşısından mücadele etmeyi hem düstur hem onur sayarız.  Evet, emperyalist stratejilerden tevarüs ettirdikleri taktiklerle sinir uçlarına dönük tehdit üretiyorlar bugün.  Bu tezgâh temelde, İslam’ı ya da insanı önemsemeyen, hayatı dünyayı ve iktisadı kendi tekelinde gören emperyalist tapınağın, kapitalist şövalyelerinin unvanlarını, imkânlarını ve düzenlerini kaybetmeme feryadından başka bir şey değildir.  Aslında yaşanan bir yok oluş cinnetidir.  Ve görünen o ki, Macron, mazlumların kanı ile semirmiş emperyalist coğrafyanın, en zayıf ülkesinin lideri olması bakımından beyhude terör çığlıkları atmaktadır. Zira virüs Fransa’yı esir almıştır.   Yıkılan ve yok olan sömürü ve onu var eden düzendir” dedi.

Boykot’a Memurlardan Destek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boykut Çağrısına da değinen Suat Özen., Kamu çalışanlarını boykuta destek vermeye çağırdı. Özen “Biliyorsunuz biz Kamu çalışanlarıyız ve Kamu Çalışanlarına çağrımız, Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi Fransız mallarına karşı bir boykut çağrısı yapıyoruz. Fransız Mallarını kullanmamaya özen göstermeliyiz. Bu  temizlik ürünlerinden tutun da belki  aldığımız araçları şu anada değiştirme imkanı yok ama  en azından günübirlik ürünlerin kullanımında  dikkat ederek hassas davranmalıyız. Yerli ürünleri kullanarak cebimizdeki paramızı, Dinimize, Peygamberimize hakaret eden birileri için harcamamalıyız. Kendi ülkemizin ekonomisini güçlendirmek adına yerli malına yönelmeliyiz” dedi.
 
Şerife Erdem