ULUSAL Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'nin bu yılki raporuna göre, Türkiye zeytin üretiminde iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle geçen yıla göre zeytin tane miktarında yüzde 11, zeytinyağında ise yüzde 20 azalma tahmin ediliyor. Raporda kayıp miktarları, zeytinde 145 bin ton, zeytinyağında ise 35 bin 562 ton olarak belirtiliyor.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi koordinatörlüğünde Ege, Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki üreticiler de dahil ilgili tüm taraflarla iş birliği içinde, '2020-2021 Türkiye Rekolte Raporu' hazırlandı. Raporda, Türkiye toplam ağaç varlığının yüzde 97'sine sahip 17 il İzmir, Balıkesir, Tekirdağ, Çanakkale, Bursa, Manisa, Aydın, Muğla, Adana, Antalya, Gaziantep, Hatay, Kilis, Mersin, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa'nın verileri ayrıca incelendi. Türkiye'de en çok üretimin olduğu 17 il dışında 23 ilde daha zeytin ağacı bulunuyor.
159 MİLYON AĞAÇ MEYVE VERİYOR
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, Türkiye genelinde 159 milyon 352 bin 393 meyve veren, 29 milyon 397 bin 654 meyve vermeyen zeytin ağacı bulunuyor. Geçen yıla göre meyve veren ağaç sayısı yüzde 4 arttı. Ancak özellikle de iklim değişikliğinin etkileri dane veriminde ciddi kayba yol açtı.
ZEYTİN ÜRETİMİ YÜZDE 11 AZALDI
Olumsuz iklim koşulları nedeniyle ağaç başına ortalama üretim düştü ve bu yıl 8.3 kilo olarak hesaplandı. Buna göre bu yıl zeytin tane miktarının yüzde 11 azalarak, 1 milyon 316 bin 850 ton olduğu tahmin ediliyor. Tanedeki kayıp miktarı geçen yıla göre 145 bin tona yakın oldu. Toplam tane üretiminin yüzde 66'sı olan 886 bin 524 tonu yağlığa ayrılacak. Bundan ortalama 5.1 kilo zeytinden bir kilo randıman şeklinde ve yüzde 20 azalmayla, toplam 172 bin 813 ton zeytinyağı üretimi bekleniyor. Zeytinyağındaki kayıp miktarı geçen yıla göre 35 bin 562 tonu aşıyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ HİSSEDİLİYOR
Sektördeki sorunlara ve çözüm önerilerine de yer verilen raporda, son yıllarda iklim değişikliği etkilerinin kendisini çok daha kuvvetli hissettirmeye başladığı, zamansız ve çok şiddetli yağışların yol açtığı sel felaketleri, ani sıcaklık değişimlerinin yarattığı şiddetli fırtınaların günlük hayatta endişelere yol açtığı kaydedildi.
3 DERECELİK ARTIŞ TEHLİKESİ
Küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında 1990 ile 2100 yılları arasında yaklaşık 3 derece artış öngörüldüğü tehlikesine işaret edilerek, iklim koşullarındaki bu değişimin, tarım ve bitki örtüsü, temiz su kaynakları, deniz seviyesi, insan sağlığı ve biyoçeşitlilik üzerindeki etkisinin şimdiden görüldüğü dile getirildi.
SADECE MİKTARI DEĞİL KALİTEYİ DE DÜŞÜRÜYOR
Tarımsal üretimin azaldığı ve gıda güvenliğinin tehlikeye girdiği vurgulanan raporda, "Nitekim iklim değişikliğinin sebep olduğu kuraklık ve seller gibi ekstrem iklim olaylarının sık ve şiddetli bir şekilde yaşanmaya başlaması zeytin tarımı üretiminde olumsuz etkileri yoğun olarak hissedilmeye başlamıştır. Bu sadece üretim miktarını değil, zeytinyağı kalitesi ve kompozisyonunda da değişimlere neden olmaktadır" denildi.
KURAKLIK YAĞLANMAYI DA ETKİLEDİ
Nisan sonu mayıs başında tam çiçeklenme döneminde zeytinlik alanların yoğun olduğu Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde 40 dereceye yaklaşan aşırı sıcakların çiçeklerin yanması ve kurumasıyla üretim miktarında yer yer ciddi olumsuzluk yaşandığı da vurgulandı. Yaz ayları, eylül ve ekim aylarının da aşırı kuraklık da yağlanmayı olumsuz etkiledi, istenilen tane büyüklüğüne ulaşılamadığı belirtildi. Körfez bölgesinde ise dolu yağışlarının ürünün dökülmesi ve kalite kaybına neden olduğu açıklandı.
'MEYİLLİ ALANLARA DİKİM YAPILSIN'
Yeni dikim alanları küresel iklim değişikliği tehditlerinin dikkate alınmasını isteyen heyet, daha dayanıklı olabilecek rakım, konum ve toprak yapısındaki alanların belirlenmesi, havza bazlı destek modelinde geleneksel meyilli alanlarda zeytinlikler için ilave destek önerdi. Hastalık ve zararlılarla mücadelede yeni yöntemler belirlenmesi, yüksek verimli, ihracata uygun çeşitlerin tercih edilmesi istendi.
FİRESİZ TOPLAMA TEKNİĞİNE DESTEK
Bölgesel envanter projesiyle kayıt dışı ağaçların tespiti gerektiği belirtilen raporda, dikime uygun alanların ağaçlandırılması, bölgelerdeki delicelerin aşılanması ve 300- 400 metre rakımlı, bozuk orman arazilerinde zeytinlik tesisine izin verilmesi gerektiği belirtildi. Zeytin toplamada kullanılan firesiz ve hızlı toplama için mekanik hasadın özendirilmesi, gövde ve ana dal sarsıcı büyük makinelerin teşvik kapsamına alınması da istendi.
TÜRK ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEPTİ
Butik üretim, firma kurma ve markalaşma çalışmalarının teşvik edilmesi gerektiği belirtilen raporda, zeytincilik üzerine yapılan Ar-Ge çalışmaları için daha yüksek bütçeler ve sektörün modern tekniklere ulaşımının sağlanması talep edildi. Kalite değerlerinin yükseltilmesi, paketleme tesisleri kurulması ve ihracata yönelik zeytinyağı üretimi ile uluslararası rekabet modeline geçilerek 'Kaliteli Türk Zeytin ve Zeytinyağı' konseptinin devlet tarafından başlatılması da önerildi.
EN ÖNEMLİ SORUN TAKLİT VE TAĞŞİŞ
Suriye- Afrin'den ihraç kaydıyla getirilen ve işlendikten sonra ihraç edilmesi gereken zeytinyağının iç piyasaya arzının haksız rekabete ve üretici fiyatları üzerinde baskıya neden olduğu da belirtilen raporda, sektörün yıllardır devam eden en önemli sorunlarının ise taklit, tağşiş ve kayıt dışılık olduğu vurgulandı. Raporda "Çok sıkı denetimlere rağmen önlenemedi ve TBMM'de bekleyen yasanın bir önce kanunlaşması, cezaların caydırıcı olması bekleniyor" denildi.
ANTALYA BÖLGESİNDEKİ KAYIP YÜZDE 50
Antalya bölgesindeki en büyük zeytin üreticilerinden biri olan Antalya Ticaret Borsası (ATB), konseyin yaptığı çalışmalara katkı veren kurumlar arasında yer alıyor. Konsey raporuna ilişkin değerlendirmede bulunan ATB Başkan Yardımcısı Halil Bülbül, tane zeytinde Türkiye genelinde yüzde 11, zeytinyağında ise yüzde 30'a varan bir düşüş beklendiğini kaydetti. Bu yıl Antalya özeline bakıldığında, bahar aylarındaki sıcaklık farklılarından dolayı yaşanan rekolte düşüşünün, eylül- ekim aylarındaki ciddi yağış azlığı nedeniyle yaklaşık yüzde 50'ye yükseldiğini belirten Bülbül, "Bu da çok ciddi bir düşüş sektör için. Antalya'da düşüş oranları biraz daha üst düzeyde ve sektörü ciddi anlamda etkiliyor" dedi.
FİYATLARDA YÜZDE 30 ARTIŞ BEKLENİYOR
Bütün dünyanın bir problemi olan küresel ısınmanın Türkiye'de de ciddi anlamda hissedildiğini vurgulayan Bülbül, zeytincilik sektörünün de bu ani sıcaklık farkları, fırtına ve sel gibi nedenlerden ciddi anlamda etkilendiğini kaydetti. Özellikle son birkaç yıldır bu etkinin yüksek olduğunu söyleyen Bülbül, rekolte düşüşünün fiyatlara da yansıyacağını belirterek, "Sızma zeytinyağının litresinin 30 lira civarında olabileceğini düşünüyoruz. Üretici açısından bu rakamlar iyi ama rekoltenin düşük olması tabi ki üreticiyi olumsuz yönde etkileyen bir durum. Yağ fiyatlarının yükseleceğini öngörüyoruz. Sofralık zeytinde de yüzde 20-30 civarında bir artış olabileceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu.
İLLERE GÖRE ZEYTİN RAPORU
Aydın: 22 milyon 92 bin meyve veren ağaçta ortalama verim 17.4 kilodan 5.5'e düştü. Rekolte 120 bin 704 tona düştü.
Manisa: 21 milyon 194 bin ağaç meyve veriyor, ağaç başına ortalama 7 kilodan 15.8'e çıktı. Rekolte 335 bin tona çıktı.
İzmir: 17 milyon 364 bin meyve veren ağaçta ortalama verim 7 kilodan 5.5'e düştü. Rekolte 94 bin 875 tona geriledi.
Muğla: 15 milyon 986 bin ağaç meyve veriyor, ağaç başına ortalama 9.8'den 2.9'a düştü. Rekolte 47 bin 78 tona düştü.
Hatay: 13 milyon 442 bin ağaç meyve veriyor, ağaç başına ortalama 9.8'den 5 kiloya düştü. Rekolte 67 bin 211 tona düştü.
Bursa: 11 milyon 835 bin meyve veren ağaçta ortalama verim 7.5 kilodan 10.3'e çıktı. Rekolte 121 bin 461 tona yükseldi.
Balıkesir: 11 milyon 156 bin meyve veren ağaçta ortalama verim 14.7 kilodan 11.7'ye düştü. Rekolte 130 bin 575 ton.
Mersin: 10 milyon 631 bin meyve veren ağaçtan ortalama 6 kilodan toplam 63 bin 787 ton zeytin.
Gaziantep: 9 milyon 105 bin meyve veren ağaçtan ortalama 6 kilodan toplam 54 bin 632 ton zeytin.
Antalya: 4 milyon 175 bin meyve veren ağaçtan ortalama 13 kilodan toplam 54 bin 287 ton zeytin.
Kaynak: DHA