19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 102’nci yıl dönümü tüm ülkede olduğu gibi salgı nedeni ile Çanakkale’de de Sosyal Mesafeli ve az katılımlı olarak gerçekleştirildi.  

Birinci dünya savaşından yenilerek çıkan Osmanlı Devleti paramparça olmuştu. Mondreos Ateşkes Anlaşması ile Anadolu’yu İşgal eden itilaf devletlerine karşılık Vatan savunmasını başlatmak için 19 Mayıs 1919’da  Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkan  Gazi Mustafa Kemal Atatürk Anadolu’yu İtilaf Devletlerinden kurtarılması için sefer başlatmıştı. Bu tarih Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşunda önemli bir yere sahip olurken, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun ardından Gazi Mustafa Kemal Atatürk Bu tarihi ‘Gençlik ve Spor Bayramı olarak gençlere armağan etmiştir. Bu nedenle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Koronavirüs Salgını nedeni ile gösteriler, etkinlikler ve yarışmalar Yapılmazken, tüm ülkede olduğu gibi Çanakkale’de de sadece çelenk koyma programı gerçekleştirildi. Cumhuriyet Meydanına Korınavirüs salgını nedeni ile Maske Mesafe ve Hijyen kuralları kapsamında gerçekleştirilen çelenk koyma törenine   Vali Yardımcısı Abdullah Köklü, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer Kalkan, siyasi parti temsilcileri ve sporcular katıldı. Sosyal mesafe kurallarına uyularak gerçekleştirilen tören, Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer Kalkan’ın Atatürk Anıtı'na çelenk sunması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
   
19 Mayıs’taki Aynı Ruhu Gençlerimizde Görüyoruz
Günün Anlam ve Önemini belirten bir konuşma yapan Çanakkale Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer Kalkan “Özgürlük ve bağımsızlık uğruna 250 bin vatan evladının şehit verildiği manevi başkentimiz Çanakkale’mizden çıkılan yolda milli birlik ve beraberlik temellerinin atıldığı tarihten 102 yıl sonra, bir 19 Mayıs Sabahı sizlere seslenmekten onur duymaktayım.  Sevgili gençler, Ulusumuzun bağımsızlığı ve hürriyeti söz konusu olduğundan ne denli kararlı bir duruş sergilendiğini tüm dünya  Çanakkale savaşlarında bir kez daha görmüştür. İşgal altında bir vatanın umutları tükenmeye başladığında ise  Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun daha iyidir. Öyleyse ya İstiklal ya ölüm’  söylemiyle  stratejik yaklaşımları sayesinde  Samsuna çıkması Özgürlük ve bağımsızlık mücadelemizin başlangıcı olmuştur.  Milletimizin tüm onur ve asaleti ile  Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde  tarih sahnesinin karşısında bir kez daha şaha kalkışının başlangıcıdır 19 Mayıs 1919. Bu tarihle Türk Milleti, Makus tarihini tersine çevirerek, esaret altında var olunmayacağını  ve vatan topraklarımızın işgal edilemeyeceğini  tüm dünyaya haykırmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23 Nisan 1920’de Ankara Hacı Bayramı Veli Camiinde kılınan Cuma Namazından sonrasında açılması ile  Milli Egemenliğe dayalı bir Türk devletinin kurulması Kurtuluş Mücadelesinin dönüm noktası olmuştur. Zafere giden yolda İnönü, Sakarya ve Başkomutanlık  Meydan muharebeleri kazanmış 9 Eylül 1922de  Türk Ordusu İzmir’e  girmiştir. Mustafa Kemal Paşa 28 Aralık 1919’de  Ankara’da yaptığı konuşmasında ‘ Vatanı düşman işgali altından mutlaka kurtaracağız.  Fakat Vazifemiz bununla bitmeyecektir.  Yeni Milletler arasında yerimizi alacağız’ demişti.  Kurtuluş savaşı sona erdiğinde milletimiz tam anlamıyla yorgun ve yoksul durumdaydı.  Var olan kaynaklarını da savaş esnasında tüketmiştir. 17 Şubat 1923 Tarihinde  İktisat kongresi yapılmış, kısa sürede tarımda, sanayide ve ekonomide gelişmeler yaşanmıştır. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ile başlayan Mücadeleye, Muasır Medeniyetler seviyesine çıkmaya çalışan ruhunu, coşkusunu ve heyecanını bugün de genç nesilde görmekteyiz.  Dinamik ve genç bir nüfusa sahip olan ülkemizde fiziki ve teknolojik alt yapının daha da güçlendirildiği tesislerimizde her bir kişiye fırsat eşitliğinin sağlanması,  ilke edinmiş gençliğimizin ruhen, bedenen desteklenmesi  hedeflenmiştir” dedi.
 
Cuma Deren