Öğrencilerin yetiştirilmesinde büyük bir emek harcayan öğretmenlerin omuzundaki yük her geçen gün artarken, haklarını aramak isteyen öğretmenler ise karşılarında sisteme uygun bir kanun bulmazken, öğretmenlerin hakkını savunan Eğitim Bir-Sen ise öğretmenlik Meslek  Kanunu ile ilgili çalışmalar başlattı. Yapılan çalışmaların sonucunda ise oluşturulan öneriler Çanakkale’de Eğitim Bir –Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Can tarafından düzenlenen basın açıklaması ile açıklandı. Resul Can, yaptığı basın açıklamasında öğretmenlik Meslek Kanununun ivedilikle yürürlüğe girmesi gerektiğini söyledi.
 
Öğrenci sayısının her geçen yıl daha da artması, öğretmen atamalarının yapılmaması ile öğretmenlerin omuzundaki yük daha da artıyor. Artan yük gelişen koşullar  Öğretmenlik Meslek Kanununun yeniden yapılması ve ivedilikle yürürlüğe girmesi için Eğitim Bir-Sen çalışmalar başlattı. Genel Merkez tarafından hazırlanan Öğretmenlik Kanunu ile ilgili bilgilendirmeyi Çanakkale’de  Eğitim Bir-Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Can açıkladı. Can, yaptığı basın açıklamasında  “İnsanın, özünü keşfetmeye, kişiliğini inşa etmeye yönelik en büyük eylemi eğitimdir. Eğitimin başaktörü öğretmen, insanlığın kadim ve vazgeçilmez mesleklerinden biri de öğretmenliktir.  Öğretmen, çocukların şuur sermayesini artırmanın, idrakini geliştirmenin, varoluşun sırrına ermenin, hikmeti keşfetmenin rehberidir.  Ülkemizde fiilî olarak görev yapan öğretmen sayısı 1 milyon 200 bini aşmış iken, öğretmenlerin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar olan her aşamayı içeren, öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alan bir kanunun olmaması büyük bir eksikliktir.  Eğitimde örnek gösterilen ülkelerde olduğu gibi, öğretmenliğin kamu sistemi içerisinde eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı kariyer mesleğine uygun bir kanuna kavuşturulması artık daha fazla ertelenmemelidir” dedi.  
 
Öğretmenlik Kanunu Acilen Yürürlüğe Girmelidir
Öğretmenlik Kanununun yürürlüğe konulması gerektiğini dile getiren Eğitim Bir-Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Can “  Kanaatimizce öğretmenlerin itibarının daha da artması, haklarının korunması; yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ivedilikle yürürlüğe konulması elzemdir.  Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması hedefine 11. Kalkınma Planı’nda ve Bakanlığın 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer verilmesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen, ne yazık ki öğretmenlerin mesleklerini, hak ve yetkilerini koruyup geliştirecek nitelikte bir meslek kanunu beklentisi hâlâ karşılanamamıştır.
Çıkarılıp yürürlüğe konulacak kanunun hedefler ve gerçekler bağlamında uluslararası standartlara uygun bir kanun olarak düzenlenmesini bekliyoruz. Bu mümkündür, beklenti de bu doğrultudadır. Aksi hâlde yapılacak çalışma anlamsızlaşır.  Medeniyetimizin yüklediği değeri sosyal ve ekonomik statü açısından gerçekleştirecek kanun, öğretmenin itibarını hem korumaya hem de yükseltmeye yaramalıdır” dedi.
 
Öğretmenlik Kanunu İçin Neler Yapılmalı?
Sendika olarak öğretmenlik kanunu için yapılan çalışmalara da değinen ve bu kanun için neler yapılabileceğini de açıklayan Eğitim Bir-Sen Çanakkale Şubesi Başkanı Resul Can “Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkili sendikası olarak, gerek akademik yayınlar gerek raporlar gerekse alan taramalarıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu için nelere ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyduk.  Çağın gereklerini ve öğretmenlerimizin beklentilerini karşılayacak şekilde 2018 yılında hazırladığımız “Öğretmenlik Meslek Kanunu İhtiyaç ve Öneriler” başlıklı raporumuzla genel çerçeveyi çizdik. ‘Meslek kanunu, öğretmene destek kanunu olmalı’ diyerek beklentilerimizi ifade ettik. ‘Nasıl bir meslek kanunu olmalı, meslek kanununda neler yer almalı’ sorularının cevabını bir eğitim sendikası olarak verdik.
Öğretmenler olarak beklentimiz, özlük haklarımızın tanımlanması ve geliştirilmesi; kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik ayrımının ortadan kaldırılması; resmî eğitim kurumlarındaki bütün öğretmenlerin kadrolu olarak istihdam edilmesi; mesleğimizde ilerlememizi sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi; istihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere zorunlu hizmet gibi zorlayıcı dayatmalar yerine teşvik edici uygulamaların getirilmesi; eğitim kurumu yöneticiliğinin eğitim-öğretim sınıfı içinde ama ikincil görev olmaktan çıkarılarak müstakil bir kadro olarak düzenlenmesi; yöneticilik süreçlerine geçiş ve statüsü ile bu pozisyonlardaki mali, özlük ve sosyal hakların da mutlaka meslek kanununda tanımlanması; resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayan bir meslek kanununu hayata geçirilmelidir.

Atamalar Yer Değiştirmeler Kanunda Yer Almalı
Meslek kanunu, içeriği itibarıyla öğretmenlerin atamadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer basamaklarına erişime, ehliyetten liyakate kadar ayrımcılık ya da ayrıcalıktan uzak, objektif hükümler ihtiva etmelidir.  Öğretmenin itibarının, statüsünün, hak ve imkânlarının, fırsat ve yetkilerinin artırılmasına dayanak yapılması gereken bir kanun, mevcudun tekrarına ve statükonun devamına barınak olursa akıtılan ter de söylenen sözler de hükümsüz ve değersiz hâle gelir. Özellikle meslek kanununda öğretmenlerin ve eğitim kurumu yöneticilerinin mali durumunun, hak, yetki ve sorumluluklarının hedeflenen amaca uygun gerçekleştirilmesi umulurken, bütün bunlar kamu maliyesi dengesi, bütçe olanakları ve benzeri bahanelerin arkasına sığınılarak es geçilecek olursa eğitimde istenilen başarıların da meslek kanunundan beklentinin de sağlanamayacağı bilinmelidir.  Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır. Öğretmenin özlük haklarını ve yetkilerini genişletecek, ona destek olacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması beklentisi artık karşılanmalıdır.

Eğitim-Bir-Sen olarak, belirttiğimiz hususlar temelinde katkı ve destek sunacağımızı bu vesileyle bir kez daha temin ve teyit ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Millî Eğitim Bakanlığı’nı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bir an evvel hayata geçirmek konusunda adım atmaya çağırıyoruz” dedi.
 
Öğretmenlere En Büyük Müjde Olur
Resul Can Konuşmasının sonunda ise bu kanunun oluşturulması ve Öğretmenler gününde müjdesi verilse öğretmenlere en büyük hediye olacağını da dile getirerek “24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, özlük haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesidir” dedi.
 
 
Cuma Deren