14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Çanakkale Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Çanakkale Devlet Hastanesi’nin Endokrinoloji Uzmanı Dr. Ersen Karakılıç, diyabet hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi. Türkiye’de diyabet (şeker hastalığı) sıklığının yetişen nüfusta %13’e kadar yükseldiğini ve giderek arttığını kaydeden Dr. Karakılıç, bu artışta özellikle beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklerin ve kilo artışının etkisi olduğunun düşünüldüğünü belirterek şunları söyledi; “Kandaki şeker (glukoz) düzeyini dengeleyen insülin hormonuna karşı direnç gelişmesi hastalığı başlatan sebep olmakla birlikte bazı hastalarda insülin eksikliği de görülmektedir. Diyabette , vücut yenilen besinlerden kana geçen şekeri hücrede enerji üretimi için kullanamaz ve kan şekeri yükselir. Tedavi edilmediği takdirde göz, kalp, böbrek ve sinir sistemi de dahil ciddi zararlar oluşturur. Ancak diyabetliler tıbbi beslenme tedavisi, ilaç, insülin tedavisi, hareketli yaşam, fiziksel aktivite ve diyabet eğitimi alarak organ hasarı oluşmadan sağlıklı, uzun bir yaşam sürdürebilir. Toplumda en sık görülen ve genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkan diyabet, tip 2 diyabettir. Uzun yıllar belirtisiz seyreden prediyabet- erken diyabet (gizli diyabet) dönemi vardır. Hastalığa ilişkin belirtilerin görülmesi halinde vakit kaybetmeden hekime başvurulması gerekmektedir. Ayrıca daha nadir görülen gençlerde mutlak insülin eksikliği ile gide Tip 1 diyabet de bulunmaktadır ” diye konuştu.
 
Diyabetin belirtilerine dikkat
Uz. Dr. Ersen Karakılıç, çok çeşitli olduğunu ifade ettiği diyabet hastalığının belirtilerini şu şekilde sıraladı: “Sinsi bir hastalıktır, uzun yıllar belirti vermeyebilir. Kan şekerinin fazlaca yükseldiği zamanlarda aşırı su içme, ağız kuruması, sık ve fazla miktarda idrara çıkma, iştah artmasına rağmen kilo kaybetme, halsizlik, görme bulanıklığı, yaraların geç iyileşmesi, ellerde ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma gibi belirtiler olabilir. Bazen, ileri komplikasyonlar esnasında kalp krizi , felç gibi durumlarda da hastalar ilk defa diyabet hastası olduğunu öğrenebilirler.”
 
Diyabetin tedavisinde eğitim çok önemli
Diyabetli hastanın tedavisinde eğitimin çok önemli olduğuna değinirken bu sürecin iyi benimsenmesi gerektiğine dikkat çeken Uz. Dr. Ersen Karakılıç “Diyabetin önlenmesinde en önemli faktörler düzenli ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edinilmesi ve fazla kilolardan kurtulmaktır. Diyabetli kişiye takip ve tedaviye ilişkin gerekli bilgiler verilmelidir. Edinilen bilgilerin günlük yaşama uygulanması ve sürekliliği önemlidir. Diyabetin tedavisinde, insülin ve insülin dışı kan şekerini düzenleyici ilaçlar kullanılmaktadır. Beslenmenin düzenlenmesi ve uyum gösterilmesi çok büyük önem taşır. Beslenme programı kişiye özgü olarak diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır. Düzenli ve bilinçli yapılan egzersiz, kan şekerini ve kan basıncını olumlu yönde etkiler. Kan şekeri kontrolünün sağlanamaması, küçük ve büyük damarlarla birlikte sinirlerin de hasar görmesine neden olara , kısa veya uzun dönemde sağlık sorunları oluşturur. Yılda en az bir kez göz muayenelerini yaptırmaları göz sağlığı açısından büyük önem taşır. Tüm diyabetliler koruyucu ayak bakımını bilmeli ve uygulamalıdır. Diyabetli hastalarımızın eğitimi için hastanemizde Diyabet Polikliniği bulunmaktadır. Hastalarımız isterlerse 2 hafta süren ‘Diyabet Okulu’ eğitimlerimize de katılabilirler” dedi.
 
Dr. Karakılıç diyabeti önlemek ve geciktirmek için, yeterli ve dengeli beslenme, uygun vücut ağırlığının sağlanması ve sürdürülmesi, hareketli bir yaşam sürülmesi, sağlık kontrollerinin düzenli olarak yaptırılması gerektiğini söyledi.
 
 


Kaynak: Haber Merkezi