Çanakkale'nin Lapseki ilçesi sınırları içerisinden geçen yüksek gerilim hattında görev yapan işçiler, metrelerce yükseklikteki tellerde yaptıkları çalışmayla akrobatlara taş çıkarıyor. Çoğu kişinin bakmaya bile korkacağı yükseklikte çalışan işçiler, tellerin üzerinde zaman zaman 6 saat vakit geçiriyor.
Sabah erken saatlerde mesaiye başlayan işçiler, ilk iş olarak yüksek gerilim hatlarında bağlantısı yapılacak ya da onarılacak bölümlerin tespitini gerçekleştiriyor.

Malzeme ve ekipman eksikliklerini tamamlayan işçiler daha sonra metrelerce yüksekliğe tırmanacakları enerji hatlarının bulunduğu mevkiye ulaşıyor.
Birçok insanın bakmaya bile korktuğu yüksekliğe tırmanan işçiler, gün boyunca onarım ve montaj işlemlerini yapıyor.

"Zorluklarla ekmek paramızı kazanmaya çalışıyoruz"
Lapseki'den geçen yüksek gerilim hattında çalışan işçilerden Barış Terzi, yaptığı açıklamada, Ordu'nun Gölköy ilçesinden Çanakkale'ye geldiğini söyledi.
Terzi, tel üzerindeki arkadaşlarına malzeme desteğinde bulunduğunu belirterek, bu işin göründüğünden daha zor olduğunu ancak hiçbir işin kolay olmadığını ifade etti.

İşlerinin tehlikesinin çok olduğuna işaret eden Terzi, şöyle konuştu:

"Ölüm tehlikesinin oldukça fazla olduğu bir iş diyebilirim. Ben şu an aşağıdayım. Tel üzerindeki arkadaşlarıma malzeme gönderiyorum. Bu malzemenin adı sipşir. Yani tellerin birbirine çarpmasını engelleyen üçgen biçiminde yalıtkan bir aparat. Kullanımdaki amacı ise rüzgar ile sallanan tellerin birbirine vurmasını engellemek. Şu anda bölgede bunun montajını yapıyoruz. Bizim memleketimizde Gölköy'ün yüzde 80'i bu işi yapıyor. Karadeniz bölgesinde fazla iş alanı yok. Bizler bu zorluklarla ekmek paramızı kazanmaya çalışıyoruz."

"Bizi görüp dua edenler oluyor"
Mesleğe 2006'da başladığını anlatan 30 yaşındaki Süleyman Üzüm de ekmek parası kazanmak için kolay olanı değil en zor olanı meslek olarak seçtiğini belirtti.

Bugüne kadar hiçbir tehlike yaşamadığını ama dünyanın en zor mesleklerinden birini yaptığının farkında olduğunu vurgulayan Üzüm, "Elbetteki bütün tehlikenin ve zorluğun farkındayım. Ama bu ekmek parasıdır. Karanlıkta kömür ocağında da olabilirsin, denizin dibinde ya da böyle çok yükseklerde de. İşimiz gerçekten zor. Bizi görüp dua edenleri yüksekten görüyoruz." ifadelerini kullandı.

"Zamanla buna alıştık"
İşçilerden Ahmet Çelik de (34) her gün 40 metre aralıklarla 150-200 adet montaj yaptıklarını belirterek, yüksekte çalışmaya alıştığını söyledi.
İnsanın her zorluğa bir şekilde alıştığını ifade eden Çelik, şunları dile getirdi:

"İşimiz tabii ki kolay değil. Ama zamanla buna alıştık. Telden aşağıya indiğimizde bile artık çok yüksekte olduğumuzu anlamıyoruz. Biz burada yüksek gerilim hatlarındaki tellerin birbirine rüzgar ya da çeşitli nedenlerle vurmaması için araya konulan aparatların montajını yapıyoruz. Bunlar 40 metre aralıklarla takılıyor. Ortalama 150-200 adet montaj yapıyoruz. Tabi telin üzerinde ilerlemek kolay olmuyor. Durumun zorluğunun farkındayız."


Kaynak: Haber Merkezi