Akıncı; “Kuvayi Milliye Basının neferleri olan bizlerde; kalemlerimizle, klavyelerimizle terör ve destekçilerine karşı mücadelede, sokakları vatan ekseninde birleştirmekte, toplumsal psikolojiyi güçlendirmekte kararlıyız” dedi.
 
Vatan için gerektiğinde, her gazetecinin birer Hasan Tahsin olmaya da hazır olduğuna vurgu yapan Akıncı;


“Gelecek 10 Ocakları gerek ülkemiz, gerekse mesleğimiz adına daha iyi koşullarda kutlayacağımıza olan inancımız tamdır" dedi.

Başkan Akıncı Geçmişe Döndü;
 
"Çalışan Gazeteciye Cop, Patrona Hazırlop" gibi dövizler taşıyarak, sessiz yürüyüş yapılan yıllardan örnek verdi.

 
ÇGD’NİN 10 OCAK ACIKLAMASI olası çok ses getirecek türden oldu.
 
Çanakkale Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC), basın çalışanlarının sosyal haklarında bazı iyileştirmeler getiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girişinin 56. yılı nedeniyle yazılı bir mesaj yayınladı. 
 
Kendisi de bir gazete patronunun eşi olan ÇGD Başkanı Hafize Akıncı, “Darbelerle alınan haklarımızı, geri istiyoruz” dedi.
 
Cemiyet Başkanı Hafize Akıncı, imzasıyla yayımlanan mesajda, çalışma yeri, zamanı belli olmayan ve fiilen tatil hakkı bulunmayan tek meslek gazetecilik olduğunu vurgusu yapıldı.
 
Başkan Akıncı, ÇGC’nin 10 Ocak’la ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: 
 
“Yıpranan, yıpratılan ve her şeyin sorumlusu görülerek cezalandırılan gazetecilerin, ülkemizdeki çalışma koşulları dünya standartlarının çok altında.
 
Bölgelerinin sesi, gözü, kulağı olan yerel medya ile gazeteciler alınterinin karşılığını hiçbir şekilde alamıyor, göremiyor.
 
Kendilerinden çok şey istenen ve beklenen meslektaşlarımız ayrıcalık değil, emeğinin karşılığını istiyor.
 
Biz gazeteciler, sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bizden beklenenin fazlasını veriyoruz.   Bunu 15 Temmuz’da 79 milyon insanımıza bir kez daha gösterdi” dedi. 
 
15 Temmuz’da milletiyle bir olup tarihi destanın yazılmasına öncülük eden gazetecilerin, ülkenin maruz kaldığı darbe dönemlerinde kısıtlanan haklarını, bu kez önlenmesine katkı koydukları darbeyle geri almayı analarının ak sütü gibi hak ettiklerini de söyleyen Hafize Akıncı;
 
“Bu arada tüm kamuoyunu fedakar ve cefakar yerel medya ve çalışanlarına karşı daha saygılı ve duyarlı davranmaya çağırıyoruz. Çünkü yerel medya ve yerelde görev yapan gazetecilerdir, yereli duyuran, potansiyelini dünyaya taşıyan, yerel gazetecilerdir. Yerel medyası ve yerel gazetecisi olmayan bir kent, gözleri görmeyen, dili olmayan birine benzer" diye konuştu.
 
HEPİMİZ BİRER HASAN TAHSİNİZ…
Çgd Başkanı Akıncı, “Kuvayi Milliye Basının neferleri olan bizlerde; kalemlerimizle, klavyelerimizle terör ve destekçilerine karşı mücadelede, sokakları vatan ekseninde birleştirmekte, toplumsal psikolojiyi güçlendirmekte kararlıyız” diyerek,  Vatan için gerektiğinde, her bir gazetecinin birer Hasan Tahsin olmaya da hazır olduğunu vurguladı.

Akıncısözlerini; “Gelecek 10 Ocakları gerek ülkemiz, gerekse mesleğimiz adına daha iyi koşullarda kutlayacağımıza olan inancımız tamdır" diyerek tamamladı.

10 OCAK’TA NELER OLMUŞTU?
"Çalışan Gazeteciler Günü" 1961 yılında ilan edilmişti. 

O tarihte gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi üzerine, 9 gazete sahibi, yasayı protesto etmek için 3 gün boyunca gazeteleri yayımlamama kararı aldı.  

Okurlar,10 Ocak sabahı gazetelerini aldıklarında, "Gazetemizi Üç Gün Kapatıyoruz" başlığı ile karşılaştı

Gazeteciler, bunun üzerine; 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla,  "Simidimiz ve Hürriyetimiz İçin", "Çalışan Gazeteciye Cop, Patrona Hazırlop" gibi dövizler taşıyarak, sessiz yürüyüş yaptı.

Gazeteciler, patronların boykot kararı karşısında sendikanın öncülüğünde, ''BASIN'' adıyla kendi gazetelerini 11-12-13 Ocak 1961 tarihlerinde yayımladı. 
O tarihten sonra 10 Ocak, "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kutlandı.
 
1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, "Bayram" olmaktan çıkarıldı ve "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak anılmaya başlandı.

 
 


Kaynak: Haber Merkezi