Yolun Sonunda, Müsilajı andırır görüntüler ortaya çıktı.
Deniz salyası diye de isimlendirilen, Balıkçıların dilinde; “Yalamunya” olarak geçen Müsilaj, Kovid-19 salgınından hemen sonra, Üç tarafı denizler ile çevrili Türkiye gibi, bir boğaz şehri Çanakkale’nin de acil çözüm bekleyen sorununa dönüşmüştü.
Bilim insanları; oluşumunu üç sebebe bağladığı Müsilaj için;
Deniz suyu sıcaklığının artışı, Azot-fosfor gibi organizmaları besleyen maddelere duyulan ihtiyacı, iklim değişikliğine bağlık olarak denizlerde yaşanan durgunluğu ana faktör olarak savunuyor.
-----------------------------------
DIŞ ETKENLER, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE SONUÇ;
“MAVİ VATAN KÖPÜRDÜ!?!..”
-----------------------------------
O görüntüler geldi, endişe başladı. Çanakkale Boğazı kıyılarında, yer yer etkili olmaya başladığı gözlenen Deniz salyası, göreni endişelendiriyor.
Kayda geçen son görüntüler, akıllara yanıtı zor soruyu getirdi; “YİNE Mİ O KABUS..?”
Güzelyalı ve Dardanos sahillerinde gözlenenler üzerine, Çanakkaleliler; “Yaz bekliyorduk, keyfimiz kaçtı. Sanki düne döndük, Dejavu olduk.” diyerek yaşanılanı yorumlamaya başladı.
Son iki yıl önce, Pandemi üzerine eklenen olumsuz faktöre dönüşen Müsilaj, Turizm sektörünü de ağır yaralamıştı.
Bilim insanları, Müsilajın sebeplerine ilişkin; Deniz suyu sıcaklığının artışı, Azot-fosfor gibi organizmaları besleyen maddelere duyulan ihtiyacı, iklim değişikliğine bağlık olarak denizlerde yaşanan durgunluğu ana faktör olarak savunsalar da, Mavi Vatan adeta çığlık atmaya başladı. Deniz canlıları için süren tehlikeyi, gün yüzüne çıkardı.
Geçtiğimiz son iki yıldır, Müsilajın ülke gündemine de girdiği günlerde Bilim insanları; Marmara Deniz'indeki sıcaklığın normalde olması gereken değerden, 2-3 derece yüksek olması, ana faktör olarak dile getirilmiş, oluşumundaki iki önemli nedene de dikkat çekmişler;
Azot-fosfor gibi organizmaları besleyen maddelere ihtiyaç var. Bunlarda denize verilen atıklardan yoğun şekilde sağlanıyor. Marmara'da büyük bir azot-fosfor yükü var. Ayrıca da, iklim değişikliğine bağlı olarak denizde yaşanan durgunluktan söz etmişlerdi.
Güzelyalı, Dardanos sahilinde yapılan gözlemler, Yaz sezonuna sayılı günler kala akıllara 'Yine mi?..." sorularını getirmeye yetti.
Deniz salyası diye de isimlendirilen, Balıkçıların dilinde; “Yalamunya” olarak geçen Müsilaj, Kovid-19 salgınından hemen sonra, Üç tarafı denizler ile çevrili Türkiye gibi, bir boğaz şehri Çanakkale’nin de acil çözüm bekleyen sorununa dönüşmüştü.
Son iki yıldır, 36 mil uzunluğundaki Çanakkale boğazında olduğu gibi, Marmara Denizi'nde etkili olan deniz salyası (müsilaj), inanılması zor görüntüler oluşturmuş, su altı görüntüleri ile ortaya çıkan, denizlerdeki yaşamın yok oluşu, yürekleri sızlatmıştı.
Müsilaj için 2021 Haziran ayında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bir acil eylem planı açıklanış, bazı bölgelerde deniz yüzeyi özel donanımlı deniz araçlarınca temizlenmeye çalışılmıştı.
“Marmara'ya acil müdahale etmemiz gerekiyor” diyen Bakan Kurum, o günlerde; "8 Haziran'dan itibaren 7/24, müsilajın tamamen temizlenmesi için acil bir çalışma başlatacağız" demişti.
Bakan Kurum ayrıca; Marmara Denizi'ndeki tüm hayalet ağların da bir yıl içinde temizleneceğini ifade etmişti.
PEKİ YA;NEDİR BU DENİZ SALYASI?
Müsilajın, biyolojik ve kimyasal birçok koşulun bir araya gelmesiyle oluştuğu bilinmekte.
Denizlerde, Fitoplankton olarak adlandırılan, bitkisel canlıların aşırı çoğalması, deniz sıcaklığının yükselmesi ve buna bağlı olarak bakteriyel aktivitelerin artmasıyla oluşan, sümüksü, yapışkan bir yapı.
Müsilajın oluşabilmesi için mevsim sıcaklıkları yanı sıra; akıntı, tuz seviyesi, kirlilik ve benzeri birçok farklı etken bulunuyor.
Cuma Deren
.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Marmara Denizi için acil eylem planını açıkladı.