Sütün içerisinde bulunan bileşenler akne lezyonlarının oluşumuna neden olan enzimatik reaksiyonları tetiklemektedir. Süt tüketimi, özellikle yağsız süt tüketimi akne lezyonlarını ve şiddetini arttırmaktadır. Laktoferrinden zengin fermente süt tüketimi ise akne lezyonlarını ve şiddetini azaltmaktadır. Şeker bağışıklık sistemimizi olumsuz yönde etkiler ve bağışıklığımızın düşmesine neden olur. Akne oluşumuna doğrudan bir etkisi olmasa da dolaylı olarak sivilce oluşumunu tetikler.
Hazır gıdalar paketleme ve depolama sürecinde dayanaklı hale gelmek için birçok katkı maddesi içerir. Bu katkı maddelerinin içeriği tam bilinmemekle birlikte cilt sağlığımız için olumsuz etkiler gösterebilmektedir. Yüksek glisemik indeksli diyet hiperinsülinemiye neden olabilir ve bu durum androjen sentezini arttırabilir. Androjen sentezinin artışına bağlı olarak akne oluşumu artmaktadır.Ayrıca androjenler sebum üretimini, sebasöz bezlerin gelişimini uyarmaktadır
Yapılan çalışmalarda yeşil çay polifenollerinin derideki sebum üretimini azaltarak ve anti-inflamatuvar ve antimikrobiyal ajanlar olarak hareket ederek akne tedavisinde kullanılabileceği düşünülmektedir linoleik (n-6) yağ asitleri inflamasyonu artırarak akne oluşumunu tetiklerken diyetle alınan omega 3 (linolenik) yağ asitleri artışı IGF-1 düzeyini düşürmekte ve insülin direnci oluşumunu engellemektedir. Bu durum ise akne oluşumunu azaltmaktadır. A vitamini içeriği yüksek besinler antioksidan kapasiteleri dışında epitel dokunun oluşumunda, farklılaşmasında ve cilt sağlığının devamında önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Çinko cilt sağlığı ve görünümü için önemli bir mineral olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca cilt yağ bezi işlevi, lokal deri hormonu aktivasyonu, yara iyileşmesi, deri inflamasyonu kontrolü ve cilt hücrelerinin yenilenmesi için son derece önemli bir mineraldir.
Haber Merkezi