Tüm ülkede olduğu gibi Çanakkale’de de  Bayram için hazırlanan kitle örgütleri çalışmalarını sürdürürken, Emek ve Demokrasi  Platformundan 1 Mayıs kutlamaları ile ilgili açıklama geldi.  İşçi Bayramı öncesi yapılan Basın açıklamasını Platform adına gerçekleştiren Cemal İlgün, işçilerin sesini kısmak için her türlü yolu denediklerini ancak başaramadıklarını belirtti ve 1 Mayısta meydanlardan haklarını yeniden haykıracaklarını dile getirdiler.
Pazartesi günü ülke çapında olduğu gibi Çanakkale’de de gerçekleştirilecek olan 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesinde  açıklama yapıldı. Hem işçi  sorunları hem de 1 Mayıs’ta gerçekleştirilecek etkinlikler hakkında Emek ve Demokrasi  Platformu adına açıklamayı yapan Cemal İlgün oldu. İlgün “İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ın ülkemizde güçlü bir tarihi vardır. Tüm engellemelere, yasaklamalara, baskılara rağmen başta Taksim olmak üzere ülkemizin meydanları dünyanın en kitlesel 1 Mayıs’larına tanık olmuştur. 1 Mayıs, tüm değerleri üreten işçilerin-emekçilerin bugüne dair itirazlarını ve yarına dair hedeflerini ifade ettiği bir gündür. 1 Mayıs alanları milyonların birbirlerine ve tüm dünya işçi sınıfına yüzünü döndüğü ve elini uzattığı alanlardır. Bugün dünyanın dört bir yanında hakları için, adalet için, demokrasi için, barış için mücadele eden işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların sesleri 1 Mayıs meydanlarında buluşacak” dedi.
Emeğimiz Arttıkça Zenginlikten Aldığımız Pay Azalıyor
İşçilerin emeğinin her geçen gün artmasına rağmen   zenginlikten alınan payın giderek düştüğünü dile getiren  Cemal İlgün “Tüm dünyada işçi sınıfı sayısal olarak hızla büyürken, ücretli emek yaygınlaşırken; biz üretenlerin toplumsal zenginlikten aldığı pay azalıyor. Sermayeyi emek sömürüsü de doyurmuyor. Doğa, sermayenin sınırsız yağmasına açılıyor; yetmiyor, savaşlarla milyonlar yerinden yurdundan ediliyor. Başta işçi sınıfı olmak üzere tüm insanlık sermaye düzeninin bu ağır tahribatına ses çıkarmasın diye baskıcı rejimler destekleniyor. Kapitalizm ve onun en vahşi biçimi olan neo-liberalizm bugün dünya halklarına daha fazla sömürü, daha fazla eşitsizlik, daha fazla yağma, daha fazla yıkım ve yarattıkları bu cehennemin bekçisi olarak daha fazla otoriter rejim vaat ediyor” dedi.
İşçiden Alıp Patronu, Fakirden Alıp Zenginin Kasasını Doldurdular
 Cemal İlgün “Bu korkunç hikayenin en kötü, en ağır süreçlerinden biri ülkemizde yaşanıyor. Sadece başkanlık rejiminin sonrasında, pandemide, ekonomik krizde ve depremde karşı karşıya kaldığımız hakikat belli: İnsanca çalışmamız ve insanca yaşamamız bir yana, hayatta kalmamızı bile sağlamaktan çok uzak bir düzenle karşı karşıyayız. İşçiden alıp patronlara verdiler, fakirden çalıp zenginin kasasını doldurdular, dar gelirliden alıp rantiyeye kaynak aktardılar, rant için kentleri ve doğayı betona boğdular, asırlık yardım kuruluşlarını bile depremde çadır satar hale getirdiler, doğal afetleri felakete çevirdiler. Sözün özü; memleketi bir şirket gibi yönettiler! Memlekette, hak aramayı, sendikalı olmayı, grev yapmayı engellediler, üstelik bu yaptıklarıyla övündüler. Güvencesiz çalışmayı hemen her alanda hakim hale getirdiler, bizlerin işini ekmeğini iktidarın ve patronların insafına terk etmeye çalıştılar. KHK’ler ile çalışma hakkını gasp ettiler, Anayasa’yı rafa kaldırdılar, mahkeme kararlarını uygulamadılar. Hak, hukuk tanımadılar” dedi.
Sesimizi Kısmak İçin Her Yolu Denediler Ama Başaramadılar
Cemal İlgün, açıklamasının devamında İktidarın hak mücadelesindeki  işçilerin sesini kısmak için her türlü yolu denediğini belirterek “Bizler bir olup karşılarına dikilmeyelim diye her alanda ayrımcılığı kışkırttılar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiler. Eleştirenin, sorgulayanın, soru soranın, hak-hukuk-adalet isteyenin sesini kısmak için her yolu denediler. Ama yine de başaramadılar. İşçiler işine, aşına, ekmeğine sahip çıktı; gençler geleceklerine… Haklarını savunan kamu emekçileri, iyi hekimlikten vazgeçmeyen hekimler, bilimi ve tekniği halkın çıkarları için kullanan mühendisler susmadı, susmayacak. Kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini, şiddete karşı mücadelemizi hiçbir şiddetle bastıramadılar. Doğasına ve kentine sahip çıkanların önünü alamadılar. Adalet, barış, kardeşlik ve eşit yurttaşlık mücadeleleri dimdik ayakta” dedi.
Gün Geldi Devran Döndü
Cemal İlgün “Ve nihayet hep dediğimiz gibi gün geldi, devran döndü. Bugün artık bir karar anındayız. İşçilere, kamu emekçilerine, emeklilere, doğaya, kadınlara, gençlere, çocuklara, bugünümüze ve geleceğimize büyük zararlar veren; bu ülkeye, bu halka zararlı başkanlık rejimine son vermek için yan yana, omuz omuzayız. Ve nasıl bir dünya, nasıl bir memleket, nasıl bir gelecek istediğimizi; umutlarımızı, taleplerimizi, haklarımızı 1 Mayıs meydanlarında buluşturacağız. Yeni bir toplumsal düzen için yeni bir başlangıç yapacağız. Bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten biz işçilerin, emekçilerin yöneten olduğu bir düzen kurma irademizle meydanlarda birlik olacağız. 1 Mayıs Birliktir, 1 Mayıs Dayanışmadır, 1 Mayıs Mücadeledir, 1 Mayıs gelecektir, 2023 1 Mayıs’ı yeni bir başlangıçtır. Bu ülkenin gerçek sahipleri olarak geleceğimize sahip çıkacağız” dedi.
Pazartesi günü gerçekleştirilecek 1 Mayıs etkinliği hakkında da bilgiler veren Kitle örgütleri adına açıklamada bulunan Eğitim Sen Çanakkale Şube Yönetim Kurulu Üyesi Cemal İlgün “1 Mayıs Pazartesi günü 12:30’da Eski Salı Pazarında toplanarak Cumhuriyet Meydanına yürüyeceğiz. Hürriyet en şanlı elbisesiyle meydanları dolduracak ve bizler haykıracağız: Emek Bizim, Gelecek Bizim! Yaşasın 1 Mayıs!” dedi.
 
Şerife Erdem