Platform adına açıklama yapan Batur Han Kaya “kendi yalanlarına inanıp biz gençleri gerçekten ahmak sananlara, ellerine yetki geçince millete eziyet, emperyalistlere minnet etmeyi vizyon zannedenlere geçit yok” dedi. Truva Atı çevresinde toplanan Çanakkale Kuvayi Milliye Gençlik Platformu üyeleri ellerinde pankartlarla vatanın bölünmez bütünlüğüne dikkat çektiler. Platform  adına açıklamayı yapan Çanakkale Kuvayi Milliye Gençlik Platformu Üyelerinden Batur Han Kaya ‘’Burası Çanakkale. Lazı, Çerkesi, Kürdü, Gürcüsü, Pomağı, Azerisi, Yörüğü, Türkmeni, Arnavudu, Boşnağı ve daha niceleriyle tek milletin tek bayrak altında can verip vatan vermediği Türk yurdunun adıdır Çanakkale. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hafızalara kazındığı, zalimlerin umutlarını kaybettiği yerdir Çanakkale. Sülayman Paşaların, Evrenos Beylerin, Hacı İlbeylerin, Ece Beylerin,  insanın insana kulluğunu reddeden medeniyeti, hakkı ve adaleti Rumeli’ye taşıdığı kapının adıdır Çanakkale. Büyük Türk Milleti, biz Çanakkaleli Türk gençleri olarak, vatan nedir biliriz. Bir toprak nasıl vatan olur biliriz. Hele Vatan nasıl savunulur… Onu da çok iyi biliriz. Görüyoruz ki düşmanlarımız da şunu çok iyi biliyor,  Lazı pomaktan, boşnağı gürcüden, kürdü yörükten, aleviyi sünniden; bu milleti tarihinden koparmadan bin yıldır Türk Yurdu olan bu toprakları rüyasında bile göremeyecek… İşte bu yüzden Cumhuriyeti kurduğumuz ilk günden beri; 100 yıldır Allah’tan başka İlah tanımayan bu tek vücut olmuş milleti bölmek, direncimizi kırmak ve akılları sıra bizi içerden yıkmak için var güçleriyle ara vermeden saldırıyorlar. Bu topraklarda bu bayrağın altında yaşayan; ama 3 kuruşa vatanını satacak kadar ruhu çürümüşleri örgütleyerek, sözüm ona bir psikolojik savaş ordusu kurdular. Cumhuriyeti daha da yıkılamaz yapan her başarılı işe, bu vatanı vatan yapan bütün değerlere, Cumhuriyetimizin bu milletle bağlarını sımsıkı kuran kurumlarımıza utanmadan saldırıyorlar. Batıdan gelen sığınmacılara tebessüm edip Çanakkale’de koyun koyuna yatan şehitlerin torunlarına nefret kusuyorlar. Yaşadığımız her büyük felakette, yardım için değil, yardım edenleri aşağılamak onların direncini kırmak, komplolar kurmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Oysa en kanlı savaşlarda dahi taraflar,  felaketin yaşandığı alanında insani yardım kuruluşlarına dokunmaz. Yedi düvel Çanakkale’ye felaket olup yağdığında Hilali Ahmer saflarında bu millete yardıma koşan Dr. Ragıpların, Safiye hemşirelerin aziz hatıralarından utanmadan, kurumlarımıza dahi nefretle kin kusuyorlar. Sanal âlemin boyutsuz hayal dünyasında yolunu kaybetmiş bu çürümüş ruhlar, Atatürk’ün hayatını adadığı bu millete hakaret etmeyi Atatürkçülük, emperyalistlerle işbirliği yapmayı çağdaşlık olarak bizlere dayatıyorlar. Atatürk’ü bu milletin esaret kabul etmez yüreklerinden söküp, resimlere heykellere sığdırmaya çalışanlar, o resimleri kendilerine maske yapıp, heykellerin arkasında bu vatanı rahatlıkla peşkeş çekebileceklerini sanacak kadar sapkınlar’’ dedi.
 
Terörü demokrasi ile bir arada tutanlara değinen Çanakkale Kuvay-i Milliye Gençlik Platformu Üyelerinden Batur Han Kaya ‘’Büyük Türk Milleti, biz, Vatan için kefeni sırtında, bize ölmeyi emreden liderler biliriz. Biz, kula kulluğu reddeden ak saçlı Dede Korkutlar biliriz. Biz eline, diline, beline sahip ol diyen Ahi Evranlar biliriz, biz sonunun ne olacağını düşünmeden düşmana ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsinler; Canı pahasına vatan için görevini ihmal etmeyen Tophaneli Hakkılar biliriz. Biz bu vatan toprağının üstünün olduğu gibi altının da cennet olduğunu biliriz. Türk’üz. Türkü dinleriz, Türkü biliriz. Biz, bastığımız toprağın, bildiklerimizle, vatan olduğunu biliriz. Bize bildiklerimizi unutturup vatanımıza çökmeye çalışanlara, terörü barış, teröristleri demokrasi maskesi altında dayatanlara, ezikliği evrensellik, beceriksizliği dürüstlük diye pazarlayanlara, iş her verdiği sözü çiğneyip, bize ahlaksız diyenlere, kendi yalanlarına inanıp biz gençleri gerçekten ahmak sananlara, ellerine yetki geçince millete eziyet, emperyalistlere minnet etmeyi vizyon zannedenlere geçit yok” dedi.
 
 Şerife Erdem