Küçük ve büyük damarları etkileyen diyabet, vücuttaki birçok organda hasara neden olabilmektedir. Göz diyabetin en ciddi etkilediği organlardan birisidir. Gözün ön segmentinde; göz kuruluğu, kırma kusurları ve erken başlangıçlı katarakta sebep olabilen diyabet, asıl sıkıntı yaratan hasarı gözün arka segmentinde yani retinada yapar. Erken tanı ve tedavi gerçekleşmezse körlükle sonuçlanabilir.
Sarı nokta hastalığı
Sarı nokta hastalığı (yaşa bağlı makula dejenerasyonu) merkezi görmeyi sağlayan sarı noktanın yaşa bağlı bozulmasından kaynaklanan bir durumdur. İleri yaşlarda görmede azalma, ortayı görememe, düzensiz ve kesik görme, görmede kırılma gibi belirtiler ile kendini gösterir. Sarı nokta hastalığının kuru ve yaş tip olmak üzere iki tipi mevcuttur. Yüzde 80-90’ını kuru tipi oluşturur. Kuru tip sarı nokta hastalığında sinir hücrelerinde yavaş yavaş hasarlanma meydana gelir. Bu durum zaman sürecinde yaş tipe dönebilir. Bu nedenle hastalığın takibi büyük önem taşır. Yaş tip sarı nokta hastalığında ise retina tabakaları arasına sıvı ve kan sızması sonucu merkez görme ciddi ve ani şeklide azalır.
Diğer retina hastalıkları ve vitrektomi
Diğer retina hastalıkları, retinal delik ve yırtıklar, retina dekolmanı (retina ayrışması), sarı nokta üzeri zar oluşumu (epiretinal membran), maküla deliği gibi çok çeşitli hastalıklardır. Bu hastalıkların bir kısmında lazer fotokoagulasyon gibi küçük işlemler gerekirken önemli bir kısmında ise ileri vitrektomi cerrahileri uygulanabilmektedir.
Göz kapağı hastalıkları
Kapak kenarı iltihabı (blefarit), arpacık (hordeolum), şalazyon, kapak tümörleri (iyi ve kötü huylu), ksantelazma (kolesterol ve yağ içeren, sarı cilt altı lezyonlar), ektropion (kapak kenarının dışa dönmesi), entropion (kapak kenarının içe dönmesi), ptozis (göz kapağı düşüklüğü), blefarospazm (gözün çevresindeki kasın istemsiz kasılması), yüz felcine bağlı göz kapağının kapanamaması, yaşlanma ile kaşta ve üst göz kapağında düşme, ciltte bollaşma ve sarkma gibi göz kapağı hastalıkları hastalığın nedenine göre ilaç ya da ameliyatla tedavi edilmektedir.
Çocukluk çağı göz hastalıkları
Çocuklarda görmenin değerlendirilmesi ve göz muayenesi erken yaşlarda tedavi edilebilecek göz hastalıklarının zamanında tanısı için gereklidir. Doğumdan sonra 1-2 ay içinde doğumsal katarakt, gözyaşı yollarında tıkanıklıklar, konjenital glokom gibi tanılar için ilk muayene yapılmalıdır. 1 yaş civarında bebeğin takip yeteneğinin değerlendirilmesi ve kayma (şaşılık) muayenesinin yapılması önem taşır. 3 yaşına kadar okuma kartları ve resimler öğretilerek ilk görme ölçümü yapılabilir. 3 yaşından sonra da okul öncesi mutlaka her çocukta göz muayenesi tekrarlanmalıdır. Görme muayenesinde gözlük gerektiren bir bozukluk varsa gözbebeği büyütülüp uyum yeteneği ortadan kaldırılarak tekrar ölçüm yapılır. Göz bozuklukları (miyop, hipermetrop, astigmat), şaşılık, yeterli görsel uyarı alamadığı için göz ve beyin arasındaki görme yollarının tam gelişememesi manasındaki ambliyopi (göz tembelliği), gözyaşı kanal tıkanıklığı, çocukluk çağı kataraktları ve tümörleri bu yaş grubunda görülebilecek başlıca göz rahatsızlıklarıdır.
Göz tansiyonu (glokom)
Göz tansiyonu (glokom) sıklıkla göz tansiyonu yüksekliği ile seyreden görme sinirinin zarar görmesi sonucunda görme alanı kayıpları ve görme azlığına yol açan bir hastalıktır. Genellikle sinsi seyreder ve başlangıçta belirti vermez. Akut glokom krizi denen durumda ise göz tansiyonu aniden yükselir ve gözde kızarıklık, ağrı, bulanık görme, ışıklar etrafında renkli halkalar görme, mide bulantısı ve kusma gibi şikayetler olur. 40 yaş üstü bireylerde, şeker ve guatr hastalarında, üveiti olanlarda, ailesinde glokom öyküsü bulunanlarda, uzun süreli kortizon kullanan kişilerde glokom riski artmaktadır. Bu özelliklere sahip kişilerin, görme sinirindeki hasarın erken tespiti için düzenli göz muayenesi olmaları gerekir.
Prematüre retinopatisi (ROP)
Prematüre retinopatisi (ROP) erken doğan düşük doğum tartılı bebeklerin en önemli sağlık sorunlarından biridir ve kalıcı körlüğe sebep olabilir. Bu bebekler retina damar gelişimi tamamlanmadan doğarlar. Bebek doğduktan sonra damar gelişimi devam eder, ancak prematüre bebekleri yaşatmak için yüksek konsantrasyonlarda verilen oksijen, gözdeki damarların anormal gelişmesine sebep olabilir ve prematüre retinopatisine yol açabilir. Gebeliğin 32. haftasından önce doğan, 1500 gr altındaki bebekler ROP için daha fazla risk taşımaktadırlar ve retina damarlanmaları tamamlanana kadar takip edilmelidirler. Prematüre retinopatisi doğumdan sonra en sık 6-8. haftalarda ortaya çıkar. Bu yüzden doğumdan sonraki 4. haftada veya 31-32. doğum haftasında ilk muayene yapılmalıdır. Retina damarlanması tamamlanana kadar retinopatinin evresine göre 1-2 hafta aralarla göz dibi muayenesi tekrarlanmalıdır.
Göz merkezimizde bulunan cihazlar;
- Topcon Compuvision bilgisayarlı göz muayene sistemleri
- Zeiss Visu200 ve Visu210 Oftalmik mikrocerrahi ameliyat mikroskopları
- Alcon Infinity fakoemülsifikasyon cihazları
- Alcon Constellation Vitrektomi+FAKO cihazı
- Alcon Acurus Vitrektomi+fakoemülsifikasyon cihazı
- Optikon Asistan fakoemülsifikasyon cihazı
- Schwind Esiris Excimer Laser
- Argon Laser
- YAG Laser
- Zeiss IOLMaster
- Zeiss OCT (Oküler Koherens Tomoğraf)
- HRII Dijital FFA+ICG Anjiografi
- Humpfrey Bilgisayarlı Perimetre (Görme Alanı)
- Korneal Topoğrafi
- Wavefront Analizör
- Bausch&Lomb Orbscan IIz
- A-B Scan Göz Ultrasonoğrafı