Proje Koordinatörü  Onur Akgül ile moderatörlüğünde online olarak gerçekleştirilen toplantıda bir konuşma yapan ve Çanakkale iş dünyası ile ilgili bilgiler veren ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu  “Avrupa Birliği tarafından finanse edilen AB İklim Diyalogları Programı kapsamında Ekim 2023’te Türkiye’de Adil Geçişin Desteklenmesi Projes” başladığını ve Çan İlçemizin de proje kapsamında olduğunu birkaç gün önce Çan Çalıştayı’na davet edildiğimizde öğrendim.  Sabancı Üniversitesi gibi Ülkemizin güzide bir eğitim kurumu çatısı altında yürütülen bu proje; Paris Anlaşması’na uyum doğrultusunda uzun dönemli net sıfır emisyon ve fosil yakıtların paylarının azaltılmasını hedeflemiş.  Çan İlçemiz için hazırlanmış olan vaka analiz raporunun İl ve İlçedeki paydaşların görüşüne sunulacağı belirtilen Çan Çalıştayı için davet yazısı geldiğinde heyecanlanmakla beraber bu raporun hazırlanma sürecinde Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası ile görüşme talebi olmamasına da üzüldüğümü ilettim.

Bizler üreticiyiz, sanayiciyiz, ihracatçıyız ama her şeyden önce insanız ve çoluğumuz çocuğumuz ile bu memlekette nefes alıyoruz. Nefes aldığımız havanın kalitesini arttırmak hepimizin görevi. Bu konuda yapılan çalışmaların da yapılmış olması için değil gerçekten doğru kişi ve kurumlardan alınan doğru bilgilerle yapılması gerektiğine inanıyorum. Fosil yakıt olan kömür kullanımının azaltılması önerilirken bir başka fosil yakıt olan doğalgaz kullanımının teşvik edilmesinin kabul edilebilir bir mantık olmadığını ilgili kurumlara her platformda ilettik.   Avrupa Birliği 2007’de yayınladığı “Yenilenebilir Enerjiler Yol Haritası” ile pelet yakıtlı sistemlerin AB’de yaygınlaşmasını hızlandırdı. Fransa,  Almanya, Danimarka, İsveç, Norveç, Finlandiya gibi ülkeler bu sistemleri destekleyen vergi indirimi, yatırım indirimi uyguluyor.  Norveç’e özellikle dikkat çekmek isterim;  doğalgaz ve petrol ihracatçısı bir Ülke olmasına rağmen evsel tüketim dahil enerjisini peletten sağlıyor.

İngiltere ve İrlanda, hammadde açısından avantajlı olmamalarına rağmen 2006 yılından itibaren pelete ilgi göstermeye başladı ve enerjisini peletten üretmeye başladı.  İtalya ise Akdeniz ülkeleri içindeki en hızlı büyüme gösteren pelet pazarı. Avusturya’dan pelet ithal ediyor. Diğer Avrupa  ülkeleri de  benzer şekilde üretim ve destek politikaları uyguluyor.  Japonya  pelet sistemlerin öncülerinden bir Ülke. ABD Çevre Koruma Ajansı, peleti temiz yanma ve yenilenebilir kaynak oluşu itibarıyla destekliyor.

Kömürden bir günde çıkamayız tabi ama verdiğim örneklerde görüldüğü gibi AB, Amerika, İngiltere yıllar önce konunun öneminin farkına varmasına rağmen ne yazık ki bizim Ülkemiz bırakın peleti desteklemeyi, henüz tanımıyor bile. Kömürden kurtulalım derken bir başka fosil yakıt olan ve dış ticaret açığımızın en büyük sebeplerinden olan doğalgaza teslim olmamız benim içimi acıtıyor.   Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın taşra teşkilatları olan İl Müdürlükleri bünyesinde hazırlanan Temiz Hava Eylem Planlarında, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimizin büyük bir duyarlılıkla kurmuş olduğu Çevre Müdürlüğü ile ilgili Sektör Meclislerinin raporlarında da fosil yakıtların ayrımının, gerçek yenilenebilir enerji kaynaklarının tanımının doğru yapılmasını ve bilimin ışığında diğer ülkelerdeki desteklerin Ülkemizde de sağlanmasına ön ayak olmalarını  bekliyoruz.

Bu çevre hepimizin. Yaşam olması için iş olması, aş olması lazım. Kaliteli üretim yapacağız, temiz enerji kullanacağız ama bu da yetmez,  ambalajından taşımasına kadar kullanılan tüm malzemelerin çevre dostu olmasına dikkat edeceğiz.  Kendi sektörüm olması sebebi ile bu konuya farkındalığım fazla ve bir Oda Başkanı olarak da kamuoyunu bilgilendirme sorumluğu ile görüşlerimi Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Proje Koordinatörü ile paylaştım. Çalışmaya ışık tutmasını ve raporun Çanakkale kamuoyu ile paylaşılmasını diliyorum” dedi.

 

Haber Merkezi