Meme kanseri, ülkemizde ve dünya genelinde kadınları en çok etkileyen kanser türüdür. Global bir halk sağlığı sorunu olan meme kanseri için erken tanı ve yeni tedavi stratejileri geliştirilmesi konusunda yoğun araştırmalar yapılmaktadır. Bu yeni tedavi stratejileriyle sağ kalım süresi uzatılmakta ve onkoplastik cerrahi teknikler ile kanserli dokunun çıkarıldığı bölgede estetik açıdan en iyi görünümü sağlayacak şekilde yeniden meme oluşturma operasyonları ön plana çıkmaktadır.Onkoplastik meme cerrahisi, geleneksel kanser tedavisini kozmetik cerrahinin avantajları ile birleştiren bir tekniktir. Meme cerrahlarına, kanserli doku ile birlikte daha geniş sağlam doku çıkarma olanağı sunarak tekrarlayan operasyon oranlarını azaltma ve kalan doku veya implant ile eskisinden bile daha iyi bir meme görünümü elde etme imkânı sağlamaktadır. Amaç, bir yandan kanserli dokuyu tamamen uygun sınırlarla ortadan kaldırmak, diğer yandan da en iyi estetik sonuca ulaşmaktır. Böylece hastaların hem fiziksel hem de duygusal iyileşmeleri sağlanır.

Onkoplastik meme cerrahisi, çok iyi bir planlamayı ve onkolojik ihtiyaçlarla kozmetik hedeflerin hassas bir şekilde dengelenmesini gerektirir. Özellikle meme hacminin %20'sinden fazlasının çıkartılması gereken hastalarda deformite oluşabileceği için bu tekniğin uygulanması gerekebilir. Meme hacminin %20-50 arası doku çıkarılacak ise ikinci düzey onkoplastik teknikler, %50’den daha fazla doku çıkarılacak veya meme dokusu korunamayacak ise üçüncü düzey onkoplastik teknikler tercih edilir. Meme tamamen alınacak ise hastanın başka bir bölgesinden alınan (karın bölgesi, sırt gibi) kendi dokusu ile ya da silikon implant kullanılarak yeniden meme dokusu oluşturulmaktadır.

Üniversite hastanemizde, son 3 yılda 150'nin üzerinde ikinci düzey ve 50'nin üzerinde üçüncü düzey onkoplastik meme cerrahisi operasyonu, dünya genelindeki büyük merkezlerce literatürde bildirilenlerden düşük komplikasyon oranlarıyla gerçekleştirilmiştir.

 

Haber Merkezi