Çanakkale’de aktif faaliyet gösteren 8 Sivil Toplum Kuruluşu, Ekoturizm rantını durdurmak için bir araya geldi. Yapılan toplantının ardından ortak bir yazılı açıklama yapan STK’lar ranta dönüştürülen ekoturizmin derhal durdurulması gerektiği belirtilerek “Çanakkale’de 400’ün üzerinde ekoturizm başvurusu olduğu bilgisi mevcut iken, ekolojik turizmi önceleyen 5 proje henüz mevcut değildir. Çanakkale İl Genel Meclisi tarafından dekarlarca genişlikteki 42 projenin onay bulması kaygı oluşturmuştur” ifadelerine Yer Verildi

 

Çanakkale Akademik Odalar Birliği, Çanakkale Kent Derneği, Çanakkale Sağlık Çalışanları ve Emeklileri Derneği, İda Dayanışma Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel, Varlıkları Koruma Derneği, Lapseki Çevre Derneği, TMMOB Çanakkale İKK ve TEMA başta olmak üzere Ekoturizm durdurulması için bir araya gelen 8 Sivil Toplum Kuruluşu, yaptıkları toplantı sonrasında ekoturizm ile ilgili yazılı açıklamada bulundular. Ortak açıklamada, Ekoturizmin yarattığı ranta ve kırsalda yaratacağı tahribata değinilerek “Çanakkale’de Ekolojik Turizm ilk olarak 2014 yılında gündeme gelmişti. Çanakkale’nin doğal zenginliği ve turizm potansiyelinin kırsal kalkınmayı sürdürebilir şekilde destekleyebileceği ümidiyle uygulamalar heyecan yaratmıştı.  Ekoturizm uygulamalarına ilişkin Yasal mevzuata ilişkin yönetmelik  bulunmamaktadır. Ekoturizm taslakları, Balıkesir-C¸anakkale Planlama Bo¨lgesi 1/100.000 O¨lc¸ekli C¸evre Du¨zeni Planı’nın ‘8.16. Eko- Turizm Alanları’ bas¸lıgˆı altında yer alan plan hu¨ku¨mleri, Ku¨ltu¨r ve Turizm Bakanlıgˆı Plan I·nceleme ve Degˆerlendirme Kurulu’nun notları ile düzenlenmektedir. Uygulama, yürütme ve denetleme sorunları oluşmaktadır. Ekoturizm dosyaları nedeni ile  ilgili kurumlar üzerinde iş yükü aşırı derece artmaktadır. T.C. C¸evre, S¸ehı·rcı·lı·k Ve I·klı·m Degˆı·s¸ı·klı·gˆı· Bakanlıgˆı Meka^nsal Planlama Genel Mu¨du¨rlu¨gˆu¨ dönem dönem ‘Eko-Turı·zm Alanları Plan Hu¨kmu¨ Degˆı·s¸ı·klı·gˆı·’ Başlığıyla notlar  yayınlanarak uygulamaları işler kılmaya çalışmaktadır” ifadelerine yer verildi.

 

İyi Niyetle Başlayan Eko Turizm Ranta Çevirildi

 

Dernekler tarafından yapılan açıklmanın devamında kırsalı kalkındırmak için yapılan çalışmalara rağmen Ekoturizmin giderek amacından saptığı ve rant kapısına dönüştürüldüğü belirtilerek “Ekoturizm uygulamalarının, kırsalda yaşayan insanların sosyoekonomik kalkınmalarını desteklemesi, kente sıkışan insanların da doğada şifa bulma potansiyeli yönüyle, önemli bir işlevi bulunur. Ancak mevcut ekoturizm uygulamaları ile kır yaşam koşullarının ekolojik temellerle iyileştirmesi beklenirken kötüleşmeye neden olmaktadır. Ekoturizm ‘Butik Otel, O¨zel Konaklama Tesisi ve Yazlık villa’  uygulamalarına dönüşmüştür. Bazı ulusal şirketler de  ‘eko-turizm imarlı arsa’ ilanları ile tarla satışına başlamıştır. Ekoturizm projeleri imar rantına dönüşmüştür” ifadelerine yer verildi.  

 

İl Genel Meclisinin Kararı Kaygı Verici

 

Ekoturizme yönelik İl Genel Meclisinde kabul edilen 45 dosyanın da  kabul edilmesinin endişe verici olduğuna dikkat çeken STK’lar “Yasaya aykırı reklam ve ilanlar kötü örnekleri çoğaltmaktadır. Çanakkale’de 400’ün üzerinde ekoturizm başvurusu olduğu bilgisi mevcut iken, ekolojik turizmi önceleyen 5 proje henüz mevcut değildir. Çanakkale İl Genel Meclisi tarafından dekarlarca genişlikteki 42 projenin onay bulması kaygı oluşturmuştur. Projelerin Çanakkale Valiliği tarafından geri gönderilmesi ümit yaratmıştır. Doğa özlemi çeken kent insanı kırsal özlemi, bazı emlak dolandırıcılarının iştahını kabartmaktadır.  Tarladan arsa vasfına dönüşen arazilerin, kıymet takdirinin misli ile artış göstermesi tüketiciyi aldatılmaya açık hale getirmektedir. İnternet satış sitelerinde, sosyal medya ilanları ve kent bilboardlarında  5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu muhalefet oluşturan pekçok ilan bulunmaktadır. Mevcut ekoturizm uygulamaları orman ve  tarım ekosistemine önemli şekilde zarar vermektedir” ifadelerine yer verdi.

 

Kültürel Miras ve Coğrafi İşaretli Ürünlere Zarar Veriyor

Ekoturizmin kırsalda yol açtığı tahribatlar arasında kültürel miras ve coğrafi işaretli ürünlere zarar verildiği belirtilerek “ Marjinal tarım arazi olarak değerlendirilen alanların tamamına yakını bozulmuş mera arazisidir. Tarım arazilerinin ıslah edilmesi yerine “marjinal arazi” vasfı ile değerlendirilmesi ekoturim uygulamalarına konu olması son derece yanlıştır. Çanakkale Bayramiç, Ezine ve Ayvacık ekoturizm planlarının arttığı bölgeler iken meraya dayalı hayvancılığın uygulandığı yörelerdir. Bu araziler coğrafi işaretli ürünlerimizin önde olduğu yöremizdir. Oysa ki tarımsal üretimin sürekliliği, doğru su yönetimi, tarımsal üretim bütünlüğü günden güne önem arz etmektedir.  Yanlış ekoturizm uygulamaları ile yazılı olmayan kültürel mirasımız yanında coğrafi işaretli ürünlerimize de  zarar verilmektedir. Ekoturizm ismi ile kır, betonlamakta, her bölgenin kendine özgü yapı ve yaşam şekli kaybolmaktadır.

 Tarım arazileri ve orman alanlarının sürdürülebilirliği önünde engel oluşturan ekoturizm uygulamaları acilen yasaklanmalı ve mevzuat çerçeveleri ekolojiye uygun şekilde detaylandırılmalıdır. Betonlaşmaya yönelik, rant içeren projelerin uygulamalar yasaklanmalıdır.  Ekoturizm yasal mevzuatı  acil düzenlenmelidir. Balıkesir-C¸anakkale Planlama Bo¨lgesi 1/100.000 O¨lc¸ekli C¸evre Du¨zeni Planı’nın “8.16. Eko- Turizm Alanları”nı düzenlemek açısından yetersizdir. Plan acilen tekrar ele alınmalıdır. Bu sürece yerel kuruluşlar, STK’lar  ve meslek örgütleri dahil edilmelidir “ ifadelerine yer verildi.

 

Hülya Öz