Özel bir okulda Rehberlik Bölüm Başkanı Uğur Ekiz, “Yaz tatili gibi uzun bir tatil döneminde çocukların ve gençlerin eğlenerek, dinlenerek, gerek psikolojik gerekse zihinsel gelişimlerini olumlu etkileyecek bir şekilde geçirmeleri oldukça önemli. Bu sebeple de tatil aktivitelerinin bu amaca hizmet etmesi gerekiyor. Okul, akademik anlamda bilgi edinilen kaynak olması yanında çocuğun duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimine yönelik birçok kazanımın da gerçekleştiği bir kurumdur. Öğrenciler, okul dönemi boyunca ödev ve performans görevlerini yerine getirme, öğrendikleri konuları tekrar ederek bilginin kalıcı olmasını sağlama, derslere etkin olarak katılma, ölçme ve değerlendirme sonuçlarına göre başarılı olma, sosyal ve kültürel faaliyetleri yerine getirme gibi birçok alanda çaba sarf etmek ve iyi bir performans göstermek durumundadır. İşte bu hızlı ve yoğun geçen bir dönemin sonunda gelen yarıyıl tatili öğrenciler için, dinlenmek, eğlenmek ve ikinci döneme hazır olarak başlamak adına iyi bir fırsattır” dedi.
“Başarının tek ve en önemli göstergesi olarak algılanmamalı”
Ekiz, “Karne sonuçları, birçok veli ve öğrenci tarafından “başarının tek ya da en önemli göstergesi” olarak algılanmakta, düşünce, duygu ve davranışların yönünü belirlemektedir. Bu nedenle, bazı öğrenci ve veliler için mutluluk ve gurur kaynağı olan karneler bazıları için ise kaygı ve üzüntü sebebi olabilmektedir. Çocuklar, almış oldukları karne notlarına bakılarak, “çalışkan” ya da “tembel” olarak değerlendirilmemeli, etiketlendirilmemelidir. Bu kapsamda yapılacak aşırı cezalandırma ve ödüllendirme tepkilerinden de kaçınılmalıdır. Özellikle uygulanacak cezalandırmalar, okul yaşantısının, aile ve çocuk iletişimini olumsuz yönde etkilemesi gibi bir sonuç doğurmakta, bu durumda çocuk, kişisel gelişimine, okula ve öğrenmeye karşı olumsuz bir tutum geliştirmeye başlayabilmektedir. Aşırı ödüllendirmelerde ise, çocuk ileriki öğrenmelerini kendisi için değil başkalarından elde edeceği ödül için gerçekleştirmekte bu da kalıcı öğrenmeleri ve içsel motivasyonu olumsuz yönde etkilemektedir. Karne, gelecek adına önemli ipuçları taşıyan fırsat olarak değerlendirilmelidir. Karnenin en yalın şekliyle, başarılı olunan ya da bazı derslerde eksikliklerinin olduğunu ve daha fazla çaba göstermesi gerektiğini gösteren bir belge olduğu unutulmamalıdır. Anne ve babalar olarak verilecek tepkiler çocuğun diğer öğrenmelerini etkilemektedir. Çocukların öğrenme isteklerini köreltmeden ve yeni bilgiler almaktan korkmalarını sağlamadan, karşılaştıkları zorlukları yenmeleri için cesaretlendirmek sadece öğretim başarısını değil yaşam kalitesinin de artmasına yol açacaktır” şeklinde konuştu.
Tatili, Iskalamadan Geçirin…
Rehberlik Bölüm Başkanı Ekiz, “Yarıyıl tatili, bir dönem boyunca sorumluluklarını yerine getiren, yeni bilgi ve beceriler edinen ve birçok farklı gelişim alanına yönelik performans sergileyen öğrenciler için dinlenmek ve eğlenceli vakit geçirmek anlamına gelmektedir. Ancak, maalesef genellikle büyük bir sabırsızlıkla beklenen yarıyıl tatilleri “Ne kadar da çabuk geçti”, “Tatilden hiçbir şey anlamadım” ya da “Düşündüklerimi hayata geçiremedim” söylemleriyle tamamlanır. İyi bir tatil öncelikle “planlı bir tatil” olmalı ve çocukların zihinsel, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişim alanlarına yönelik gerçekleştirilmelidir. Ancak bu durum tüm tatil sürecinin tamamını aktivitelerle doldurmak anlamına da gelmemeli, çocuklara kendi başlarına geçirebilecekleri boş zaman saatleri de yaratılmalıdır. Bütün olarak gelişime odaklı ve eğlendirici tatilleri planlarken öncelikle yarıyıl tatili boyunca yakın çevremizde gerçekleştirilecek olan etkinlikler araştırılmalı ve planlamaya alınacak etkinliklere çocuklarla birlikte karar verilmelidir. Ayrıca, tatilde zaman yönetimi de önemlidir. Uykuya yatış ve kalkış saatleri, yemek saatleri, kitap okuma ya da televizyon izleme ve bilgisayar kullanım saatleri gibi standart bir zaman yönetimi de hem tatilin dolu ve anlamlı bir şekilde geçirilmesini sağlayacak hem de okullar açıldığı zaman yeniden okula uyumu kolaylaştırıcı bir etkiye sahip olacaktır” dedi.
“Tatil Programı, Çocuğun Yaşına Ve Cinsiyetine Göre Şekillenmeli”
Uğur Ekiz, “İlkokul birinci sınıftaki bir çocuk, tatili sadece dinlenerek ve oyun oynayarak geçirdiği zaman, yeni dönemde okumayı unutmuş olarak okula dönebilir. Hâlbuki bu çocuklar, günün bir saatini hoşlanabilecekleri bir kitabı okuyarak ya da basit problemler çözerek geçirseler, ikinci sınıfın programına uyum sağlamakta güçlük çekmezler. Bu sebeple çocuklar tatili ne kadar verimli ve dinlenerek geçirirlerse, bir sonraki okul dönemine de o kadar dinamik ve dinlenmiş olarak başlarlar” şeklinde ifade etti.
Rehberlik Bölüm Başkanı Uğur Ekiz ’den Anne-Babalara Tavsiyeler
- Çocukların karnesi, gündemden düşmeli. Eğer çocuğun karnesi zayıf ağırlıklı ise, objektif ve yapıcı bir değerlendirme yapılıp önlemler alınmalı.
- Çocuğun okul döneminde yaşadığı ders sorunları varsa bunları hafifletmeye yönelik düzenli bir program hazırlanmalı.
- Çocuğunuza kış döneminde çok çalıştığını, bu nedenle yazın dinlenmeyi ve eğlenmeyi hak ettiği vurgulanmalı.
- Çocukların sanal dünyanın esiri olmamasına özen gösterilmeli. Olabildiğince az televizyon izletilmeli.
- Birlikte sosyal programlar planlanmalı.
- Kitap okumaya ara verilmemeli.
- Tatile çıktıktan sonra, derslere 10–15 gün ara verilmeli.
- Temmuz ayında tatil kitapları ve benzeri yardımcı kaynaklar el altında bulundurulmalı.
- Ağustos ayının 15’inden itibaren çalışmalara hız verilmeli.
- Okulların açılmasına bir hafta kala ders çalışma bırakılmalı.
Rehberlik Bölüm Başkanı Ekiz, “Bunlara dikkat edin…”
1. Karne sonuçları beklenti düzeyinin altında ise “Ne tatili? Tatili hak etmedin, otur ders çalış!” diyerek çocukların tatil ihtiyaçlarını engellemeyin. Unutmayın ki, başarının anahtarı motivasyonudur. Motive olmak için her açıdan dinlenmeye, eğlenmeye ihtiyaç vardır.
2. Sadece karnedeki kötü notları değerlendirmeyin. Çocuklara neleri yapamadıklarından çok neleri yapabildiklerini ve yapabileceklerini anlatmak, olumsuz ve eksik bulunan davranışlar yerine olumlu özelliklerine yönelmek çok daha etkili olmaktadır. Sadece olumsuzlukları vurgulamak, çocuğun diğer olumlu özelliklerini görmeyi engellemekte ve kendisini tümden başarısız olarak değerlendirmesine yol açabilmektedir.
3. Yetenek, ilgi ve beceri olarak bakıldığında her çocuğun kendine özgü bir repertuarı olduğundan kıyaslama yapmak, çocuğun motivasyonunu arttırmak yerine yetersizlik duygularını harekete geçirecektir. Diğer yandan kıyaslandığı bireyle ilişkisi de bozulacaktır. Çocuğu başkalarıyla kıyaslamak yerine kendi içindeki gelişimini görebilmek, koşulsuz sevgi ve kabul göstermek çok daha önemlidir.
4. Tatil planlaması yaparken çocuklara yardımcı olmak önemlidir. Bu yardım ve yönlendirme aşamasında çocuklarla empati kurmak, onların yetenek, ilgi ve ihtiyaçlarını merkeze almak önemlidir. Yani tatil planlamasında sadece anne ve baba kendi öngördüğü ve hoşlandığı etkinliklere yönelmemeli, tatil çocuğun tatili olmaktan çıkarılmamalı ve planlama çocukla birlikte yapılmalıdır.
5. Tatili sadece evde, bilgisayar ya da televizyon başında geçirmesine müsaade etmeyin. Tabi ki tüm insanlar zamanlarının büyük bir kısmını sevdikleri ve eğlendikleri etkinliklere ayırmak isterler. Ancak, tatilin tüm gelişim alanlarına yönelik değerlendirilmesi önemlidir. Uzun süreli bilgisayar kullanmak ya da televizyon izlemek, fiziksel gelişimi olumsuz yönde etkileyebilmekte, göz bozukluklarına ya da obezite gibi sağlık sorunlarına ortam hazırlayabilmektedir.
6. İnternet kullanımını denetim altında tutun. Sınırsız özgürlük olanağı sunan internette aynı zamanda çocukların gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek, zararlı içeriğe sahip siteler bulunmaktadır. Bu siteleri denetim altına almak için internet sağlayacağınızın size sunduğu imkânları ya da bilgisayar uzmanlarından alacağınızın filtreleme önerilerini yerine getirin.
7. Tatil bir anlamda daha fazla uyku ve eğlenmek anlamına gelir. Okul dönemi boyunca erken yatıp, erken kalkma nedeniyle gece yapılabilecek etkinlikler azalmakta, uykuda geçen süre de kısa olmaktadır. Çocukların tatilde aşırıya kaçmadan biraz daha geç yatıp, geç kalkması ihtiyaçlarını karşılaması adına önemlidir.
8. Yarıyıl tatili, anne ve babanın çocuklarıyla birlikte vakit geçirmeleri için çok iyi bir fırsattır. Tam gün okul programı, anne ve babanın iş ve ev sorumlulukları, çocuğun ödev ve sınavları gibi nedenlere okul döneminde sadece “etkin zaman dilimleri” yaratılarak geçirilen günler tatil döneminde mümkün olduğu kadar çok birlikte zaman geçirme olanağı sağlar.
9. Birçok öğrenci, kitap ve defter kapağı açmadan, geceleri geç saatlerde yatarak ya da bilgisayar başında saatlerini harcayarak tatilini değerlendirme eğilimindedir. Belirli bir süre sonunda tembellik ortaya çıkar. Tatil boyunca bu tempoya alışan bünye okul açıldığında eski düzenine dönebilmek için zorlanır. İkinci döneme hazır olmak amacıyla verilen tatil tam tersi bir durumla sonuçlanır. Bu nedenle planlama yapmak, kitap okumaya zaman ayırmak ve konu tekrarlarına tatilde yer vermek önemlidir.
10. Akademik başarı ve kişilik özellikleri üzerine yapılan araştırmalar, başarılı çocukların en önemli ayırt edici özelliğinin sorumluluk olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle tatil süresinde çocukların yaş gelişim özelliklerine uygun sorumluluklar verilmesi de önemlidir.
HABER: DUYGU DOĞAN