Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) kurucu Başkanı Sedat Simavi adına her yıl düzenlenen ödül töreni bu yıl da gerçekleştirildi. 9 dalda 16 kişinin ödüle layık görüldüğü ödül töreninde Troya hazinelerinin yurt dışına kaçırılma hikayesinin anlatıldığı Troya Hazineleri-Asırlık Hasret Belgeseli dikkat çekti. Nihal Ağırbaş’ın yönetmenliğinde gerçekleştirilen belgesel TV Belgesel Övgü Ödülü’ne layık görüldü.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) kurucu başkanı adına düzenlenen Sedat Simavi Ödülleri sahiplerini buldu. Dokuz dalda 16 kişinin ödül aldığı tören İstanbul’da gerçekleştirildi.  sunuculuğunun Gökmen Karadağ’ın yaptığı ödül  Töreni Atatürk, silah ve çalışma arkadaşlarıyla, haber peşinde koşarken ölen ve öldürülen gazeteciler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Törenin açılış konuşmasını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto yaptı. Başkan Olcayto, “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucu başkanı Sedat Simavi’yi 66. ölüm yıldönümünde kendim ve yönetim kurulumuz adına saygı ile anıyorum. Onun bize aşıladığı bağımsız, bağlantısız gazetecilik ilkesiyle her türlü zorluğa karşın meslek çalışmalarımızdan asla ödün vermiyoruz. Sedat Simavi usta bir gazeteciydi, sanatçıydı. Birbiri ardına pek çok karikatür dergisi çıkardı. Mücadeleci bir yapısı vardı. İmparatorluğun son dönemlerinde bir yandan saraya ve sarayın işbirlikçilerine karşı dururken bir yandan da Mustafa Kemal’in saflarında yeni Türkiye için çaba harcıyordu. Bir dönemin en çok okunan gazetesi Hürriyet’i de böyle Cumhuriyetçi amaçlarla kurdu. Erken ölümü Babıali için gerçek bir kayıp oldu” dedi.

Yaşadığımız Günler Mesleğin Dibe Vurduğu Günler
Konuşmasında günümüz gazeteciliğine de değinen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto “Son yıllarda ülkenin hemen bütün kurumlarında başlayan yozlaşma elbette gazeteciliği de sıkıntılı bir dar boğaza getirdi. Sedat Simavi genç meslektaşlarına gazeteciliğin yorucu ama onurlu ve keyifli bir meslek olduğunu vurgularken şu önermede bulunmadan da edememişti: ‘Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma.’ Ne yazık ki yaşadığımız günler mesleğin dibe vurduğu günlerdir. Sedat Simavi’ye kulak vermeyen gazeteciler kalemlerini çoktandır satmış bulunuyorlar. Halkın haber alma, doğruları öğrenme ve bilgilenme hakkına sahip olmak şöyle dursun, bu hakları engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Yalan haberlerin, sansürün, oto sansürün havalarda uçuştuğu bir dönemden geçiyoruz. Bütün bu kötü koşullara karşın hala yüreği gazetecilik heyecanıyla çarpan pek çok genç meslektaşım özgür haberciliği yeniden yaşatmanın uğraşı içinde. Her mecrada haberin doğrusunu kamuoyuna iletme çabasındalar, onları saygı ile izliyorum. Sedat Simavi Ödüllerini izlerken, ödüllere değer bulunan eserleri gördüğünüzde sizlerin de benim düşüncelerime katılacağınızı biliyorum. Gazetecilik, bilim ve sosyal dalları da kapsayan bu geniş perspektifteki ödüller Sedat Simavi’nin renkli kişiliği ile örtüşmektedir. Biz gazeteciliğin halkın sesi olduğuna inanmış bir avuç insan, geleceğe olan umudumuzu hiç kaybetmedik. Haberin özgür kaldığı gazeteciliğin suç olmadığı, kamuoyunun haber kanallarının tıkanmadığı aydınlık bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Olcayto, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı “Cumhuriyet’in kazanımlarına sahip çıkacağız. Düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması için, emek insanlarının hakları için, adalet için uğraş vereceğiz. Geleceğe yönelik inancımı bir kez daha yinelemek isterim. Laik Cumhuriyetin, parlamenter demokrasinin bu topraklarda yeşermesi için atılacak her adımın ardında olacağız. Cezaevlerindeki meslektaşlarımızın, aydınların bir an önce serbest kalması, toplumda iç barışın ve huzurun sağlanması en büyük dileğimizdir. Umuyoruz ki Mustafa Kemal’in ‘Yurtta barış, Cihanda Barış’ sözleri ülkeyi yönetenlerce de dikkate alınır ve toplumda özlenen barış, kardeşlik havası geri gelir. Bu duygularla sözlerime son verirken 2019 Sedat Simavi Ödülleri’ne değer görülen bütün yarışmacıları yürekten kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Birbirine yakın çok değerli eserler arasında birinciyi seçme konusunda titiz çalışma gösteren bütün dalların seçici kurullarına teşekkürlerimi sunarım” dedi.

Dokuz Dalda 16 Ödül Verildi
11 Aralık 1953’de yaşamını yitiren TGC kurucu Başkanı Sedat Simavi adına 43 yıldan bu yana sürdürülen ödüller; gazetecilik, radyo, televizyon, karikatür, edebiyat, sosyal bilimler, fen bilimleri, sağlık bilimleri ve spor alanlarında veriliyor. 3500’den fazla kuruluş, fakülte ve yayınevine adayları soruldu. Bu yıl 329 kişi ve eser aday oldu. Sonuçta dokuz dalda 16 ödül verildi.

TV Belgesel Övgü Ödülü Nihal Ağırbaş’ın
TRT Televizyonu TV 2 Kanalı’nda 4 Nisan 2019 tarihinde yayınlanan “Troya Hazineleri- Asırlık Hasret” adlı belgeseli nedeniyle övgüye değer görülen Nihal Ağırbaş ödülünü TRT İstanbul Haber Müdürü ve Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk’den aldı. Senaryosu gazeteci Ömer Erbil tarafından kaleme aldığı, tiyatro ve sinema oyuncusu Cenan Çamyurdu’nun rol aldığı Troya Hazineleri’nin kaçırılış öyküsünü belgelerle uzmanların ağzından anlatıldığı ‘Troya Hazineleri-Asırlık Hasret’ belgesel filmi ile ödüle layık görülen Yönetmen Nihal Ağırbaş, törende yaptığı konuşmada; “Troya Hazineleri, eski eser kaçakçılığına dikkat çekilmek için yapılmış bir belgesel. Bugün binlerce eserimiz biliyorsunuz yurt dışında; Avrupa’da, Amerika’da müzelerin vitrinlerini süslüyor. Biz de UNESCO’nun dediği gibi diyoruz ki; her sere yerinde güzeldir. Troya hazineleri de diğer tüm eserler gibi yerinde, ana vatanında sergilenmelidir. Troya hazinelerinin yeri de bugün Türkiye’dir, Çanakkale’dir, Troya Müzesidir” dedi.
Ağırbaş şöyle devam etti; “Türkiye’de belgesel yapmak, belgesel-sinemacılık gerçekten çetrefilli bir yolda yürümek. Belgeselciler iyi bilir, çok fazla desteğe ihtiyacımız oluyor. Bu anlamda sıkıntılar yaşıyoruz. Bu yolda yürürken bize destek olan isimler oldu. Onlara teşekkür etmek istiyorum; öncelikle ana sponsorum Nurol Holding ve TÜMAD Madenciliğe teşekkür ediyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı sinema Genel Müdürlüğüne, TRT’ye ve bu süreçte hep yanımızda olan, bu yolda bizimle birlikte yürüyen Çanakkale Milletvekili Sayın Bülent Turan’a teşekkür ediyorum. Bizi övgüye değer bulan ve ödül veren jüriye teşekkürlerim sunuyorum.”  
 
Cuma Deren-Adem Y. Bağ