Çanakkale Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ÇARO), sosyal medya üzerinden canlı yayın seminerlerine insanlık tarihi hakkında bildiklerimizi yeniden düşünmemizi sağlayacak, yerleşik tarih anlayışını ve bilgilerini değiştirip, dinler tarihini sorgulatacak, tarihin bilinen ilk ve en büyük tapınağı olan Göbeklitepe ile devam etti.
 
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Öncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı ve Karahan Tepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, “Anadolu’da Yerleşik Yaşamın Başlangıcı ve Göbeklitepe Kültürü” konusunda bir seminer gerçekleştirdi. Yoğun programına rağmen ÇARO’nun seminer davetini kabul eden ve arkeoloji dünyasının en önemli isimleri arasında yer alan Prof. Dr. Karul bilgi birikimini görseller ile destekleyerek, profesyonel turist rehberleri ve öğrencilere aktardı.
 
Göbeklitepe’nin tarihöncesi ritüellerden, insanın çevresinden yararlanma biçimlerine, anıtsal mimariden, sembolik dünyalarını yansıtan hayvan imgelerine kadar sayısız soruya yanıt veren bir yer olduğunu söyleyen, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Öncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Göbeklitepe Bilim Kurulu Üyesi ve Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, Çanakkale Bölgesel Turist Rehberleri Odası’nın canlı yayın konuğu oldu. Anadolu’da Yerleşik Yaşamın Başlangıcı ve Göbeklitepe Kültürü” konusunda bir seminer gerçekleştiren Prof. Dr.  Karul, 12 bin yıl önceki yaşama, inanca ve çevreye dair sorulara da yanıt verdi.  “Göbeklitepe, çok geniş bir coğrafyada yaşayan, birbirleriyle yoğun iletişimi olan hem teknolojik hem de sembolik anlamda gelişkin ve güçlü unsurlara sahip toplumları iyi bir şekilde yansıtıyor" diyerek seminere başlayan Prof. Dr.  Karul, seminerinde görsel materyallerde kullandı.
 
“GÖBEKLİTEPE SAYISIZ SORUYA YANIT VEREN BİR YER OLDU”
Göbeklitepe’nin sayısız soruya yanıt veren bir yer olarak önemini ifade eden Prof. Dr. Karul, “Sanırım en öğretici kısmı binlerce yıl öncesine ait avcı toplayıcıların ne denli karmaşık bir toplum yapısına sahip olduklarını ortaya koymasıydı. Göbeklitepe bu dönemde, çok geniş bir coğrafyada yaşayan, birbirleriyle yoğun iletişimi olan, hem teknolojik hem de sembolik anlamda gelişkin ve güçlü unsurlara sahip toplumları iyi bir şekilde yansıtıyor. Olasılıkla ortak geçmişten kaynaklanan güçlü bir sosyal ağa sahiplerdi. Bu da zihinlerimize kazınmış olan basitten karmaşığa, ilkelden uygara dönüşümü varsayan yaklaşımları çok net bir şekilde yanlışladı. Haliyle çok sayıda yeni soruyu da gündeme getirdi. Bunların sadece birkaçını öne çıkaracak olursak; çok sayıda insanın birlikte yaşamaya başlamasının sonuçları, özel yapılar, organize edilmiş bir iş bölümü, bunu düzenleyen ve alınan kararları uygulayan toplumsal iradenin nasıl gerçekleştiği; yaklaşık 2 bin yıl devam eden bu sürecin nasıl sonladığı ve sonraki zamanları nasıl etkilediği ilk akla gelenler. Son avcı ve toplayıcıların yaşamlarına dair bilinmeyenler şimdilik daha fazla gözükse de bölgedeki arkeolojik araştırmaların sayısının artması umut verici” dedi.
 
“TURİST REHBERLERİNE ARKEOLOJİNİN ANLAŞILMASINDA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”
Turist rehberlerine arkeolojinin anlaşılmasında büyük görev düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Karul, “Arkeolojik bilgiyi topluma ulaştırma ve arkeolojinin ürettiği bilgi konusunda doğru anlaşılmayı sağlayan sizlersiniz, bu anlamda sizlere çok iş düşüyor. Sizlere burada Göbeklitepe ve Karahantepe hakkında neleri anlatmanızda fayda olduğunu özellikle aktarmaya çalıştım. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum” dedi. ÇARO Sözcüsü profesyonel turist rehberi, seminer moderatörü Onur Akgül de  tüm katılımcılara ve Prof. Dr. Karul’a teşekkür ederek çok verimli bir semineri gerçekleştirmiş olmaktan dolayı memnuniyetini ifade etti.


Kaynak: Haber Merkezi