Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yeni dönem mesajlarını verdiği AK Parti 7. Olağan Kongresi Ankarada büyük bir katılımla gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle Anayasa ve dış politika ile ilgili mesajların yer aldığı konuşmasını değerlendiren AK Parti Grup Başkan Vekili ve t Çanakkale Milletvekili Bülent Turan “Biz Cumhur İttifakı paydaşı MHP ile beraber yapalım anayasamızı getirelim’ diyebilirdi. Ama bunu demedi. Tam aksine 84 milyonun ruhunun yansımasının olduğu bir anayasayı beraber yapalım, gelecek 100 yılı bu konulardan ayrı yönetelim” dedi.
AK Parti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni dönem mesajları ile katıldığı 7. Olağan Kongresini Ankara’da gerçekleştirildi. Kongre sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği mesajları değerlendiren AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan “Bugün yapılan kongre 7. Olağan Kongre. Normal şartlarda Dünyadaki Demokratik ülkelere baktığımızda doğal olarak üçüncü dönemden sonra partiler yorulur, kavgalar olur ve yer değiştirir. Ama bir parti düşünün 20 yıllık ve bu 20 yılın 19 yılı iktidarda geçmiş ve 7. Kongresini yapıyor. Hala sanki ilk kongresi gibi heyecanı, motivasyonu yerinde. Hala ilk günkü gibi Genel Başkanının konuşmasının içeriğine bakılıyor, değerlendiriliyor ve tartışılıyor. Bırakın bir yorgunluğu, siyasetten çekilmeyi, tam aksine Türkiye’nin uzun yıllar baş aktör olarak devam edeceğini İktidarın tartışmasız alternatifi olacağını bugün de vurgulamış olduk” dedi.
Yeni Dönemde ‘Dünya 5’ten Büyüktür İddiasını Yeniden Ortaya Koyuyor
AK Partinin yeni dönemde Anayasa Değişikliği başta olmak üzere bir çık yenilik getirirken, küresel anlamda da ‘Dünya 5’ten büyüktür’ iddiasını yeniden yol haritası olarak belirlediğini belirten AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan “Genel Başkanımızın konuşmasında da iki ana bölüm var. Birincisi yaptıklarımız, ki gururla bunları anlatıyoruz. Yollar, köprüler büyük projeler vs. Bunun ötesi AK Parti yeni dönemde sadece yol yapan, köprü yapan, büyük projeler üreten parti değil, bir siyasal dil inşa eden, Anayasasını değiştirmeyi iddia eden, küresel ortamda Türkiye’nin iddiasını ortaya koyan ‘dünya 5’ten büyüktür’ü tekrar masaya yatıran bir Türkiye iddiasını ortaya koyuyor. Yani 19 yıldır yapılan yatırımlar baş tacı bir yandan duruyor, bunları anlatarak iktidar olmak yerine, bir küresel sistemde muhalif lier olarak Erdoğan olması, yani ‘Dünya 5’ten büyüktür’ iddiasını bir kez daha ortaya koyması , iki Türkiye’de de sadece AK Partilileri değil, Tüm Türkiye’yi ilgilendiren konularda, Anayasa başta, kadına şiddet konusu başta beraber iş yapmayı teklif eden, ön yargıları
kaldırın, dilinizi yumuşatın tarzını ortaya koyan bir süreçten bahsediyoruz” dedi.
84 Milyonun Ruhunun Yansıdığı Bir Anayasa Yapalım
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Anayasa çalışmaları ile ilgili yaptığı değerlendirmeleri de yorumlayan AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan “Gezi’den sonra, 17 Aralık’tan sonra, 15 Temmuz’dan sonra doğal olarak bu gergin konektörün bir siyasi il inşası oldu. Herkes kızdı, bağırdı, gerildi vs. Ama gelinen yerde 15 Temmuz’un, Gezi’nin de çok geride kaldığını da görerek, bu kongremizde diyoruz ki sadece yol, su getiren bir parti değil, ötesinde tüm toplumun kesimleri ile ön yargısız bir araya gelmeyi teklif eden bir parti var. Bu özgüvendir, bu büyük bir yeniliktir. O yüzden Cumhurbaşkanımızın konuşmasındaki ikinci bölümündeki gelecek ile ilgili konuşmasını çok kıymetli buluyorum. Yaptıklarımız baş tacı cepte, ama yeni dönemde beraber bir il inşa ediyoruz ve Anayasayı beraber yapalım ortaya koydu. Şunu diyebilirdi ‘Biz Cumhur İttifakı paydaşı MHP ile beraber yapalım anayasamızı getirelim’ diyebilirdi. Ama bunu demedi. Tam aksine 84 milyonun ruhunun yansımasının olduğu bir anayasayı beraber yapalım, gelecek 100 yılı bu konulardan ayrı yönetelim’ dedi ve ben bunu çok kıymetli buluyorum. Eğer bu konuda diğer partilerin de çalışması varsa, önyargısız bunu konuşma imkanı varsa gelin bunu konuşalım diyoruz. Sadece AK Parti’nin ya da Cumhur İttifakının fikri yok. Hepsini görüşüyoruz. Hepsinin yaklaşımı, kanaati, psikolojisi bizimle orantılı. Bize oy vermeyen insanların da bize güvenmesi lazım. Ben Erdoğan’ın ikinci bölüm konuşmasında yeni dönemde tüm ülkenin birliğini beraberliğini vurgulayan bu dili gördüm” dedi.
Değiştirilen Partiler, Erdoğan’ın Önünde Bir Blok Haline Getirildi
AK Parti Grup Başkan Vekili Turan “Daha dün bir toplantıda Sayın Kılıçdaroğlu’nun bir toplantıda ‘zorba’ kelimesini kullandığını duydum. Bu dil meclisin dili olmaması lazım, bu dil siyasetin dili olmaması lazım. Bu dilin ne CHP’ye ne de bize, hiç kimseye faydası yok. Gezi sonrası süreçte farklı gerginlikler, farklı kavgalar haklı gerekçelerle ifade edilebilir. Ama gelinen yerde bu ülkenin beraberliği, bu ülkenin birliği, dünyaya meydan okuması, ‘dünya beşten büyüktür’ denmesi çok kıymetli. ‘Dünya beşten büyüktür’ dendiği zaman sadece AK Partililer adına söylenmiş bir ifade olmuyor bu ifade, 84 milyon adına söylenmiş oluyor. Veya gidip Libya’da, Kuzey Kıbrıs’ta, Azerbaycan’da, Suriye’de, Irak’ta Türk Askeri kendi bayrağını ortaya koyduğunda, sadece AK Parti için koymuyor. Tüm Türkiye için koyuyor. Tabi ki biz de aynaya bakmış olalım. Hatamız varsa revize edelim. O yüzden biz de aynaya bakalım ama başka arkadaşlarımız da baksın. Bağırarak, küfrederek, zorba diyerek Türkiye’de kimse oy arttırmadı, arttıramaz. CHP’ye oy veren beni sevmeyebilir o başka bir şey ama Cumhurbaşkanımızı oy vermeyenin de desteklenmesi özellikle dış politikadaki kararlarda çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Ama siz meclis kürsüsünden PYD Komşumuz olsun derseniz bu kopuyor. Veya ‘ne işimiz var Irak’ta, Suriye’de’ derseniz konu değişiyor. O yüzden Tüm Türkiye’nin derin siyaset analizleri sonucunda , genel başkanlar değiştirildi, operasyonlar yapıldı, değiştirilen partiler ile Erdoğan karşısında bir blok haline getirilmeye çalışıldı. Normal bir partinin ‘PYD Komşumuz olsun’ dememesi lazım. Bir normal partinin ne işimiz var Libya’da, ne işimiz var Doğu Akdeniz’de? dememesi lazım. Ama Türkiye’nin kendi gücüne bağlı yürüyen lideri durdurma k için bir başka dil, bir başka parti inşa edildi. Bunları da kendi partililerinin görmesi lazım. O partilerin ekonomik konularda kavga etmesi, atamalarla kavga etmesi başımızın tacı. Beğenmezseniz eleştirirsiniz. Ama ne işiniz var ırakta, Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de derseniz bu muhalefet değil. Bu başka bir şey. Muhalefetle ihanet arasında ince bir çizgi vardır zaten. Azerbaycan’daki kan kardeşlerimize biz destek oluyorsak ‘Türk cihatçılarının ne işi var orda’ dedi . Ermenistan’ın yapamadığı bir İddiayı Türkiye’deki Mecliste bir parti yaparsa bu bir kavga sebebi olur ve bir gerginlik olur. O yüzden muhalefet değil, başka bir dilden bahsediyorum. O Muhalefetin içinde Türkiye’yi seven insanların sesini daha fazla çıkarmasını istiyorum” dedi.
HDP Bu Milletin Verdiği Krediyi Çarçur Ederek Yok Etti
HDP ‘nin kapatılmasını da değerlendiren AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan “Başa dönersek 2011’de AK Parti, parti kapstmaları bitsin, tarih olsun diye Anayasa değişikliği önergesi verdiğinde HDP’nin ve CHP’nin katılmadığından dolayı bu maddenin düşmesini hatırlarsak buradan haykırmak istiyorum. Türkiye’deki parti kapatmalarını AK Parti tarihe gömmek istedi. 4’te üç Cumhuriyet Başsavcısı dava açacak, Ama bunu Anayasa mahkemesine açamayacak. Cumhuriyet Başsavcısı bu iddianameyi Meclis’e gönderecek, Meclisteki tüm gruplar eşit temsille komisyon kurulacak ve o komisyonda 4’te üç oy olursa ancak o iddianame Anayasa Mahkemesine gidecekti. Yani parti kapatma neredeyse yok olacaktı. Bunu CHP ve HDP engelledi. Neden? Çünkü o dönemde AK Partinin kapatılması gündemdeydi. AK Parti kapatılsın psikolojisi ile o maddeyi düşürürseniz, gün gelir bu ayağınıza dolaşır. Şu anda HDP’nin kapatılmasına oradan bakmak lazım. O kapatılmanın temelinde CHP ve HDP’nin parti kapatmasını engelleyen maddeye ‘evet’ dememesi vardı. 6 milyon kıymetli insan HDP’ye oy verirken ‘bizim haklarımız kolla, bizim isteğimizi, kanaatimizi mecliste yap’ diye oy verdi. Bizim kanaatimizi Kandile peşkeş çek, Kandil’den size liste gelsin ve onlar ne diyorsa onu yapın diye oy vermedi. O yüzden meseleye nereden baktığımız çok önemli. HDP’ye demokratik parti diye bakılırsa yanlış yapılır. Ama 6 milyon seçmenine ihanet ederek aldığı demokrasiyi Kandile teslim etti diye bakarsanız siz de görürsünüz. Yıllardır tüm partileri takip ediyorum bir tek 18 Mart törenine katıldı mı HDP Genel Başkanı? Bir tek şehit cenazesine katıldı mı HDP genel Başkanı? Ortak yayınlanan bildirilerin bir tanesine imza attı mı? Türkiye’nin değil de başka bir Terör örgütünün partisi gibi durursanız tabi ki siyaset de Millet de size dur der. Bunun Türkiye’ye bir maliyeti var bunun farkındayım. Ama bu maliyeti biz doğurmadık, beraber doğuruyoruz. Bu maliyetin karşılığını HDP ve CHP Zamanında 2011’de bu maddeye hayır diyerek yaptı. HDP o günden bu güne, bu milletin kendisine verdiği muazzam krediyi çar çur ederek yok etti. Selahattin Demirtaş’a saz çaldı diye oy vermedi mi bu millet? Ama onlar saz çalma iddialarını dağda saç çekmeyi tercih ettiler. Bunların da yanlış olduğunu herkes gördü” dedi.
Cuma Deren
