CHP ADAYI ÖNER, BAĞIMSIZ SEÇİME GİREN ÖN 'D' ER KARŞISINDA, İSİMLERİNDEKİ GİBİ TEK FARKLA SEÇİM KAYBETTİ, CHP'DE SİNİRLER HALİYLE GERİLDİ. 17’ YE 16
CHP tek kelimeyle allak bullak oldu. Gözlenen şu ki; bir yanda Partili ilçe ve Belde Belediye Başkanları,  bir yanda  Örgüt Kurmayları ilçe Başkanları, alınan bİlgiye göre süreci yönetemediğini öne sürdürdükleri İl Başkanı Metin Ümit Ural'ı, sonuçtan sorumlu tutmaya başladı. Dahası istifasını bile istemeye başladı. Bu bahsettiklerim; sokakta dilenen ve kulaktan kulağa yayılan söylemler..
O güne dönüldü önceki gün.. Süreci yönetemediği ileri sürülen İl Başkanı başta, bazı kurmaylar toplantı düzenleyip adeta  'cadı avı' başlattı. 
Partisinden istifa edip Bağımsız seçime katılan Nejat Önder'e oy verenler, Partiye ve örgüte hainlik ettiği savı ile tespit edilmeye çalışılıyor şimdi.
Diyelim ki o simler tespit edilecek ve gereği yapılacak.. Ya sonra..?
Disipline verilip ihraç mı olurlar?
Bir başka olasılık; İstifaları istenir ve bu sayede Matematiksel olarak İl Genel Meclisi'ndeki CHP çoğunluğu  daha da azalınca, ortaya çıkan bu tablo mu mutlu eder bazı siyasetçileri?
Oysaki, Örgütten yükselen ve hayli işitilen çağrı pek anlaşır; “İstifa et İl Başkanı…”
--------------------------------------
40 YILLIK CHP' Lİ, ŞİMDİ AK PARTİLİ...
"Siyasette 24 saat çok uzun süredir" şeklindeki bilindik sözden hareketle, ortaya çıkan tablo alıcı gözle şöyle bir incelendiğinde, denilecek pek fazla söz, yapılacak çok yorum geliyor akıllara.
İstifa ettiği CHP’ de  4 dönem Merkez ilçe, bir dönem de il Başkanlığı görevini yürüten 40 yıllık siyasetçi Önder için, oluşan tablo karşısında denmedik söz kalmadı desem, sanırım yanlış bir anlatımda bulunmayacağım..
Peki ya, kim neden ve niçin’ i sorgulamadan, alınan karar ve uygulamaya takılırız hep..!
Çanakkale'de ismi ön plana çıkmış siyasetçilerin, siyasi  geçmişine bakıldığında, daha neler geliyor akıllara..
Mesela ben iyi hatırlıyorum.. Efsane Başkan İsmail Özay' ın, Milletvekili adaylığından kaynaklı görevinden istifa ettiği günleri..
Hatırımda yanlış kalmamış ise şayet, 4 MHP' li ve bir DYP' li Belediye Meclis üyesinin oyları ile, Mecliste gerçekleşen oylama sonucunda,  Başkan seçilen sayın Ülgür Gökhan olmuştu.
Sonrası yıllar ve yaşanılan süreç herkesin az buçuk aklında.. Hiç oralara girmeyeceğim..
Tarihe geçen seçim diyerek, önceki günlere döneceğim.. Öyle bir hamla öyle bir planlama yapıldı ki, şunun şurasında bir kaç hafta önce Gazetemizin Manşet haberinde duyurduğumuz "Başkanlık yoluna çıktı..." dediğimiz Nejat Önder, öngördüğümüz gibi Başkan seçilmeyi başardı..
İşte tam da buradan hareketle, "bu bir siyasi başarıdır.." denmeli bence... Artısı eksisi, öylesi böylesi demeden, süreci yaşadı ve yaşattı da denilebilir, haksız mıyım..?
Hatırlıyorum da, bir dönem yaptığı İl Başkanlığı seçimini de , süreci iyi okuyup, yaşayıp ve yaşatarak tamamlayan Nejat başkan, ipi göğüsleyen olmuştu..
Karşısında bloklaşan  onca isme rağmen, seçim kazanmıştı.. Ve bu bir başarı idi...
Sonrasında, dönemin CHP Merkez ilçe Başkanlığı seçimi..
O seçimi kazanan diğer adayın karşısında da, tıpkı il Başkanlığı seçimindeki gibi, karşı blok oluştuğu gözlenmiş ve Nejat başkanın desteklediği isim, bloğa karşı seçimi kazanan olmuştu.
Neticeye varmak önemli bazen.. Öyle der kurt siyasetçiler. Belki de, kurt siyasetçilerin yanında siyaset yapmanın farkı yaşandı önceki gün..
Atasözlerine bayılırım, bunu da fırsat buldukça dile getiririm.
Örnek vereyim o halde bayıldığım bir sözden; "Kendi kazdığı kuyuya düşmek.." Verdiğim bu örnek, belki konu ile hiç alakalı değil, belki de çok alakalı.. Kim bilir..?
Onca blok tavra, saysak 5'i aşkın  ağır abiyle start alan bir süreç sonunda, gözlenen hezimetin sorumlusu, sadece istifa eden 40 yıllık siyasetçi ve onu desteklediği anlaşılan iki eski yok arkadaşı, eski partilisi değil bence..
Sanki verilen bir mesaj vardı siyasete.. "Beni görmemezlikten gelme, ben buradayım bak haa..." dercesine..
Siyaset ekip işi.. Bir o kadar da Gönül işi der eskiler.. Vardır bir bildikleri.. Sevmeden olmuyor elbet te bazı şeyler..
Onlarca seçim kazanır, yıllarca başkanlık yaparsın da, tarihe geçemezsin.. Bazen, bir seçimden, ustaca hazırlanmış süreci tamamlayıp, son örneğindeki gibi Tarihe geçersin...
Birçok haberde konu ederim Çanakkale'nin yaşanmış ilk' lerini.. Mitolojide, Antik Çağlarda ve yakın tarihte öyle çok ilk' i vardır ki Çanakkale'nin, İlk' ler Kenti diye anılmamızın da nedeni olmuştur bu yaşanmış ilk' ler..
Siyaset Tarihine geçen bir ilk' e imza atan Nejat Önder, bence bu anlamda ayrı bir kıymetli..
'Siyasetin kitabını yazmak' diye bir tabir işittiniz mi hiç.. Ben çok işittim meslek hayatım boyunca, üstelik eski kurt siyasetçilerden.. Belki de bu günleri tarif ettiler, öngördüler kim bilir..?
Eskilerde bir öngörü vardır ve  hep haklı çıkmışlardır.. Çok örnek verebilirim bu konuda, lakin uzayacak konu.. İyisi mi kısa keseyim..
Sabah ev ortamında yapılan kahvaltı ardından, gün içinde kimin aklına gelir? ilerleyen vakitlerde sayın Cumhurbaşkanı ile bir masada, hem de yan yana, Sarma ve Yoğurt' a çatal sallamak..
Kazandığı seçim sonrasında, sandığa girmeden önce istifa ettiği ve 40 yıldır siyaset yaptığı partisinden kopup, İktidar Parti saflarında yer alan, parti rozeti de Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan' ın elinden göğsüne takılan Nejat Önder' in, sayfalarımızda yer alan, sofrada çekilmiş bu fotoğrafını oku deseler bana;
"Bu fotoğraf okuması çok kolay  ve bir o kadar da çok zor..." derim..
İnsanın aklına şöyle bir soru da gelmiyor değil bu arada:
"40 yıllık siyasetçilerin, Genel Başkanları ile benzer böyle bir yaşanmışlığı ve bu yaşanmışlığı anlatır böyle bir pozu var mıdır?"