İstiridye mantarı, merkeze bağlı Kalabaklı köyünde Orman Organik Tesisi'nde üretiliyor. 450 metrekarelik alanda yapılan üretimde, kompost olarak saman, talaş, buğday kepeği karışımı kullanılıyor. Yerli misellerin kullanıldığı üretimde yaklaşık 30 günlük sürede ürün hasadı yapılarak, toptan olarak süpermarketlere ve organik pazarlara paketli olarak ürünler satılıyor. Tesisin en önemli hedefi, üretim kapasitesini arttırarak, 500 kilo kadar bir mantar çıkarabilmek.
Yaklaşık 4 senedir Çanakkale'ye bağlı Kalabaklı köyünde organik istiridye mantarı üretimi yaptığını belirten Orman Organik Tesisi'nin kurucusu ve işletmecisi Mert Esemenli (34), "Üretim tesisimizin en büyük özelliği organik sertifikasıyla üretim yapmasıdır. Bu vesileyle ürünlerimizde de hiç bir şekilde kimyasal madde kullanmıyoruz. Aldığımız ham maddelerin de hepsinde organik sertifika olması gerekiyor. Dolayısıyla ürünlerimizi organik marketlere, organik pazarlara pazarlayabiliyoruz. En önemli amacımız en önemli hedefimiz üretim kapasitemizi arttırarak, üretimimizi belli bir istikrara kavuşturmaktır. İstiridye mantarının üretiminde Türkiye'de kullanılan iki tane yolu var. Bunun biri pamuk telefinde. Biri de saman kompostunda üretim yapmaktır. Biz üretimimizde saman kompostu kullanıyoruz ve bunu buharla pastorize ediyoruz. Hiç bir kimyasal maddeye maruz bırakmıyoruz. Daha sonra buhar vererek pastorize ettiğimiz saman kompostlarımıza da tohum ekimi yaparaktan kuluçka odalarına almaktayız. Kuluçka odasına alınan kompostlarımızdan aşağı yukarı 20-21 gün gibi sürede ilk pimler çıkıyor. Ve bu kompostlardan 30 gün gibi süre zarfında da ilk hasat yapılanabiliyor. Kompostları aşağı yukarı 3 hasat yaptıktan sonrada yeni yaptığımız kompostlarla değiştiriyoruz. Ve bu şekilde bir döngü sağlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Lezzeti ete eş değer
İstiridye mantarının öncelikle lezzetinin ete eşdeğer olduğu için fazlalıkla tercih edildiğini ifade eden Esemenli, " Ama tabi tropik mantarlar yani istiridye mantarları gibi tropik mantarlar henüz Türkiye'de yeni olduğu için insanlarda yavaş yavaş bu mantarı tanıyorlar. Ama internet sitelerinde özellikle fazlasıyla yemek tarifi bulabiliyorsunuz. Bunu ızgara yapabildiğiniz gibi güveçte de yapabiliyorsunuz, fırınlayabiliyorsunuz. Yani bir patlıcanla yapabildiğiniz her türlü meze etle yapabileceğiniz her türlü yemeği kolaylıkla istiridye mantarıyla yapabiliyorsunuz" şeklinde konuştu.
'Çok safhalı ve risk değeri de oldukça yüksek bir iş'
İstiridye mantarına yeni başlamak isteyenlere tavsiye de bulunan Esemenli, "Bu işi mutlaka profesyonel gözetiminde yapmalarıdır. Çünkü çok safhalı ve risk değeri de oldukça yüksek bir iş olduğu için kompostu yapılacak ham madde seçiminden kompostun pastarizasyon kalitesine kadar daha sonra kullanılacak tohumun tazeliğine kadar bir sürü aşamanın ciddi gözlemlerle denetlenmesi gerekmektedir. Ve daha sonra bu mesleği küçük bir yatırım olarak düşünmemeleri gerekiyor insanların. Bu mesleği daha çok entegre tesis olarak düşünmeleri gerekiyor. Yani bir soğuk hava deposu, paketleme tesisi, kurutma tesisi gibi tam donanımlı bir şekilde yetiştirmeleri gerekmektedir. Daha küçük çap da başlayan üreticiler maalesef daha bir senesini dolduramadan işletmelerini kapatmak durumunda kalıyorlar" dedi.
'Hedefimiz haftada 500 kilo kadar bir mantar çıkarabilmek'
Üretime bir merak olarak başladığını belirten Esemenli, " İnternette yaptığım araştırmalarla daha sonra mevcut tesisleri gezerek aldığım bilgilerle bu işe başlamaya karar verdim. Turizm ve otelcilik mezunuyum. Daha önce turizm ve otelcilik mesleğini yapıyordum. Daha sonra kendi mesleğimi yapmak istediğim için bu mantarında sevdiği iklim şartları olan Çanakkale'ye gelip bu şekilde bir yatırım yaptım. Bizim hedefimiz haftada 500 kilo kadar bir mantar çıkarabilmek. O yüzden de istikrarlı bir şekilde üretim yapıyoruz" diye konuştu.
Kaynak: İHA