Yıllardır Türkiye’nin istikrara alıştığını görüyoruz, koalisyonların olmadığı, kavgaların olmadığı, anlaşmazlıkların ve uyumsuzluğun yaşanmadığı dönemler geçirdik ifadelerini kullanan Özer: “ Türkiye’nin siyasi tarihine baktığımızda bunları sıkça yaşadığımızı ve ekonomik ve siyasi olarak birçok kayıp yaşadığımız dönemler oldu” dedi.
 
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın parlamenter sistemin ülkemize yetmediğini ve başkanlık sisteminin gerekli olduğunu yıllarca söylediğini vurgulayan Özer: “ 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Sayın Devlet Bahçeli ve Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın girişimiyle mecliste milletvekillerimizin yoğun çalışmasıyla 16 Nisan günü millet olarak Halk Oylamasına gittik. Milletimizin kararı 51.4 ile evet oldu. Yani millet değişimden yana oy kullandı” şeklinde konuştu.
 
Referandum sonuçlarının iyi değerlendirilmesi lazım,
Referandum sonuçlarının iyi değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Özer:“ Milletin koalisyon istemediği, milletin’’ ben sizi seçiyorum ama kavga etmeyin hizmet edin’’ dediğini velhasıl uzlaşmacı olun dediğini, güçlü iktidar istediğini, siyasi istikrar istediğini gördük. Kritik bir dönemeçte Kürt halkı bir kez daha Erdoğan’ın yanında yer aldığını, Bu sonuçların bir kez daha terör sorunu konusunda hükümetin arkasında olduğunu, devletin tarafında olduğunu hatırlattı. Hayır çıkan bölgelerimizde ise daha fazla milletle birlikte olmamızı daha fazla birlikte yol yürümemizi hatırlattı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için yapılan 18 maddelik Anayasa değişikliğinde Kabul edilen düzenlemeler içerisinde 3 madde hemen yürürlüğe girdi. Hakimler Savcılar Kurulunun yapısı, Cumhurbaşkanı’nın partiye üyelik hakkı ve Anayasa Mahkemesi'ndeki 2 askeri üyenin görevine son verilmesi, diğer 15 madde ise 2019 da yürürlüğe girmiş olacak” ifadelerini kullandı.
 
Özer sözlerini şöyle sürdürdü:“ Referandum sonunda en büyük kazançlarımız, geçlerimizin (18-24yaş) seçilme özgürlüğünün gelmiş olması olacak, bu maddeyle siyasetin yapısı değişecek, siyaset daha üretken ve daha dinamik olacak. İstikrar devamlı olacak, Seçim sürelerini belirleyen 4'üncü maddede yapılacak değişiklik sayesinde cumhurbaşkanlığı ve meclis genel seçim süresi 4'ten 5'e çıkarılarak, Meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin aynı gün yapılması, ABD'de yaşanan bütçe sıkışıklığı gibi sorunların Türkiye'de yaşanmaması için büyük bir kolaylık sağlıyor. Halkın gündemini sürekli seçim maratonuyla meşgul etmeyecek yeni sistemle birlikte, erken seçim ve krizler bitecek, yerine ise 5 yıllık istikrar ve uzlaşma kültürünün hakim olduğu bir sistem gelecek.
 
Cumhurbaşkanına hesap sorulacak,9'uncu maddeyle Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilecek. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşüp, üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verecek. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı yeniden seçim kararı alamayacak. Ayrıca Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkum edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erecek.
 
Ha birde CHP’nin söyledikleri var tabiî ki. Referandum da evet çıkması halinde lokantaların kapatılacağı, muhtarların görevden alınacağı, tek adamın geleceği, rejimin değişeceği, milletvekillerinin hükümsüz kalacağı gibi. Şimdi soruyorum referandumdan evet çıktı kaç muhtar görevden alındı? Kaç lokanta kapatıldı?”







 


Kaynak: Boğaz Gazetesi